Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Evde Hayat Var

Son zamanlarda günlerimizi evlerimizde geçiriyoruz. Bu şekilde ailemizle daha fazla birlikte oluyoruz. İnsanların dünya hayatında en deri toplu merkez ve en esaslı zemberek ve dünya saadeti için bir cennet, bir sığınak ise, aile hayatıdır. Ve herkesin evi, küçük bir dünyasıdır. Yani huzuru, saadeti, rahatı evindedir. Ve o ev ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise; samimî ve ciddî ve vefalı olarak hürmettir.

Ve hakiki ve şefkatli ve fedakar olarak merhamet ile olabilir. Ve bu hakikî hürmet ve samimî merhamet ise, ebedî bir arkadaşlık ve daimî bir birlikte bulunma iledir.

Ve ebedi bir beraberlik ve hadsiz bir zamanda ve hudutsuz bir hayatta birbiriyle baba olarak, evlada yakışır surette, kardeşçe, arkadaşça münasebetlerin bulunmak fikriyle ve inancıyla olabilir.

Mesela der: "Bu eşim, ebedî bir alemde, ebedî bir hayatta daimî bir hayat arkadaşımdır. Şimdilik ihtiyar ve çirkin olmuş ise de zararı yok. Çünkü ebedî bir güzelliği var, gelecek. Ve böyle daimî arkadaşlığın hatırı için her bir fedakârlığı ve merhameti yaparım" diyerek, o ihtiyar olmuş karısına, güzel bir huri gibi muhabbetle, şefkatle, merhametle mukabele edebilir.

Yoksa, kısacık bir iki saat görünüşe ait bir beraberlikten sonra ebedî bir ayrılık ve dostlardan ayrı düşmeye uğrayan arkadaşlık ne verir? Elbette gayet görünüşe ait ve geçici ve esassız, hayvan gibi bir cinsini acıma manasında ve bir mecazi merhamet ve yapmacık bir hürmet verebilir. Ve hayvanlarda olduğu gibi, başka menfaatler ve diğer galip hisler, o hürmet ve merhameti mağlûp edip o dünya cennetini cehenneme çevirir.

Her bir adam eğer evinde dört beş çoluk çocuğu varsa kendi evini bir küçük sohbet meclisine çevirebilir. Hiç olmazsa evde kaldıkları, dünyevi işleri ve vazifeleri azalttıkları bu vakitleri değerlendirebiliriz. Evde beş on dakika dahi olsa Kur’an’ı, Hadis-i Şerifleri veya Kur’an hakikatlerini, faydalı kitapları okuyabiliriz. Yani bu kitapları okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olmak, hakiki ilim talebesi sevaplarına ve şereflerine eriştirebilir. Hakikî ilim talebeleri gibi, onların geçimlerini temin hususundaki sıradan işleri de bir nevi ibadet hükmüne geçebilir.

Bir insanın birçok şahsiyeti olabilir. O şahsiyetler ayrı ayrı ahlakı gösteriyorlar. Meselâ, büyük bir memurun, memuriyet makamında bulunduğu vakit bir şahsiyeti var ki, vakar (azamet ve izzet), ciddiyet gerektirir.

Makamın izzetini muhafaza edecek tavırlar istiyor. Meselâ, her ziyaretçi için tevazu göstermek zillete katlanmak. Aşağılanmaktır, makamı aşağı indirmektir.

Fakat kendi evindeki kişiliği, makamın aksiyle bazı ahlakı istiyor ki, ne kadar tevazu etse iyidir. Az bir vakar gösterse, kibirlenmek olur. Evindeki ciddiyeti kibirdir, alçak gönüllülüğü tevazudur. Dolayısı ile iki makamı karıştırmadan gerekir. Bir yüksek makamdaki Prof. müdür, milletvekili, her türlü başkan eve gelen misafirlerine tam bir ihlas ile hizmet edebilir. Evdeki alçak gönüllülük bunu gerektirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi