Gaziantep coğrafyası, jeopolitik konumu ile kritik ve asayişi zor bir şehir.
Düşünün sadece 100 kilometre ötenizde , sağınızda, solunuzda, yanınızda parçalanmış Suriye, bölünmüş Irak PKK, YPG, Daeş, İntihar bombacıları, insan kaçakçıları, mülteci krizleri ile her an teyakkuzda, uyanık olmanız gereken bir kent.
Gaziantep altı tane organize sanayisi binlerce fabrikası, 500 bin işcisi, binlerce fabrika sahibi, ihracatı, ithalatı ile Türkiye'nin İstanbul, Gebze, Kocaeli, Dilovasından sonra en çok paranın, doların konuşulduğu bir il.
Gaziantep'te Suriye'den, Irak'tan, İran'dan kaçan zenginlerin dolar milyarderlerinin ya kendileri yada buradaki partnerleri ile müthiş bir ekonomik havuz oluşturduğu bir şehir.
Gaziantep paranın, gücün, ekonominin çok canlı olmasının yanında buna doğal olarak Afganistan, Irak, Pakistan, Suriye, İran gibi uyuşturucu kartellerinin buradan hem transit geçiş, hemde para kazanmak için yıllardır kullandığı bir koridor.
Gaziantep etrafındaki şehirlerin gerek geri kalmışlığı, gerekse daha muhafazakar ve küçük yerler olmasından dolayı eğlence sektörünün en canlı ve dinamik şehri.
Kısaca bu şehirde yaşamakda kolay değil, buralarda görev yapmakta, yönetmekte ?
Benim Allaha şükür ne emniyetle, nede bürokrasiyle pek bir işim olmaz, Allah'ta gerek etmesin. Gerek Cengiz Zeybek, gereksede hiç bir emniyet müdürü yardımcısı ile selamımda, telefonumda yok.
Sadece yıllardır spor yazan bir Gaziantepli olarak şu bir haftadır yaşanan Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek olayı ile ilgili şehrim adına bir yazı yazmak istedim.
Cengiz Zeybek ile ilgili geçmiş CV'si yaptıkları, operasyonlar, kaçakçılık, organize suçlar, insan kaçakçıları, uyuşturucu baronları, patronlara çökmeye çalışan mafya baronları kısaca her alanda korkusuzca, cesurca ve hele Mit tırları davasındaki duruşu, yaptıkları efsane gibi anlatılıyor.
Gaziantep'te görev yaptığı süre içerisinde Allaha şükür ne çok büyük bir terör, bombalama, iş adamı kaçırma, mafyavari örgütlenmeler, uyuşturucu baronlarının operasyonları ve üstelik pandemi olayına rağmen başka illerdeki gibi Türkiye'ye manşet görüntüleri ve resimleri verilmedi.
O zaman bu son olayda gelinen süreç, yaşananlar, öncesindeki organizasyon, illa yaparız, gelin bizi camiden alın tehditleri ve görüntüleri ışığında bir bekçinin gazına, bir ittirmeye emniyet müdürünü kurban verirsek yarın bu şehirde kim elini taşın altına cesaretle, güvenle, arkasında devleti ve şehrin valisi, bürokrasisi, basını, vatandaşı olduğu hissini duyamazsa bu şehirde asayiş nasıl berkemal olur, nasıl bu şehirde güvenli yaşarız.
O zaman Zeybek 'e bu şehir valisi, belediyeleri, stk'ları, iş adamları, yerel basını, vatandaşı şimdi sahip çıkmazsa ne zaman çıkacak.
Karar sizin....!

Yoksa sarı öküz hikayesini okuyun...