Ligte 23. Hafta sonunda Gaziantep FK bir 45. dakikalık maç eksiğiyle 32 puan ve 9. Sırada.
Yani bu tablonun özeti ve okuması aslında şu.
Bizim ne üst sıralar, nede alt sıralarla işimiz yok.
O zaman nedir, bizim ikinci yarı ve transfer dönemindeki hedefimiz.
Onu açalım, kendi penceremden.....!
Bir defa şu ortamda özellikle alt sıralarda küme düşme hattındaki sekiz takım ve onun hemen üstündeki altı takım dahil oralara inmemek veya oradan çıkmak için olağanüstü savaşıyor. Düşünün ilk yarıda 20 maçta 12 puan alan Kasımpaşa son beş maçta beş galibiyet 15 puan aldı. Keza Göztepe dört maçta 12 puan. Buna karşılık Galatasaray gibi firma son dört maçta mağlup oldu ve neredeyse küme düşme hattına indi.
Üstte ise Trabzonspor zaten Şampi gibiydi, Galatasaray önünde deplasmanda aldığı üç puan ile artık şampiyon gibi değil, bana göre bitti.
Konyaspor bütçesi bizden düşüktü. Teknik direktörünün CV'si , havası, kariyeri, parası, yardımcıları bizim Erol Bulut'tan düşüktü. İmza töreninde başkan ve yönetimin yanında eli cebinde değil, ceketi düğmeli ve hazırolda bekliyordu. Transferleri kendi değil geçmiş takımdan üstüne yönetim yapmıştı, başkan ve yönetim kurulu odasını kendine tahsis edip, karşılarına başkanı, yöneticileri oturtup brifing vermiyordu.
Kısaca bir maç eksiği ile Trabzonspor'u uzaktanda olsa takip eden tek anadolu takımı, sempatik, sevecen, koşan, şehriyle, taraftarıyla, basınıyla bütünleşen bir takım oluşturdular.
Gelelim bize ;
Bizim şu transfer döneminde bu yarının değil önümüzdeki sezonun güçlü, zirvelere oynayacak takımı oluşturmak için harika bir sıralama ve puan cetveline sahibiz.
Bu takımın bir oyun planı ve stratejistine, takım kurma mühendisliğine ihtiyacı var.
Örneğin ;
Bu takım defansif anlamda , savaşma ve mücadele anlamında sorunu çözdü ve sıkıntısı yok. Kalede Günay, Papy, Tosca, Caulker, Erdoğan ile savunma bloğunda sıkıntısı yok. Sol kanatta Halil İbrahim alışma dönemini geçirdikten sonra ikinci yarı daha iyi olacağının sinyallerini veriyor. Buraya kiralık Mendy'i gönderip orayı güçlendirmek. Sağ tarafta Kitsou ve Oğuz bir Anadolu takımı için lüks bile.
Sorun orta alanda ofansif anlamda katkı alamıyoruz. Burada tek başına Maksim var. O top tutacak, şut atacak, ara pas atacak, adam geçecek, penaltı atacak, frikik atacak. Süpermen yani ?
Bakın orta alanda Doğan, Recep, Furkan, Merkel dördününde boyu, oyun ritmi, düşüncesi aynı.
Şöyle düşünün buraya bir tane Gezzal veya Emre Akbaba türü bir ofansif orta saha ve solak bir virtiöz olsaydı bu puanlar ve sıralamamız çok üstlerde olmazmıydı ?
Muhammet Demir dışında top tutan, şut atan, kafa atan, gol atan bir ikinci forvetimiz olsa.
Yada Yunus ve Kerem tipinde hareketli bir kanatlar.
Onun için bu takımın önce teşhise, sonra tedaviye ve önümüzdeki yıl için akıllı takviyelere ihtiyacı var.
Bunun yoluda transferden ziyade verim alamadığmız yerli ve yabancı Olkovski, Börven, Mesudi, vetrih, Sagal, Enver tiplerinden kurtulmamız gerekiyor.
Kısaca transfer değil, temizlik zamanı. Bunun yoluda anahtarı, paramızı, aklımızı teknik direktör ve menejerlere değil, kendi kulüp politikamızı oluşturmaktan geçer.