1994’te Türkiye’deki kamu harcamaları beraberinde istikrarsızlık ve karmaşalık dönemini getirmişti. Kamu harcamaları kamu gelirinin üzerine çıkınca bütçede sıkıntılar yaşanmasına sebep olmuştu. Daha sonra dönemin Başbakanı Tansu Çiller 5 Nisan paketini açıklamasıyla on binlerce esnafın iflas etmesine sebep olmuştu.
2001 yılında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki tartışma sonucu yaşanan anayasa kitapçığı krizi, aynı gün içinde tüm ülkeyi etkisi altına alan ekonomik bir krize dönüşmüştü. Türkiye'nin Şubat 2001 ekonomik krizi; beklenmedik ölçüde ekonomik daralmayla sonuçlanmasının ötesinde, ülkenin orta vadedeki perspektifini değiştiren yeni koşulları da beraberinde getirmişti. 2001 krizi ile birlikte; Türkiye öngörülemeyen, dar boğaza kadar giden, bir finansal krizin eşiğine gelmişti. 2001 yılında da ekonomik kriz yaşayan Türkiye zorlu bir süreçten geçmiş ve on binlerce işletme kapanmak zorunda kalmıştı.
2008 yılındaki dünyada yaşanan küresel krizi hafif geçiren Türkiye, 24 Haziran 2018 yılındaki seçimle hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yetkiyi bir kişiye verince tarihinde görülmemiş bir ekonomik krizle baş başa kaldı. Yanlış ekonomi politikaları yüzünden 2022 yılında fiyat istikrarı yönünden Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir krizle karşı karşıya kaldı. 2021 Eylül ayında Merkez Bankasına talimatla bileşik faiz düşürümü yönünde karar verilmesiyle krizin derinleşmesine doğru adımlar atıldı. Arkasından Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yapılan faiz indirimi önce kurun yukarı yönlü hareketiyle zirve yapması ardından ürünlerin fiyatlarının yükselmesine sebep olmuştu. 20 Aralık 2021 tarihinde kur korumalı mevduat sistemi ile döviz kuruna müdahale edilmesine rağmen aradan geçen zamanda bununda işe yaramadığını göreceğiz. İktidarın her attığı yanlış adım sonrası ülkedeki krizin boyutu büyümeye, akabinde esnafın kepenk indirmesine ve işletmelerin iflaslarına kadar gitmektedir. Nitekim esnaflarımızın zarar ettiklerinden dolayı kepenk indirmelerine başladıklarını görüyoruz. Kısa sürede çözüm üretilmezse yine on binlerce işletmenin iflaslarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Bazı işletmelerin ise iflas ettiklerini duyuyoruz. Emtia ve gıda fiyatlarındaki istikrarsızlık ise piyasaların adeta kilitlenmesine sebep oluyor. Enerji ve akaryakıt fiyatlarının yüksekliği de piyasaların etkilenmesine en büyük sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.
2001 ile 2021 krizlerinin ortağı konumunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bulunuyor. 1994 krizinin ortağı Tansu Çiller ise bugünlerde tekrar siyasete girmeye karar vermiş, bizden de tavsiye olsun sen ABD’de yaşamaya devam et.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.