Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Ölüm nedir?

Ölüm herkesin söylediği gibi dostlardan ayrılış, yokluk, hiçlik, güzel dünya hayatından dar olan kabre giriş midir?

Hayır! Ölüm, gaflet nazarı ve dış görünüş yönünden dehşetlidir, korkutucudur.

Ya nedir?

Ölüm dışarıdan bakılıp göründüğü gibi dehşetli değildir.

Gayet kesin ve şüphesiz bir surette, Kur'an'ın verdiği dersle ispat edilmiştir ki, iman ehli Müslümanlar için ölüm, hayat vazifesinin zahmetinden bir terhistir.

Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan kulluktan bir paydostur.

Hem insanın öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşması için bir vesiledir.

Hem hakikî vatanı olan Cennete ve ebedî-sonsuz saadet makamına girmeye bir vasıtadır.

Hem dünya zindanından, Cennet bostanına bir davettir.

Hem Rahim-merhamet edici yaratıcının ihsanından, kendi hizmetine mukabil ücret almaya bir nöbettir.

Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir başlangıcı nazarıyla bakmak gerektir.

Hem Allah'ın sevgisine mazhar olan insanların bir kısmının ölümden korkmaları, ölümün dehşetinden değildir. Daha fazla hayır kazanacağım diye, hayat vazifesinin devam ettirilmesinden kazanacakları hayırlar içindir.

Evet, iman ehli Müslümanlar için ölüm rahmet kapısıdır. Hak ve hakikatten sapanlar için ebedi karanlıklar kuyusudur.

Ölüm, ebedi saadete başlangıçtır; bu itibarla nimettir. Çünkü nimetin başlangıcı da nimettir.

Ölüm, zararlı hayvanlarla dolu bir hapisten geniş bir ovaya çıkmak gibidir. Bundan dolayı, ruh, ceset kafesinden çıkarsa kurtulur.

Ölüm iman ehli için bir terhis vesikasıdır. Ebedî bir saadetin ve rahmetin anahtarı olur. Bu şehri yüz defa mezarlığa boşaltan ölüm hakikatinin elbette hayattan ziyade bir istediği var. Ve ölümün idamından-yokluğundan kurtulmak çaresi, insanların her meselesinin üstünde en büyük ve en ehemmiyetli ve en lüzumlu bir zaruri ve kesin ihtiyacıdır. İman hakikatleri iki kere iki dört eder katiyetinde o çareyi buldurmaktadırlar.

Sonuç olarak, ölüm ayrılık değil, kavuşmaktır, yer değiştirmektir, bâki-sonsuz bir meyveyi sümbül vermektir. Madem ölüm var, kabre girilecek, bu hayat gidiyor, sonsuz bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse, bin defa Allah Allah demek lâzım gelir. Hem Allah yolunda olsa, tüfek de Allah der, top da Allahu ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder. (Lem'alar'dan faydalanılmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi