Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Damar Yolu Açma
Hekimler ve sağlıkçılar arasında hastaya damardan serum vermek, damardan ilaç vermek, damardan beslemek vb. nedenlerle toplar damarlardan birisinde intravenöz (damar içi) damar yolu açılır. Ameliyathaneye gelen ve anestezi uygulanacak her hastaya öncelikle uygun bir damar yolu açılır. Sonra anesteziye başlanır. Bazen bir damar yolu açmak cerrahi işlemin süresinden daha uzun zaman alabilir. Çünkü ya hastanın damaryolları incedir, daha önce denenmiş ve patlatılmıştır. Veya özellikle çocuklarda tombiş, gürbüz oldukları için damar yolu bulmak zor olabilir.
Biz damar yolu bulmak için bu kadar uğraşıyoruz. Asistanlarımıza eğitim veriyoruz. Ancak hortumlu sivrisinek dünyaya geldiği dakikada bu işi yapabiliyor. Hatta çorabın üzerinden kan alabiliyor.
Hortumlu sivrisinek dünyaya geldiği dakikada evinden çıkar, durmayarak insanın yüzüne hücum eder, uzun asâsıyla vurur, âb-ı hayat, yani kanı fışkırtır, içer. Hücumdan kaçmakta, erkân-ı harp (kurmay subay) gibi maharet, beceriklilik gösterir. Acaba bu küçük, tecrübesiz, yeni dünyaya gelen mahlûka bu sanatı ve bu harb sanatını ve su çıkarmak sanatını kim öğretmiş? Ve nerede öğrenmiş?
Ben, insan olarak, itiraf ediyorum ki, eğer ben o hortumlu sineğin yerinde olsaydım, bu sanatı, bu vur-kaç harbini ve su çıkarmak hizmetini, çok uzun dersler ve çok sayıda tecrübelerle ancak öğrenebilirdim. “Şânı ne yücedir Onun ki, her şeyin iç yüzü Onun elindedir. Siz de Ona döneceksiniz.” Yâsin Sûresi, 36:83
Bir Damar Yolu Anısı
Sonbaharda bir pazar günü icapçı idim. Akşam üstü nöbetçi kıdemli asistan beni telefon ile aradı. Ameliyathanede 6 aylık bir bebek hidrosefali (beyin omurilik sıvısının beynin boşluklarında normalin üzerinde birikmesi ve kafanın da normalden büyük olması) nedeni ile tek tedavi seçeneği olan cerrahi müdahale için bulunmaktaydı.
Kolundan daha önce takılmış olan damar yolunun çalışmadığı fark edilmiş ve yeni bir damar yolu açılması için girişimlerde bulunulmuştu. En kıdemli asistan doktor arkadaş uzun süre damar yolu açmak için gayret etmiş fakat başarılı olamadığı için beni aramıştı. Ben bu durumu öğrenir öğrenmez hemen ameliyathaneye ulaştım. Ultrason gibi en ileri teknolojik aletleri de kullanarak damar yolu açmak için tüm elimizdeki yöntemleri uygulamamıza rağmen damar yolu açamadık.
Bir yandan da acil olarak cerrahi müdahale gerekli olduğunu ve bu durumu acilen çözmemiz gerektiğini düşünüyorduk. Umudumuz giderek azalıyordu, yaklaşık 2,5 saat süren uğraşıların neticesinde ben arkadaşlara ‘Damar yolu bulunulabilecek her alana bakıldı mı? Acaba bakılmayan bir yer var mıdır?’ diye sordum. En kıdemli asistan doktor arkadaşımız ‘Hocam her yere baktık ama sadece kafa derisine bakmadık’ dedi ve hepimizin zihninde bir anda bir aydınlanma yaşandı.
Beyin cerrahisi asistan doktor arkadaşta saç tıraşı makinesi bulunmaktaydı ve hemen saçını tıraş etmeye başladı. Bir de ne görelim; kocaman bir damar kafa derisinin altından görünüyordu. Sanki bir hazine bulmuş gibi hissettik ve güzel sağlam bir damar yolu açarak cerrahi müdahale için anestezik madde uygulamaya başladık. O an yaşadığımız sevinci anlatmak sözcüklerle mümkün olmayabilir ama hayatımızda unutamayacağımız bir anı olarak yer alacak… (Doç. Dr. Elzem Şen)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.