Gaziantep Üniversitesi Nasıl KİMLİKSİZLEŞTİRİLDİ? REKTÖR BİLE ATAMIYORLAR...

Melih Meriç Yazıyor: ÜNİVERSİTE CENNETİNDE İŞSİZ MEZUNLAR

AKP, Türkiye’yi üniversite cenneti yaptı. Bugün gelinen noktaya baktığımızda, nüfusları ne olursa olsun tüm illerimizde üniversiteler kurulmuş durumda. Bunların bir kısmı gelişmelerini büyük ölçüde tamamlarken, bir kısmı da henüz yolun başında. Üniversitelerdeki eğitim yetersizliği, pratik ve teorik eğitim modeli arasındaki orantısızlık üniversiteleri bilim ve ilimden uzak bir kurumsal yapıya dönüştürmüş durumda.

Dünyada önde gelen 5.663 üniversitenin değerlendirildiği ve 1.503 üniversitenin sıralandığı QS 2025 Dünya Üniversiteleri Sıralaması'nda Türkiye’den sadece 25 üniversite yer alıyor. İstanbul, Hacettepe, Ankara ve Yıldız Teknik Üniversiteleri ile Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi dünya sıralamasında ilk 1.000 üniversite arasına girme başarısını gösterirken, QS Dünya Üniversiteleri Sıralaması'nda geçen yıl ilk 500 içinde sadece Koç Üniversitesi yer aldı. Bu veri, ülkemizdeki üniversitelerin akademik başarısı açısından vahim durumunu özetliyor.

Üniversitelerin kontrolsüz artışının birçok handikabı var. Gençler pratik açıdan iyi bir eğitim alamayınca, sahaya çıktıklarında onları bekleyen kâbus ile yüzleşiyor. Yeniden sınavlara giriyor, atama bekliyor ve sonuç olarak mülakatlarda tüm hayallerini geride bırakarak işsizler ordusuna katılıyor. İşte bu nedenle binlerce gencimiz yurt dışına gitmenin yollarını arıyor.

Diğer önemli bir konu ise üniversitelere rektör ataması. Bu konu Gaziantep’te de adeta bir krize dönüşmüş durumda. Üniversitede görev yapan akademisyenlerin görüşü alınmadan atanan rektörler, yeni skandallar ve krizlerin kapısını açarken üniversiteler bilim yuvası olmaktan uzaklaşıyor.

Bakın; Gaziantep Üniversitesi’ne 45 gündür rektör atanamıyor. Peki neden? Çünkü her aday farklı bir referans ile yola çıktı. Referanslar çakışınca atama süreci de doğal olarak uzuyor. Gaziantep Üniversitesi ve rektörünün sürekli skandallarla anılması, kamuoyunun yoğun tepkisi de atamayı geciktiren önemli bir faktör. Ancak gerekçe ne olursa olsun, bu kentin kaybedecek zamanı yok. Kentte sosyal yaşamda birçok sorun yaşanıyor. Ancak bu konuda bilimsel bir araştırma veya çözüm ortaya koyacak bir üniversite iradesi göremiyoruz Gaziantep’te.

Ne görüyoruz? Kaçak inşaat, iptal edilen ihaleler, intihara sürüklenen doktorlar, usulsüz atamalar, harcamalar ve daha birçok ilim ve bilimle alakası olmayan skandallara tanıklık ediyoruz. GAÜN’e rektör atamasındaki gecikmeyi farklı şekillerde yorumlayabiliriz. Ancak GAÜN’de boşa geçen bir dönemi telafi edemeyiz.

Gaziantep dinamik bir şehir. Bu kentin güçlü bir üniversiteye, kent yaşamına hakim bir rektöre ihtiyacı var. Akademik başarı açısından eğitim liginde küme düşmüş, yetenekli bilim insanlarının tayin isteyip gittiği, kendi içinde sürekli kısır çekişmelerle gündeme gelen bir üniversite bu kentin yaşamsal sorunlarına deva olamaz.

Üç yanlış bir doğruyu götürür formülünden hareketle mevcut rektörün gitmesini doğru kabul ediyoruz. Ancak sonraki süreçteki yanlışlar bu kenti başladığı yere getirir. ABD dahi başkanını seçti, biz hâlâ GAÜN’e bir rektör ataması yapamadık veya yaptıramadık!

Daha ne diyelim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Melih Meriç Arşivi