Hayat Prensipleri

Hayat prensipleri bize hayatta yol gösteren prensiplerdir. Bir pusula, bir yol levhası, kutup yıldızı, bir navigasyondur. Bir iki dünya kataloğudur.

Bu prensiplerden azami istifade etmek gerekir. Çünkü akıllı insan kendi aklını kullanandır. Daha akıllı insan Kur’an’dan, Hadislerden ve başkalarının aklından istifade eden insandır.

· Kitaplara bakmak sahaflarda dolaşmak, kültürlü insanlarla konuşmak en büyük saadetlerden birisidir.

· Çilesini çekmediğin dava senin değildir.

· Bazı evlerde tartışmalar oluyor. Kadınlar evde eşyalardan çok kitabın olmasından şikayetçi oluyorlar. Veya salon gibi misafirlerin gelebileceği ve görebileceği yerlerde hiç kitap bulunması istenmiyor. Halbuki bizler Kur’an gibi İlahi prensipleri hakkında üç yüz elli bin tefsir yazılmış bir dinin mensuplarıyız. Kitaplar üvey evlat muamelesi görüyor. Kapalı dolaplarda, kolilerde, depolarda, garajlarda sahibini, kendisiyle ilgilenecek birilerini bekliyorlar.

· Dünya ve ahirete yönelik çalışmalarımız bitmez ve bitmemeli. Hizmet ölünce biter. Bizim istirahatimizin mezarda olduğu unutulmamalı.

· Sohbet için bir arkadaşımızın evine gittiğimizde “sadece çay” yapılması esas olmalıdır. Çünkü biz gittiğimiz evlere yemek içmek için gitmiyoruz. Midemizi değil; akıl, kalp, ruh, his, beyin gibi manevi duygularımızı doyurmak için gidiyoruz.

· Eve misafir gelince aç mısınız tok musunuz diye sorulmaz. Misafir toksa bile evde ne varsa sunmalıdır. Yiyecek bir şeyler ikram edilmelidir. Önemli olan eve gelen misafirle evdeki bir yiyeceği veya içeceği paylaşmaktır. Misafire ikram bereket getirir.

· Eli kalem tutan insanlar Allah’ın kendilerine verdiği ilimden başkalarının faydalanması için yazmalıdırlar. Kalem suresi birinci ayette “Kalem’e yemin edilmektedir. “Nun. Kaleme ve (yazanların) onunla yazdıklarına and olsun ki.” buyrulmaktadır.

· Haftalık ve günlük program ajandamız olmalı. Ajandanızda olan programa uymalı ve ona göre çalışma prensiplerini uygulamalıyız.

· Dinmize ve dinimizce mukaddes sayılan şeylere saygılı olmalıyız. Minyeli Abdullah filminde baş rol oyuncusu olan, asıl aktörlerden biri rolündeki oyuncu Beyhan Şimşek’tir. CHP’li Beyhan Şimşek’in “Cuma namazını hutbeyi dinlemeden kılıp çıkıyorum.” Sözünden anlaşılan ya hiç Cuma’ya gitmemiştir. Veya Bayram namazı ile Cuma namazını karıştırmaktadır. Türkiye’ye yaşayan birisi farzları eda etmese, farz ibadetlerini yerine getirmese dahi bunlarla ilgili bilgileri velev kültür olarak olsun bilir. İnsan ömrü boyunca birçok faydalı veya faydasız bilgi edinmektedir. Yabancı dil öğrenen günde elli kelime yabancı kelime öğrenmektedir. Tıp tahsili yapan bir öğrenci Anatomi dersinden geçebilmek için günde Latice elli kelime öğrenmektedir. Eski CHP milletvekili Beyhan Şimşek’in Cuma Namazı hakkında söyledikleri sosyal medyada alay konusu olmuştur. Kendisinin Cuma Namazlarına gittiğini belirten Şimşek “Reklam olsun diye söylemiyorum. Cumalara gitmeye çalışıyorum. Sırf hutbeyi dinlememek için farzı kılıp çıkıyorum.” demiştir. Bu tarzdaki bir ifade çok düşündürücüdür.

Azıcık ilmihal bilgisi olan, Türkiyede yaşayan herkes bilir ki Cuma günü önce Cuma hutbesi okunur, sonra Cuma Namazı kılınır. Cuma hutbesi ve Cuma Namazı erkeklere farzdır.