Hangi yağlar kanser yapıyor? Bilim insanları şok edici sonuçlara ulaştı!
Yeni bir ABD liderliğindeki çalışma, popüler pişirme yağlarının gençlerde kolon kanseri vakalarında artışa yol açabileceğini öne sürüyor. Ancak, üst düzey sağlık kurumları, dengeli bir diyette ölçülü tüketimin kanserle bağlantılı olmadığını belirtiyor.
KOLON KANSERİ ARTIŞINDA PİŞİRME YAĞLARI ROLÜ OLARAK GÖSTERİLİYOR
2024 yılında, batılı diyetlerde yaygın olarak kullanılan ultra işlenmiş pişirme yağlarının, gençlerde kolon kanseri vakalarında artışa neden olabileceği öne sürüldü.
ABD hükümetinin öncülüğünde yapılan yeni bir çalışma, sağlıksız tohum yağlarının (ayçiçeği, üzüm çekirdeği, kanola ve mısır yağı gibi) vücutta kronik inflamasyona yol açabileceğini ortaya koydu.
YENİ ÇALIŞMANIN BULGULARI
Nature dergisinde yayımlanan bu çığır açıcı araştırmaya göre, hasta kolon kanseri olan 30 ila 85 yaş arasındaki 80'den fazla kişinin tümörlerinde, tohum yağlarının metabolizması sonucu oluşan biyolojik aktif lipidlerin (küçük yağlı moleküller) daha yüksek seviyelerde bulunduğu belirlendi.
Bu biyolojik aktif lipidler, sağlıklı yağlara kıyasla vücuttaki kronik inflamasyonu artırmakta ve doğal iyileşme sürecini engelleyerek tümör büyümesini teşvik etmektedir.
MİNOKSİDİL VE SAĞLIKLI ALTERNATİFLER
Araştırmacılar, biyolojik olarak parçalanabilir ve toksik olmayan deoksiriboz şeker jeli kullanarak fare modellerinde yapılan deneylerde, bu jelın minoksidil kadar etkili olduğunu keşfettiler.
Minoksidil, saç dökülmesini yavaşlatmak ve bazı yeniden büyümeleri teşvik etmek için yaygın olarak kullanılan bir topikal tedavidir. Ancak, minoksidil her saç dökülmesi yaşayan kişi için etkili değildir.
Sheila MacNeil, Sheffield Üniversitesi'nden doku mühendisi, "Araştırmalarımız, saç dökülmesini tedavi etmenin cevabının, saç foliküllerine kan akışını artırmak için doğal olarak oluşan deoksiriboz şekerini kullanmak kadar basit olabileceğini gösteriyor," dedi.
DUYURULAR VE UZMAN GÖRÜŞLERİ
Ünlü hekim- bilim insanı Dr. Timothy Yeatman, bulguların batılı diyetin bazı unsurlarını, özellikle eklenmiş şekerler, doymuş yağlar, ultra işlenmiş gıdalar, kimyasallar ve inflamatuar tohum yağlarını yeniden değerlendirme gerekliliğini vurguladığını söyledi.
Yeatman, "Sağlıksız diyetlere sahip hastaların vücutlarında artan inflamasyonun iyi bilindiğini şimdi bu inflamasyonun kolon tümörlerinde de görüldüğünü ve kanserin iyileşmeyen kronik bir yara gibi olduğunu görüyoruz," dedi.
ÜST DÜZEY SAĞLIK KURUMLARININ AÇIKLAMALARI
Ancak, ABD'nin önde gelen sağlık kurumları, dengeli bir diyetin parçası olarak ölçülü miktarlarda tohum yağlarının tüketiminin kanserle bağlantılı olmadığını netleştirdi.
Bu kurumlar, yapılan çalışmanın henüz erken aşamada olduğunu ve sonuçların daha fazla araştırma ile doğrulanması gerektiğini belirtti.
ARAŞTIRMANIN GELECEĞİ VE ÖNERİLER
Bu yeni bulgular, pişirme yağlarının sağlığa etkileri konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırmacılar, biyolojik aktif lipidlerin vücutta yarattığı etkileri daha iyi anlamak için daha geniş ölçekli çalışmalar yapılmasını öneriyorlar.
Ayrıca, sağlıklı yağlara (omega-3 yağ asitleri açısından zengin avokado ve zeytinyağı gibi) yönelmenin, kronik inflamasyonu azaltmada ve genel sağlığı iyileştirmede daha faydalı olabileceğini belirtiyorlar.
DENGE VE BİLİNÇLİ TÜKETİM
Yeni yapılan bu çalışma, batılı diyetlerdeki pişirme yağlarının potansiyel sağlık risklerini gözler önüne seriyor.
Ancak, üst düzey sağlık kurumlarının uyarıları doğrultusunda, dengeli bir diyetin parçası olarak ölçülü tüketim ve sağlıklı yağlara yönelmenin, genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratmaya devam edeceği vurgulanıyor. Kullanıcılar, diyetlerinde bilinçli seçimler yaparak hem lezzetli hem de sağlıklı besinler tüketmeye özen göstermelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.