Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Görgü ve Nezaket
Görgü ve nezaket kurallarına uymak her zaman iyidir. İnsanı iyi hissettirir. Hiç bir maliyeti yoktur. İnsan fıtratan, yaratılış olarak medeni olduğu için bu kurallara uymak insaniyetin icabıdır.
Peygamberimiz (sav): Kişinin Allah'ın kendisine verdiği nimeti dile getirmesi şükürdür. Bunu yapmaması ise nankörlüktür. Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez, insanlara teşekkür etmeyen Allah'a da şükretmez. Cemaat bereket, ayrılık ise azaptır. Buyurmuşlardır. (Numan bin Beşir (ra) Camiussağir - 3398)
"İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a da şükretmez" sözü hadis olarak kaynaklarda yer almıştır. Peygamberimizin bu sözünden bazı anlamları çıkarabiliriz:
İnsan nisyandan (unutma) alındığı için nisyana- unutmaya düşkündür. unutmanın en kötüsü de nefsin unutulmasıdır. Fakat, hizmet, çalışma, tefekkür zamanlarında, nefsin unutulması, yani nefse bir iş verilmemesi doğru yoldan ayrılmadır.Â
Hizmetler görüldükten sonra, neticede, mükafat zamanlarında nefsin unutulması kemaldir. Bu itibarla, doğru yoldan sapanlar ile kemal ehli, unutma ve hatırlamakta, zikretmekte birbirine zıttır.Â
Evet sapıtmış olan kimse, bir iş ve bir ibadet teklifinde başını havaya kaldırarak firavunlaşır. Lakin mükâfatın, menfaatin paylaştırılmasında bir zerre kadar, azıcık menfaati bile terk etmez. Amma nefsini unutan kemal ehli, çalışma, tefekkür, manevi olarak ilerleyip yükselme zamanlarında her şeyden evvel nefsini ileri sürüyor. Fakat neticelerde, faydalarda, menfaatlerde nefsini unutmakla en geriye bırakıyor.Â
Karakteri nankörlük olan biri bunu kullara da yapar Allah'a da yapar.
Teşekkür etmek Müslüman ahlakının temellerinden biridir. O kadar ki bu teşekkür, Allah'a şükürle bağlantılı tutulmuştur.Â
Bizim insanımızın her zaman tekrar ettiği, en temel teşekkür ifadelerimizden biri 'Allah senden razı olsun.' Sözüdür. Bu söz "Amelinizde Allah rızası olmalı" prensibi ile doğrudan ilişkilidir.
Peygamberimiz, iyilik yapana dua ile bile olsa karşılık vermeyi emretmiştir.
Teşekkür Müslüman olan olmayan herkese yapılmalıdır.Â
Nezaketle ilgili birkaç hususa işaret edelim:
Sıraya girmek
Hak eden herkese takdir etmek, teşekkür etmek, iltifat etmek.
İstenmiyorsa her işe burnumuzu sokmamak.
Verilen sözü tutmak.
Sır saklamak.
Sofra adabına uymak.(Yemeğe her hayrın başı olan besmele ile başlamak. Bir tabaktan beraber yeniliyorsa kendi önünden yemek. Masada yemek yeniliyorsa dirsekleri masaya koymamak. Ağızda yemek varken konuşmamak. Ağzımızı tıka basa doldurmamak. Midemizi tıka basa doldurmamak)
Yolumuza çıkan, bize problem çıkaran insanlara bağırmamak.
Biz birinin yoluna çıkarsak özür dilemek.
Medeni olmak yani bilgili, görgülü bir şekilde beyefendi-hanımefendi olarak davranmak.
Küfür etmemek ve hem kendi dinimize hem başkalarının dinine saygısızlık göstermemek.
İnsanlara ev, asansör, iş yeri kapısını görgü ve nezaket gereği açmak.
Kavgaya karışmamak.
Bizimle konuşulduğunda duvar gibi davranmayıp cevap vermek.
Selam vermek. Merhaba, günaydın, iyi günler demek.
İnsanlar sizin için maddi veya manevi bir iyilik yaptığında teşekkür etmek.
Misafirperver-konuksever olmak.
Diğer toplumların görgü kurallarına saygı göstermek.
Toplu yemekte veya tatlı yerken diğergamlık edip son parçayı misafire veya arkadaşımıza ikram etmek.
Nazik ve saygılı olmak.
Misafirlerimize Peygamberimizin sünnetinin bir gereği olarak ikram etmek. Misafirleri kapıya kadar uğurlamak.
İnsanlarla iletişimimiz ne kadar az olursa olsun mutlaka nezaket kurallarına uymalıyız. Görgü ve nezaket insan olmanın bir gereğidir. Bunun bir bedeli yoktur, herkesi iyi hissettirir ve hayatı kolaylaştırır.Dünya ve ahiretimizi mamur yapar.
Â
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.