İlk dört haftada 10 puan alan takım ile son beş haftada sadece iki puan alan takım. Sahi hangisi Gaziantep FK. Lige fırtınanın ötesinde kasırga gibi başlangıç yapan üstelik bu puanların 11'ni kendi evinde oynamadan alan takım, sonrasında Galatasaray ve Trabzonspor önünde biraz bayrak, biraz düdük, biraz hakem, biraz panik ile hem puanları, hemde moral motivasyonu kaybettik. Rakip Konyaspor ligte 3. Sırada 18 puan toplamış ve pupa yelken gidiyor. Üstelik yıllardır en önemli gol silahımımız ve gol makinemizi sezon başında anlayamadığım şekilde rakibe kaptırmışız. Herkesin bırakın galibiyeti, tek puan dahi beklemediği bir ortamda sabah spor Tempo ekibi ve  Çetin Katırcıoğlugil ile yollara düştük. Gaziantep yağmuru ve soğuğunun aksine Konya'da pırıl pırıl bir sonbahar güneşi ve yazdan kalma bir hava bize merhaba hoş geldiniz dedi. Tabiki hoşgörü ve sevginin, tevazunun başkenti Mevlananın şehrinde gezdik, dualarımızı yaptık ve stada doğru yola çıktık. Stad şehrin dışında ama otoparkları ve mimarisi ile etkileyici. Takımda defansın önemli isimleri Papy ve Ertuğrul cezalı. Üçlü savunma mecburen  bugüne kadar antreman dışında bir arada oynamayan Jevtovic, Arda ve Tosca'ya teslim. Erol Bulut bu maçta tek puanın ötesinde Joao, Peckart, Maksim. Sagal ile ofansif Furkan ve Abdülkadir iki kısa Dinamo atom karınca ile galibiyeti hedeflemiş.
Saha içinde inanılmaz bir mücadele oldu. Biz ilk 20 dakika Konyaspor'un temposuna, mücadelesine karşılık verdik. Sonra Konyaspor sazı eline aldı ve sağlı sollu ataklar, ikiye birler şutlar yetmedi penaltı ama Günay resmen kariyer maçı oynadı. İkinci yarı yine aynı ama daha sonra bir duran top ve ilk kez formayı giyen genç Arda golü attı ve muhteşem bir üç puanı beş maç sonra zirve mücadelesi veren Konyaspor 'dan aldık 15 puan ile olası tüm saha dışı senaryolarını çöpe attık.
Kısaca Kaptan Günay böyle istedi ve üç puanı Konya kartalının pençesinden aldı.