Mehmet Erol Maraş
Erol Maraş Yazıyor: 'Çürümüşlük Aldı Başını Gidiyor… - Gaziantep’te Kumpascıların Sayısında Artış…'
Çürümüşlük gerçekten de ülkede net olarak görünüyor. Son 10 yıldan bu yana toplumda her şeyin para olduğunu, insanlığın acıma hisleri toplumda azaldıkça psikolojik sorunlarda da artış devam ediyor. Gaziantep son 1 aydan beri, biz genellikle intihar haberlerini çok vermiyoruz ama, toplumu bilgilendirmek için bazen bu haberleri yayınlamak zorunda kalıyoruz.
Beni iki intihar haberi çok üzdü. 14 yaşında bir kız çocuğu çiftlikte kendini astımı veya başka bir şey mi yaptılar onu bilmiyorum. Ama Jandarma kayıtlarında intihar olarak geçti. 14 yaşındaki bir çocuk neden intihar eder onu da anlamıyorum. Bildiğim kadarıyla çocuk ailesinin fakir olmasından dolayı istediği gibi yaşayamadığı için mi hayatına son verdi, yoksa başka sorunlar mı vardı da onlardan dolayı mı intihar etti.
Bir diğer önemli intiharlardan birisi de Gaziantep Üniversitesi’nin birinde Elektrik Mühendisliği bölümünde okuyan bir öğrencinin kendini 6. kattan aşağıya atarak hayatına son vermesinin arkasında anladığım kadarıyla ekonomik sıkıntılar olduğunu görmemek yanlış olur. Elektrik Mühendisliğinde okuyan öğrenci, yemekhanede çıkan yemekleri parası olmadığı için yiyemezken, arkadaşlarından arta kalan yemekleri yiyerek yaşamını sürdürüyordu. Ama ne var ki o gün çıkan yemekten hiç kalmamıştı. Açlıkla sefaletle böyle bir hayatı sürdüremeyeceğini anladığı için kendi hayatına son verdi. Bu iki olayda gerçekten ekonominin insanlara vurduğu darbeyi net olarak gösteriyor. Çaresizlik insanlara her şeyi yaptırıyor. Psikolojik sorunlarında her geçen gün daha fazla arttığını görüyoruz. Bu öğrenciye birileri burs verseydi bu gün belki yaşıyor alabilecekti. Bananecilik ve acıma isteği sona eren bir toplumun çürümüşlüğünü hep birlikte görüyoruz. Paradan başka hiçbir şeyin öneminin kalmadığı, insanlığın sona erdiği ve sosyal medyanın yarattığı yanlış işlerin hepimizi daha iyi günlere değil daha kötü günlere götürdüğünü görebiliriz. Bence bunlar iyi günlerimiz. Bundan daha kötüsü de olmaz.
KUMPASCI, TEZGAHCI, YALANCI SAYISINDA ARTIŞ
Herkes herkese kumpas kurmak için birçok ayak oyunları oynuyor. Bu kumpasların birçoğu da sosyal medyada yapılıyor. Bazıları devletin imkanlarını kullanıp sahte ihbar sistemleri üreterek insanların hayatlarıyla oynuyorlar. Bana göre bu sosyal medya ile ilgili herkes istediğini istediği gibi yazmamalı. Bu sosyal medyanın Türkiye temsilcileri başta Google, Twitter, Tiktok, İnstagram, Facebook gibi bir çok sosyal medya grupları mutlaka denetlenmeli ve incelenmeli. Herkes istediğini yazarak birçok insanı kumpasa düşürmeleri, yalanla dolanla iftira atılmasını engelleyerek Türk Ceza kanunlarında büyük cezalar verilmesi gerekiyor. Eğer bir suç ceza bulmuyorsa yada suçluda cezasını çekmiyorsa, bu ülkede her şey olur. Demokrasi çok güzel bir şey ama bu kadar da bol geliyorsa bu demokrasinin bize çok gereğinin de olduğuna inanmıyorum.
Son olarak da buradan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le ilgili bir şey söylemek istiyorum. Özgür Özel’in Manisa’da bir bayan Belediye Başkanıyla ilişkisi olduğu gündeme getirildi. Özgür Özel’de bu konuda sessizliğini korudu ama Manisa’nın bayan ilçe belediye başkanı, kendisine ve Özgür Özel’e bu kumpası yapanlarla sonuna kadar mücadele edeceğini, ayrıca kendisinin kolon kanseri olduğunu ve kemoterapi gördüğünü, bu saldırıların alçakça yapılmasına isyan ederek, kumpasçılarla savaşacağını defalarca söyledi. Bende aynen bayan belediye başkanının bu sözlerinin yanındayım. Herkesin özel hayatına bu kadar saldırılması da yanlıştır. Allah belalarını versin bu kumpasçıların. Yalancılar ve iftiracıları Allah’a havale ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.