Avusturya Kamp ve eski kamplar....!
Gaziantep FK takımı iki haftadır Avusturya'da kamp yapıyor. Antreman, çalışmalar, hazırlık maçları ile lige hazırlanıyor.
Peki bu kampın, resimlerini, detaylarını, röportaj, hazırlık maçlarını izleyen, resimleyen, yorumlayan, perde arkası, teknik direktör, yeni futbolcuların ilk izlenimleri, kamp yeri, gelen taraftar röportajı, rakip teknik direktör Lucescu 'nun Gaziantep FK görüşleri, farklı spor yazarlarından günlük köşe yazıları var mı ?
Yok ;
Sadece kulübün Twitter hesabından resimler, Antreman bilgileri ve sonuçları.
Yani yerli Anadolu ajans, yabancı Tass, pravda gibi hep aynı resim ve haberler, aynı gazeteler.
Eskilere gittim;
Yurt dışı kampları öncesi altı ay kala pasaport, vize heyecanı başlardı. Kamp yeri araştırılır, Avrupa 'daki dostlara telefonlar açılır, mesajlar atılırdı.
Kampta herkes Antreman da, maçlarda özel resimler, heber yazmak ve atlatmak için birbiriyle yarışılırdı. Köşe yazıları, röportaj, resimler günlük Gaziantep 'teki gazetelere yetiştirilirdi.
Bizim işimiz Mustafa Teke ve Bedreddin Ay ile daha zordu. Çünkü biz aynı zamanda televizyona görüntü, röportaj yapmak ve onun kasetlerini havaalanında bulduğumuz bir Gaziantep 'liye vermek ve onu televizyona ulaştırmak zorundaydık. Neler neler yaşadık kamplarda, bir kaset için 400 kilometre Almanya 'da yol yaptığımızı hatırlıyorum. Şimdi takım iki haftadır Avusturya 'da kampta kimsenin haberi de yok, umusadığıda yok, tınladığıda yok.
Çünkü şehirle takım arasında gönül, göz, yürek köprüsünü kur

acak kimse yok.
Çünkü buna inanan çoğu babasının soyadı, kayınbaba sistemi, holding, stk ve benzeri kanattan gelen yöneticiler bu işin farkında değil. Burayıda belediye, organize, sanayi, dış ticaret gibi görüp iki resim, bir basın bülteni ile hallederiz modundalar.
Oysa futbol dünyası farklı, bunu en iyi onursal başkan Adil Konukoğlu bilir. Şampiyon olduğumuz sezon takım zor durumda olduğu ve neredeyse playoffu dahi kaybedecekken bir gece sadece spor basını nı değil, tüm yerel basını Gaskispor tesislerine topladı ve bir birlik, dayanışma toplantısı sonrası şampiyonluk

geldi.
Ya şimdi;
Avusturya kampında gazeteciler ve spor yazarları dışında herkes var.
Benim için sürpriz mi ; asla...!
Çünkü sen Erol Bulut'u daha sahaya çıkmadan göklere çıkarırsan, imza töreninde iki eli cebinde başkan ve yöneticilerin yanındaki pozu görmezsen, Kulübün basın danışmanı varken yanında kendi basın danışmanını, yetmedi bir tercüman, üçe çıkarken, yönetim kurulu listesini iyi inceleyip görmezsen onlarda seni görmez, sen buna rağmen bunların saldığı boy boy resimlerini kullanırsan seni niye dikkate alsın.
Sonra deniyor ki ;
Bu takım neden şehirden ilgi, destek ve sevgi görmüyor, heyecan yok.
Sen o ilgiyi, sevgiyi, heyecanı basından esirger onları yanında çalışan asgari ücretli ve sana kulluk eden tebaa gibi görürsen.
Bu takım organize sanayisinden çıkıp dülükbaba ormanlarına bile gelemez.
Not : Benim bu yazım kampla gidip, gitmemek ile ilgili değil, benim gibi bir çok spor yazarı onlarca kez, yurt dışına gitmiş, Avrupa ve çeşitli şampiyonları izlemişlerdir. Bizim ve benim tavrımız ve tepkimiz bakış açısına .