Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Kabirde Kolay Soru?
Kabirdeki medrese talebesi ve “Senin Rabbin kimdir?” Sorusuna verdiği cevap.
İmanın altı esasından meleklere iman meyvesi çok önemlidir. İnsan mezaristana göçtüğünde “Senin Rabbin kimdir?” sorusu diğer sorular bize ve ve tüm insanlara sorgu melekleri olan Münker ve Nekir tarafından sorulacaktır. Ehl-i Sünnet'e göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabbini, dinini ve peygamberini sorarlar. Mü'min kişi bu sorulara cevap verir, ama kâfir veremez. Sorular ve cevapları:
1- Rabbin kim? Rabbim ALLAH (c.c.)dır.
2-Peygamberin kimdir? Peygamberim Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v.)’dır.
3 -Dinin nedir? Dinim İslam'dır.
4-Kıblen neresidir? Kıblem Kabe-i Şerif' tir.
5-Kitabın hangi kitaptır? Kitabım Kur'an-ı Kerim'dir.
Her Müslüman’ın bunları bilmesi lazımdır. Çünkü ölümün kime ne zaman geleceği belli değildir. Bu sorular ve cevapları cenaze kabre konulup, defnedildikten sonra mevtaya yardım için mezarlıkta imam tarafından tekrar edilmektedir.
Meleklere iman meyvesinden bir parçası ve Münker ve Nekir'e ait bir numunesi şudur:
"Herkes gibi ben dahi muhakkak gireceğim" diye mezarıma hayalen girdim. Ve kabirde yalnız, kimsesiz, karanlık, soğuk, dar bir tek başına hapiste, bir hücre hapsindeki korku ve ümitsizlikten dehşete düşüp, korkarken, birden sorgu melekleri olan Münker ve Nekir topluluğundan iki mübarek arkadaş çıkıp geldiler. Benimle münazaraya, tartışmaya başladılar. Kalbim ve kabrim genişlediler, nurlandılar, hareketlendiler. Ruhlar alemine pencereler açıldı. Ben de, şimdi hayalen ve istikbalde hakikaten göreceğim o vaziyete bütün canımla sevindim ve şükrettim.
Arapça dil bilgisi-gramer (Sarf ve nahiv) ilmini okuyan bir medrese talebesi vefat ediyor. Talebe ilim talebesi olarak ruhunu teslim ettiği için manevi şehit hükmündedir ve öldüğünü bilmiyor. Kendisini medresede, Hoca tarafından sorgulandığını zannediyor. Kabirde sorgu melekleri olan Münker ve Nekir'in: "Men Rabbüke" (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine karşı, kendini medresede zannedip dil bilgisi-gramer ilmiyle cevap vererek, "Men (kim) mübtedâdır (öznedir), Rabbüke (Senin Rabbin) onun haberidir. Zor bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır" diyor. Hem o melekleri, hem hazır ruhları, hem o hadiseyi müşahede eden, gözlemleyen orada bulunan kabirdeki ölülerin hallerini anlayan ve bilen Allah dostu zatı güldürdü. Ve İlâhi rahmeti tebessüme getirdi. Azaptan kurtuldu.
Kabirde sual meleklerine Kur’an tefsirlerinin parlak ve kuvvetli delilleriyle istikbalde hakikaten ve şimdi manen cevap verip sual meleklerini tasdike ve beğenmeye ve tebrike sevk edeceğiz, inşallah.
Hem meleklere imanın dünyevi saadete vesile küçük bir numunesi şudur ki:
İlmihalden iman dersini alan bir masum çocuğun, yanında ağlayan ve masum bir kardeşinin vefatı için feryat eden diğer bir çocuğa, "Ağlama, şükreyle. Senin kardeşin meleklerle beraber Cennete gitti. Orada gezer, bizden daha iyi keyfedecek, melekler gibi uçacak, her yeri seyredebilir" deyip, feryat edenin ağlamasını tebessüme ve sevince çevirmesidir. (On birinci Şua, Meyve Risalesinden faydalanılmıştır.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.