Lüksemburg FİFA sıralamasında 93. Sırada.
Nüfusu 632 bin. Böyle bir takım karşısında kendi evimizde üç defa mağlup duruma düştük. Maçın son anlarında önce milli takıma çağrılmayan sonra sakatlıklar nedeniyle zoraki A Milli olan İsmail Yüksek 'in golüyle beraberliği sağladık ve bu ölüm grubundan ! bir üst tura çıkarak tarihimizin en önemli zaferlerinden ! birini yaşadık.
Arkasından FİFA sıralamasında 125. Sırada olan 50 bin insan Nüfusu 80 bin keçisi olan ülkeye mağlup olduk.
Milyonlarca futbolsever Perşembe Lüksemburg, Pazar günü Faroe adaları önündeki kahredici futbol, rezalet sonuçlar karşısında adeta kroke oldular.
Ama esas kroşeyi maç sonrası Hamit Altıntop 'un spor yazarı yorumcuların yanına gelip masayı yumruklaması ve bu iki rezilliğin sorumlusu olarak 40 yıl önceye kadar gidip medyayı suçlaması karşısında kendimden geçtim ve kumandayı duvara fırlattım.
İyi ki ;
Nezih Alkış, Kenan Onuk, Namık Sevik, Doğan Koloğlu, İsmet Tongo, Onur Belge, İlker Ateş, Osman Aslan, Abdi İpekçi, Abdülkadir Yücelman ve unuttuklarım.
İyi ki dünyada değiller, böyle bir olay ve spor basınına bu hareket karşısında sanırım bir kez daha ölürlerdi.
Vay Altintop vay ;
Lüksemburg ve Faroe adalarından iki maçta beş gol ve 25 pozisyon vereceksin, Kuntz gibi sadece ümit milli takım çalıştırmış Alman asker arkadaşını getireceksin, kendi takımlarında yedek kulübesinden çıkamayan Serdar Dursun, Çağlar, Kaan, Zeki, Berkan ve diğerlerini oynatacaksın kimse sana bir şey demeyecek ve üstüne masayı yumruklayacaksın.
Vah benim milli takımım.
Vah benim futbolum.
Vah benim güzel ülkem.