Yasemin Aydıner
Şeyh Seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri
Nerede bizim eli yüzü nurlu tintebaat yaşlılarımız, mahcup edepli gençlerimiz. Gaziantep Erenlerinden, lakabı “Büyük Hoca” Şakir Gülbaş. Bir Hak dostu. Allah’a olan sadakati ve bağlılığı kendisine mânevî âlemden sayısız kapılar açmiş, ağır bir imtihanla evladı ile sınanmis . Oğlunun şehadetiyle büyük bir acı yaşamış olmasına rağmen kadere rıza göstermiş.
1920'li yılların başı tertemiz, cömert, hakkı hukuku gözeten pırıl pırıl ticaretle uğraşan bir genç, Ticaret için İskenderuna gitmek üzere arkadaşlarıyla helalleşir yola çıkar.
Parasını almak için yolda helallestiği arkadaşlari tarafından İskenderun yakınlarına kadar takip edip tuzağa düşürürler bir ağacın altında boğmaya çalışırlar; fakat çok güçlüdür baş edemezler. Boğazından bıçaklayarak cebindeki paraları alıp kaçarlar. birkaç gün sonra bulunur ancak.
Şakir Hoca’nın 107 yaşında vefat eden kızı, rahmetli Hayriye Nenem, gözyaşları içinde şöyle anlatti:
“Benim abim şehitti. Günlerce oradan oraya misafir edilmiş ama onun hâlinde hiçbir değişiklik olmamıştı; sanki uyuyordu.”der.
Dedemizin ilme olan hizmetlerinden ötürü, o zamanın İskenderun belediye başkanı, şehidimizi bir gece evinde misafir eder. Ardından naaşı Antep’teki baba evine gönderilir. Eskiden adetmis cenaze kendi evinde bir gece misafir edilirmis mevta'ya hürmeten şimdiki gibi alel acele kabristana atıp taziye evine gelmezlermis.(Bilimsel olarakta kanıtlanmış ölen insanın beyin fonksiyonları 18 saat halen yaşıyor)Şakir Hoca, “Oğlum, bir gece de benim misafirim olsun,” der, herkes çekildikten sonra abdestini alır oğluna sarılıp yatar. Allah dostlarina engel yok mana aleminde Şehidin boynunda güller açmıştır. Babasına nasıl öldürüldüğünü ve şu anda suçluların nerede saklandiklarini anlatır.
Sabah olduğunda güvenlik güçlerine suçluların yerini söyler. Ancak oraya gittiklerinde suçlular çoktan ölmüştür. Herkes yaptığının karşılığını bir gün mutlaka alır. Durdu, şehit olduğu yere, yani İskenderun yolundaki dut ağacının altına götürülüp defnedilir . Daha sonra buraya bir türbe inşa edilir. Günümüzde halk arasında kuvvetli bir inanış vardır: Boğmaca olan çocukların şifa bulması için bu türbeye götürülüp dua edilir.
Şakir Hoca ise bu olaydan sonra şehir şehir dolaşarak ümmet-i Muhammed’e İslâm’ı tebliğ etmeye ve hizmetine devam eder. Son görev yeri, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Mızar Köyünde Hakka yürümus “Âlimler öldükleri yere defnedilir,” denilerek bu köye defnedilmiştir. Ardından köyün adı da “Uluyatır” olarak değiştirilmiştir.
Allah cümle geçmişlerimize,güzel yürekli eşime ve şehitlerimize rahmet eylesin. Şefaatlerine bizleri de nail eylesin.
HAYIRLI CUMALAR dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.