Mübarek Ramazan ayı geldi. Hoş geldi sefa geldi. Ancak, Ramazan ayında yaş sebze, meyve ateş pahası. Saniyede değişen etiket fiyatları insanların ne yapacağını da, ne alacağı konusunda karar vermekte zorlanıyor. Biz Gaziantep açısından bakarsak. Gaziantep ortadoğunun başkenti ve sanayi kentidir. Gaziantep’in nüfusunun % 20’sinin ekonomileri ve yaşam standartlarını yüksek görüyorum. Şöyle değerlendirelim bunu, Gaziantep’te iki milyon nüfus bulunuyor. Buna birde bir milyon Suriyeli eklersek üç milyon insanın yaşadığını netleştirebiliriz.
Diyorlar ki bana, “Restoranlar, lokantalar, marketler, yeme işme yerleri” tıklım tıklım doluyor diyorlar. Doğru, bende bunu görüyorum. Bizim yukarıda yaptığımız hesaba göre üç milyonun % 20’si 600 bin kişi yapar. Bunların ekonomisinin iyi olduğunu görüyorum. Bu saydığımız restorant, lokanta ve yeme içme yerine gidenlerin sayısı 50 bini geçmez. Üstelik Gaziantep’te otel, restorant, market ve buna benzer yerleri toplasan sayısı bine ulaşmaz. Bu gösteriyor ki Gaziantep’te herkesin söylediği gibi hiçbir sıkıntı yok gibi görünüyor. Ben bakıyorum ki, Gaziantep’in nüfusu Suriyelilerle birlikte 3 milyon ise, 600 bin kişinin ekonomik durumu iyiyse, 2 bin 400 bin kişinin durumunun da iyi olmadığını görmemekte haksızlık olur. Bu nedenle kriz yok diyenler doğru söylemiyorlar. Gerçektende şu anda ülkede hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Denetimsizlik olmayınca fırsatçılar ve vurguncularda iş yapıyorlar. Hangi vurgunu sayalım, hangisini gündeme getirelim. Geçtiğimiz günlerde icra müdürlüğünde bir işim vardı, icra müdürlüğü insanlarla dolup taşıyor. Girip çıkan belirsiz. Yaptığım araştırmada da Gaziantep’te 750 bin icra dosyası bulunuyor. Yani nüfusun 3’te biri. Bu gösteriyor ki, yukarıda anlattığımız nüfusun % 20’sinin durumunun iyi olduğunu ve 2 bin 400 kişinin de ekonomisinin iyi olmadığı net olarak ortaya çıkıyor. Bu sıkıntıdan Türkiye nasıl kurtulacak onu bilmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi gücü yettiği sürece devlet imkanlarını kullanıyor. Buna örnek verecek olursak, gıdada ve KDV’de düşüş yapıyor. Bir bakıyoruz ki, başta marketler olmak üzere bir düşürme yapmıyorlar. Şimdi en önemli bir soruna gelelim. Biliyorsunuz şişe suları var. Bu şişe sularda dönen dolapların hangisini yazayım. Bundan iki yıl önce 10 kuruşa aldığımız şişe suları bugün 4 ile 5 TL arasında satılıyor. Bununla ilgilide önümüzdeki günlerde suda dönen dolapları sizlerle paylaşacağım. Birileri gerçekten büyük paralar kazanıyor. Birileri hiç kazanamıyor. Sayın merhum Turgut Özal, bize hep şunu söylemişti, “orta direk var” derdi. Bence şu an Özal’ın söylediği orta direk kalmadı. Bir aşağı direk, birde yukarı direk var. Bu direklerin arasındaki dengesizlikte halkı perişan ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, bana göre KDV’de yaptığı düşüşleri ilgili firmalar yapsa gerçekten de büyük ucuzluk gelir. Sayın Erdoğan düşürmeye çalışırken birileri de vurgunları yapmaya devam ediyor. Kim suçluysa cezasını çeksin. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Acımayacağız” diyor ama herkes bildiğini okumaya devam ediyor. Bende bir suç cezasını bulmazsa sistem arızalı çıkmış olur. Son olarak şunu söylüyorum, Gaziantep’te denetimsizlik hak safhada. Her kurum topu birbirine atarak yapmaya çalışıyor. Şu mübarek Ramazan ayında bir tek laf söylüyorum. Türk milletinin yardımcısı olsun.