Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Doğum Hadisesi

Doğum Hadisesi, Olağanüstü olan, sebeplerin müdahalesinin az olduğu bir hadisedir. Çünkü eli olmayan anne eli olan çocuk doğuruyor. Gözü görmeyen anne gözleri şahane gören çocuk doğuruyor. Örnekler çoğaltılabilir. Eğer annenin, gücü, iktidarı, kuvveti, yetkisi, bir şeyi yaratması söz konuş olsa idi öncelikle bu gücünü kendisi için kullanırdı. Kendi eksiğini tamamlardı.

Demek ki “üç karanlıklarda” gücü her şeye yeten, gücü sonsuz bir kudret var ki dünyadaki bütün insani validelerin ve hayvani validelerin, annelerin imdadına yetişiyor. İnsani valideler, anneler doktor ve ebe yardımı ile çocuklarını dünyaya getiriyorlar. Diğer memeli hayvanlar ise fıtri bir şekilde yardımcı olmadan doğumlarını yapıyorlar.

Doğumda doktorun rolü turist rehberlerine benzetilebilir. Turist olarak gittiğiniz bir sarayı rehberler inşa etmemiştir. Müzedeki eserlerin de sahibi rehberler değildir. Aslında bir saray veya müzeyi rehbersiz gezdiğinizde de farklı şeyler görmüyorsunuzdur. Ama iyi bir rehberin varlığı gezdiğiniz bir sarayı veya gördüğünüz bir eseri daha iyi anlamanızı, daha fazla keyif almanızı sağlayacaktır.

İnsanın bir yakınını ameliyat etmesi, hele hele ona bir doğum yaptırması kolay değil. Eğer varsa başka bir uzmana hastayı havale etmek gerekir. Çünkü insan hekimlik ve duyusal davranış arasında kalıp tam isabetli hareket edemeyebilir. Ayrıca hastada komplikasyon gelişirse hekim ömür boyu vicdan azabı çeker.

Doğumun planlaması olmaz. Doğumun ne zaman ve hangi bulguyla başlayacağını öngörebilmek mümkün değildir.

Epidural anestezi uygulamasını anestezi uzmanı doktorlar yapar. Epidural analjezi ağrılı, zor bir işlem değildir. Doğum yapacak kadına konfor sağlar. Damardan kan aldırmaktan daha zor değil. Uyumlu bir gebe varsa epiduralın nimetlerinden faydalanmalıdır.

Doğum gerçekten bir mucize… Zorlasa da yıpratsa da eğer anne adayı gerçekten kalben çok istiyorsa, bebeğin gelmesiyle her zorluk hafızasından hemen o an siliniyor.

Burada bir çırpıda okunan bu satırlar bizim için aylar süren bir emek ve inişli çıkışlı duygular demekti. Bir köşe yazısı 3 dakikada okunur. Onun son hazırlığı için 2-4 saat gerekir. Daha önceki birikim ve okumaları saymıyorum.

Normal bir yenidoğanın en geniş kısmı baş çevresidir. Bu nedenle başının çıkabileceği her durumda gövdesi kolaylıkla çıkabilecektir. Doğumun sonuna doğru, sürecin doğal olarak yavaşlaması herkeste sabırsızlığı neden olabiliyor. Mutlu sona giderek yaklaşılan son saatlerde herkes size aynı soruyu defalarca soruyor: “Doğumhaneye ne zaman gideceğiz?”

Siz de defalarca aynı yanıtı veriyorsunuz: “Birazdan…” Anne adaylarıma ve yakınlarıma hep söylerim, “Doğumhane doğum içindir, doğumhaneye doğum yapmak için gidilir.”

İkinci gebeliklerde ister istemez reytingler biraz daha düşük oluyor. Teşbihte hata olmasın, tıpkı sevdiğimiz bir filmi ikinci kez seyrederken nasıl daha az heyecanlanıyorsak bunun gibi denilebilir. Yoksa anne-babaların yanında her çocuğun ayrı bir yeri vardır. Yani çocuğunun birini sevmekle, ilgi duymakla diğer çocuklarına şefkat gösteremez diyemeyiz. Allah sevgi ve muhabbet için sınırsız bir kabiliyet vermiştir. (Bu yazının hazırlanmasında Furkan Kayabaşoğlu’nun Nisan 2021’de Kronik Kitap tarafından yayınlanan “Her Doğum Bir Hadise” isimli kitabından faydalanılmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi