SOSYAL MEDYA YALANCILARI

Dünyada ve Türkiye’de son 3 aydan bu yana Korona virüsü ile ilgili sürekli konuşmalar yapılarak gündemden düşmüyor. Düşmemesi de normal. Çünkü ortada bir salgın var. Bu salgından tek kurtulmanın yolu “Tedbirleri” alıp paniğe kapılmamak. Bir de test yapılması işleri de daha kolaylaştırıyor. Çin, Kuzey ve Güney Kore 3 ay süresinde en azından her geçen gün Koronaya karşı başarılı bir iş yaptırarak düşme eğilimine doğru gitmesini en azından sağladılar. Türkiye’de genellikle Umre ve az da olsa Avrupa’dan gelen kişilerden etkilenmiş durumda. Başta devlet daha sonra da yerel yönetimler gerekli tedbirleri aldılar. Ancak vatandaşlar panik halinde olduğu için adeta gıda depolamaya ve hijyenik ürünleri haddinden fazla alarak piyasada sanki dünyanın sonu geliyor gibi alış veriş yapmaları gerçekten bilinçsiz toplumun yapabileceği bir işi yaptılar. Üstelik kırsal kesimdeki vatandaşlarımız çok alış veriş yapmadan kendine yetebilecek kadar ürün alırken, genellikle lüks semtlerde oturanlar adeta “Gözü doymazlık” yaparak ürünlere saldırmaları da ayrı üzücü bir olay olarak görüyorum. Bir de beni en çok üzen kim kimi sevmiyorsa, onunla ilgili de yalan, uyduruk ihbarlar yaparak Korona virüs olduğu iddialarıyla ilgili sosyal medyada da adeta rezillik bir şekilde yalanlar yayarak, insanların şerefleri ve onurlarıyla oynuyorlar. Çok ayıp ediyorlar. Bir şehirin yöneticisinin çocuğu yurt dışından gelmiş. İlgili havalimanında gerekli incelemeler yapılmış, oradan da şehirine gelmiş. Ve karantinaya kendi isteğiyle alınmış. Sosyal medya sahtekarları ve yalancıları ne yapıyor, “Kaçtı, torpil olduğu için” incelemeden geçmedi gibi yalan, dolanla herkesi rahatsız etmeye çalıştılar. Bu sosyal medya yalancılarını yaratanların da kim olduğunu söylerseniz, en çok sosyal medyayı kim kullanıyorsa onlardan da kaynaklandığını söyleyelim. Bu ülkenin yasal ortamda çıkan medya organları vardır. Bu sosyal medyayı kullanan üst düzey yöneticilerin de artık bu sosyal medya sevdalarından vazgeçmeleri lazımdır. Biliyorsunuz her silah sahibine döner. Sanki sosyal medya kendilerini güçlü göstereceğini zannediyorlar. Birileri bu yolla paraları ceplerine indiriyorlar. Sonrada kendileri bu sosyal medyada yalan dolan haberleri görünce ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Ben sürekli olarak sosyal medyaya karşıyım. Bu sosyal medyaya karşı gerekli tedbirler alınmazsa ilerde Türkiye’nin başına büyük iş açacağını söyleyebilirim. Başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan en çok şikayetçi olan bir devlet adamı. O nedenle sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sosyal medyayla ilgili isimsiz, kimliği belirsiz kişileri tespit ederek, haklarında gerekli işlemlerini de yapmalarını da istiyoruz. Gaziantep’te de aynı şekilde başta sayın Valimiz Davut Gül ile ilgili kurumların bu sahte ve yalancı sosyal medyacıları kamuoyuna bir an önce ifşa etmelerini bekliyoruz.