Tam staddan zafer manşetini kafamızda kurgulamış ve " Ola Pinto " diye yazmaya hazırlanırken, maçın uzatmanın,uzatmasında yan hakemin bir metre önündeki pozisyona bayrağını kaldırmazken, 30 metre ötedeki Fırat Aydınus'un yarattığı serbest vuruştan ve yan toptan golü yedik. Maçın uzatması 6 dakika, golü yediğimiz 8. 10 saniye.
Bunu nereden biliyorsun dersen, klasik böyle kritik maçlarda uzatma verildiği anda telefonumdaki kronometreyi çalıştırırım.
Bu adam bu işin profesyonelliğinin ötesinde. Nasıl ki türk futbolunda Hasan Şaş, Bülent Korkmaz, Volkan Demirel, Emre Belezoğlu ve buna benzer tipler saha içinde temizlendilerse, bunlar da temizlenmeli.
Bırakın kafasının içerisinde 40 tane tilki gezen, senaryo üreten, maçı bir taraftan alıp öbür tarafa veren tipler ağır yazacağım ama çeksin diyeyim.
Yazık takımın mücadelesine, koşmasına, presine, kazanma arzusu ve hırsına.
İlk yarıda oyunun kontrolü bizdeydi. Hele öyle muhteşem ikiye, birler, verkaçlarla harika bir gol atttık ki derslik.
İkinci yarı topu ve oyunu onlara verdik. Bunda Maksim'in halen kafasındaki Sumudica olayını çözememesi var. Eğer Maksim o bildiğimiz orta alan maestroluğunu yapsa, topu tutsa, arkadaşlarını rahatlatsa oyun böyle tenis topuna dönmezdi. İleride topu tutamayıp, orta alanda da top çeviremeyince sürekli karşıladık, üretemedik.
Yazık oldu, ilk yarının son maçı 37 puan muhteşem olacaktı ve hemen cuma günü oynanacak Galatasaray maçı öncesi harika bir moral olacaktı.
Yine de ligin ilk yarısını 35 puan ve 4. Sırada bitirdik, kaldırın başınızı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.