Gaziantep FK'nın maçlarına gitmek için Pazartesi gününden akreditasyon işlemi ile haftaya başlıyoruz. Daha sonra Cuma gününe Abdülkadir Yüksel Pandemi hastanesinden randevumuzu alıp Covid testine gidiyoruz. Askeri birlik misali tek sıra, beyazlar, maskeler, laboratuvar, ağız ve boğazdan alınan salgılar, girerken, çıkarken oradaki ortamdan inanılmaz rahatsız ve gerginsiniz. Sonra test sonucunu beklemek, acaba negatif mi ?Yoksa Allah korusun pozitif mi ?Diye sadece siz değil, aile efradınız heyecanla e nabız ve devletten gönderilecek sonucu bekliyorsunuz.Sonuç negatif o bir bayram havası esiyor.Sonra gecenin 21.00'deki maç için yollardasınız, stada girerken yine prosedürler, tetkikler, listeler, ateş ölçerler, trübünler boş, basın trübünü boş, protokol trübünü boş.Sonra bu kadar eziyet sonrası maç başlıyor. Güya futbol maçı, ne tat var, ne tuz var, ne heyecan var, ne pozisyon var, ne mücadele var.Bir gün önce küme düştü denilen Ankaragücü takımını izliyorsunuz, Trabzonspor gibi ligi ve kupayı domine eden takımı sahada eziyor, koşuyor, affedersiniz köpekler gibi saldırıyorlar rakibe puanı alıyorlar, üç puanı kaçırıyorlar. Gelmeden düştü denilen Kayserispor takımını izliyorsunuz, şampiyonluk adayı Sivasspor takımını deplasmanda iki farklı yeniyor, Malatyaspor, Kasımpaşa, Gençlerbirliği, Rize, Konya, Denizli çatır, çutur top oynuyorlar.Biz ise emekliler ve veteranlar takımı gibiyiz.Ligin ikinci yarısının son dokuz maçında Ankaragücü takımının 11 puanı var. Düştü denilen Kayserisporun 17 puanı var.Bizim mi ;sekiz puan toplamışız. Son yedi maçta beş beraberlik.Eh ne yapalım, fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarmış.En iyisi bizim maçlardan önce bizlere sadece Covid testi yetmez, bence birde I Q testi yapmalılar, bu takımı ve Şumudica şovu neden izlemeye gidiyorlar diye...!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.