Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Münakaşa Adabı
Karşılıklı sözle çekişmek. Bir meseleyi sormayı çok ileri götürerek çekişmek. Mücadele. Münazaa. Tartışma. gibi anlamlara gelmektedir.
Münakaşaya sebep olan bir konuda yaklaşım ne olmalıdır? Özet olarak:
Bu çeşit meseleleri münakaşa etmenin
birinci şartı;
insaf ile,
hakkı bulmak niyetiyle,
inatsız bir surette,
ehil olanların arasında,
Kötü anlayışa sebep olmadan konuşması uygun olabilir.
O konuşma hak için olduğuna delil şudur ki: Eğer hak, karşı gelenin elinde ortaya çoksa, üzüntülü olmasın. Memnun olsun; çünkü bilmediği şeyi öğrendi.
Eğer kendi elinde ortaya çıksa,
fazla bir şey öğrenmedi, belki gurura düşmek ihtimali var.
Madem baba kimseyi değil, yalnız çocuğunun kendinden daha ziyade iyi olmasını ister. Ona mukabil, çocuk dahi babaya karşı hak dava edemez. Demek, valideyn ( anne-babaların) ve çocuk ortasında yaratılıştan münakaşa sebebi yok. Zira münakaşa ya gıpta ve çekememezlik-kıskançlıktan gelir. Babada oğluna karşı o yok. Veya münakaşa, haksızlıktan gelir. Çocuğun hakkı yoktur ki, babasına karşı hak dava etsin. Babasını haksız görse de, ona isyan edemez. Demek babasına isyan eden ve onu inciten, insan bozması bir canavardır.
İmani meselelerin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir.
Sakın, sakın münakaşa etmeyiniz. Haklı olsa, haksız olsa bu halimizde münakaşa eden haksızdır. Bir dirhem (üç gram) hakkı varsa, münakaşa ile bin dirhem bizlere zararı dokunabilir.
İnsanlar ikiye ayrılmaya ve ayrılığa sebep olan münakaşa etmesinler. Yalnız fikir alışverişi yapmak (müdavele-i efkâr) suretinde, çekişme-kavgasız bahsetmeye, konuşmaya alışmalıdırlar.
Aldanmayınız ve sarsılmayınız ve münakaşa etmeyiniz.
Bir taarruz olduğu vakitte münakaşa etmeyiniz, aldırmayınız.
Arkadaşının iyi ahlakı ile ahlaklanmak, brbirinde fani olmak (tefanî) sırrıyla, birbirini tenkit etmemek, kusurunu affetmek düsturuyla hareket etmek lazımdır. Dünyevî ve cüz'î ve hissî şeyleri münakaşaya vesile etmesinler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.