Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Kâinatta En Mühim Netice Hayattır
Hayat zahiren kolay, basit gibi görünse de “Hay-diri, canlı, sağ” ismi gereğince çok olması, herkes tarafından biliniyor gibi olmasına rağmen, doğrudan Allah’ın tecellisi noktasından mahiyeti noktasından gizli kalmıştır.
Hem hayat, meleklere iman esasına dahi bakar. İşaret olarak ispat eder. Çünkü madem kâinatta en mühim netice hayattır ve en çok yayılan ve kıymetli olması için suretleri çoğaltılan ve yeryüzü misafirhanesini gelip geçen kafilelerle şenlendiren hayat sahipleridir.
Ve madem dünya bu kadar hayat sahiplerinin nevileri ile dolmuştur. Ve mütemadiyen canlı çeşitlerini yenileme ve çoğaltma hikmetiyle, her vakit dolar boşanır.Ve en değersiz ve çürümüş maddelerinde dahi çoklukla canlılar yaratılarak bir küçük canlıların toplanma yeri oluyor.
Ve madem hayatın süzülmüş en saf özeti olan şuur ve akıl ve en lâtif ve sabit cevheri olan ruh, bu dünyada gayet çok bir surette halk olunuyorlar. Adeta dünya, hayat ve akıl ve şuur ve ruhlar ile hayat verilip, öyle şenlendirilmiş.
Elbette dünyadan daha lâtif, daha nuranî, daha büyük, daha ehemmiyetli olan gök cisimleri, ölü, cansız, hayatsız, şuursuz kalması imkân haricindedir.
Demek gökleri, güneşleri, yıldızları şenlendirecek ve canlı vaziyetini verecek, ve göklerin yaratılış neticesi, gayesini gösterecek, ve hitâbât-ı Sübhâniyeye yani Allah’ın kendisine has hitap ve konuşmalarını nail olacak olan şuur sahibi, canlı ve göklere uygun sakinler, oturanlar, herhalde hayat sırrı ile bulunuyorlar ki, onlar da meleklerdir.
Bir cisme hayat girdiği vakit, küçük bir âlem hükmüne getirir. Adeta kâinat ağacının bir nevi özetini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasıl ki bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öyle de en küçük bir canlıyı yaratan, elbette umum kâinatın yaratıcısıdır.
Evet bir nohut tanesinde bütün Kur'an’ı yazar gibi; çamın gayet küçük bir tohumunda koca çam ağacının fihristesini ve başa gelecek olanlarını yazan kalem, elbette gökleri yıldızlarla yazan kalem olabilir.
Evet, bir arının küçük kafasında kâinat bahçesindeki çiçekleri tanıyacak özellik konulmuş. Ve ekser nevilerle bağlantılı olacak ve bal gibi bir rahmet hediyesini getirecek özellik verilmiş. Ve dünyaya geldiği günde hayat şartlarını bilecek derecede bir istidadı, bir kabiliyeti, bir duyuyu içine yerleştiren zat; elbette bütün kâinatın yaratıcısı olabilir.
Sonuç olarak; Baharda zeminin dirilmesinde ve canlandırılmasında üçyüz bin çeşitlerin ve her türlerin hadsiz efradı beraber, birbiri içinde, noksansız, kusursuz, mükemmel, muntazam hayat verilirler ve dirilirler.
Evet, böyle bir tek fiil ile hadsiz muntazam fiilleri yapan, elbette bütün yaratıkların yaratıcısıdır. Ve bütün canlılara hayat veren Hayy-ı Kayyum'dur (Her an diri olan ve her şeyi ayakta tutan Allah). Ve rububiyetinde ortak olması mümkün olmayan bir Vâhid-i Ehad'dir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.