Cumartesi gününden beri izliyor, dinliyorsunuz değil mi?
Rıdvan Dilmen, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Ersin Düzen, İbrahim Seten, Ercan Taner, Fatih Altaylı...!
Ve diğerleri!
Neler anlatıyor, neler itiraf ediyorlar, neler ifşa ediyorlar.
Aslında futbol ile az buçuk ilgilenen herkesin bildiklerini, perde arkalarını. Kulüp, federasyon, MHK dizaynlarını, twetler, yatak odaları, şampiyonluklar hepsi değilsede bir kısmı döküldü. Şampiyonlukların nasıl kazanıldığı, küme düşenlerin kurgulandığı, Teknik direktör ve futbolcuların nasıl kulüplere gönderildiği bu işten nemalananlar gazetecilik kisvesi altında yalılarda oturanlar hepsi arka arkaya geliyor.
Şimdi sırada Türk Futbolu ve kulüpleri vantuz gibi emen menejerler dosyaları açılmalı, onların kulüplerdeki işbirlikçi başkan ve yöneticileri aradaki banka hesapları yürekli savcılarca incelenmeli.
Sonra işin siyasi ayağına girilmeli, kısaca Türk Futbolu ancak böyle temizlenir.
Ben yıllardır Simon kuper 'in şu sözünü yazdım, ekranlarda söyledim. " futbol asla futbol değildir ".
Siz sahanın içini 90 dakikayı izlerken rejisörün yatak odası arkada. Yıllardır sizlere ve bizlere cambaza bak diyorlar.
İnşallah bu itiraflar milat olur.
Basının esas karakutusu Şansal Büyüka konuşmalı, bunlar fasafiso. O konuşursa veya konuşturulursa seyreyleyin gümbürtüyü.