Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Dosdoğru Olmak
Gerçek başarı ile ilgili tespitlerimize devam edelim.
Gerçek başarı:
Dosdoğru olmaktır. Peygamberimiz (aleyhissalâtü vesselâm) ferman etmiş ki: Hûd Suresindeki: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" mealindeki âyet beni ihtiyarlattırdı. Çünkü, ehemmiyeti büyüktür. Çünkü tam istikameti emrediyor.
Bir okulu bitirmek,
Faydalı hobilerimizle uğraşmak,
Sevinçleri paylaşıp, üzüntüleri bölüşmektir.
Ev almayıp, komşu almaktır.
Â"Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim." Atasözünde işaret edildiği gibi hayırlı arkadaşlarla beraber olmaktır.
Herkese karşı hayırlı olmaktır. Hadis-i Şerifte Peygamberimiz (ASM) "Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım." Buyurmuşlardır.
"Göz, kalbin aynasıdır. Kalbin sakladığı gözde görünür." Prensibince gözümüze sahip çıkmaktır.
Hayatın bir mücadele olmayıp, bir yardımlaşma olduğunu anlamaktır. Güneş ve ay bizim yardımımıza koşuyorlar. Yardımlaşma düsturu ile bitkiler hayvanların imdadına, yardımına ve hayvanlar insanların yardımına koşmaktadırlar. Yediğimiz yemeklerin atomları beden hücrelerinin imdadına ve yardımına koşturulmaktadır. Bu genel kanunun rahîmâne, kerîmâne cilveleri bir mücadele değildir. Bir yardımlaşma düsturu, kerem kanunu, ikram kanunu işlemektedir. Bu durumlar da gösteriyor ki hayat bir yardımlaşmadır.
"Kabir kapısını; kendimiz hakkında, bir sonsuz aleme, bir ebedi saadete ve nur alemine açılan bir kapıya çevirmektir. Çünkü bu hadise, o insanın dünya kadar büyük bir meselesidir.
Hem dünyamıza, hem istikbalimize, hem âhiretimize, hem vatanımıza, hem milletimize tam menfaatli ve kolay ve selâmetli olan iman ve istikamet yolunu takip etmektir.
Boş vaktimizde sıkıntılı hülyalar yerinde Kur'ân'dan bildiğimiz sûreleri okumaktır.
Ve ayetlerinm mânâlarını araştırmalı varsa bildiren arkadaşlardan öğrenmeliyiz. Ve kazaya kalmış farz namazlarımızı kaza etmeliyiz.
Ve birbirimizin, arkadaşlarımızın güzel huylarından istifade etmeliyiz. Birbirimizin güzel huylarını duyuran, neşreden (yayan) olmalıyız.
Bu dünyayı güzel huylu (ahlaklı) fidanlar yetiştiren bir mübarek bahçeye çevirmeliyiz. Dünyanın ahiretin tarlası olduğunu unutmamalıyız.
Â
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.