Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Kesin ve Açık, Bugünün Gecesi Gibi Başımıza Gelecek Nedir?

Ölüm o kadar kesin ve açıktır ki, bugünün gecesi ve bu sonbaharın kışının gelmesi gibi ölüm başımıza gelecek. Bu dünya nasıl ki devamlı çıkanlar ve girenler için geçici bir misafirhanedir. Her gün yaklaşık 200 000 kişi girer 150 000 kişi çıkar. Her gün insanlardaki bu ölüm, cenaze "ölüm haktır" hakikatına imza basarlar.

Bu zemin yüzü acele hareket eden kafilelerin yollarında bir gecelik konmak ve göçmek için bir handır, bir bekleme salonudur. Burada bilmemiz gereken her bir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölümün, elbette hayattan ziyade bir istediği olduğudur.

Mesela İstanbul’daki Eyüp Sultan veya Karacaaahmet Mezarlıklarında da belki 100 İstanbul büyüklüğünde insanlar vardır, oraya gömülmüşlerdir. Ve ölümün idamından kurtulmak çaresi, insanların her meselesinin üstünde en büyük ve en ehemmiyetli ve en lüzumlu bir zaruri ve kati ihtiyacıdır.

"Ölüm haktır" diye imza edilme ölümün hakikatinin tılsımını gösterir. Ve dehşetli ölümün sevimli muammasını açarak, Kur'an’ın sırrı ile ölümü, yüz binler adam hakkında sonsuz idam, yok olma mahiyetinden çıkarıp terhis tezkeresine çevirir. İman ehli hakkında ölüm, terhis tezkeresi olduğunu o derece kesin ispat etmiş ve hakiki teselli vermiştir.

Ölüm bizim için bir terhis tezkeresidir. Eğer idam da olsa, bizim için bir saat zahmet, ebedî bir saadetin ve rahmetin anahtarı olur.

Madem ölüm ölmüyor ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir.

Ve madem kabir kapanmıyor; kafile kafile arkasından gelenler oraya girip kayboluyorlar.

Ve madem bu dünya hayatı gayet süratle gidiyor.

Ve madem ölüm¸ iman ehli hakkında ebedi yokluktan terhis tezkeresine çevrildiğini, Kur'ân’ın hakikati ile Kur’an tefsirleri güneş gibi göstermiştir.

ve sapıklık ehli ve sefahet ehli hakkında gözle göründüğü gibi bir ebedî idamdır.

Bütün sevdiklerinden ve yaratılmış şeylerden bir sonu olmayan ayrılıktır. Elbette ve elbette, hiçbir şüphe kalmaz ki, en bahtiyar odur ki, sabır içinde şükredip, Kur’an Hakikatleri dersini alarak, istikamet dairesinde imanına ve Kur'ân'a hizmete çalışır.

Ölüm, idam değil, ayrılık değil, ebedi hayatın başlangıcıdır, esasıdır.

Ve hayat vazifesi zahmetinden bir paydostur, bir terhistir, bir yer değiştirmedir.

Kabir âlemine göçmüş ahbaplar kafilesine kavuşmaktır.

Ve bunlar gibi hakikatlerle ölümün hakikî güzel simasını gördüm. Korkarak değil, belki bir yönden arzu ve istekli olarak ölümün yüzüne baktım. Tarikat ehlince bahsedilen ölümle bağlantının bir sırrını anladım.

(Lem’alar’dan faydalanılmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi