Dikkat ediyor musunuz? Bütün filmler İslam ülkelerinin içinde oynanıyor. Oyuncular, film ve senaryo hep aynı. 

Piyonlar ve maşalar değişiyor; ama aktörler hiç değişmiyor.

Irak, Mısır, Somali, Libya, Suriye, Afganistan, sürekli olarak İran ve zaman zaman da Türkiye'ye de yoklamalar çekildiğini görürsünüz.

Her biri ayrı bir stratejik öneme sahip ve her biri hatırı sayılır miktarda yeraltı ve yerüstü zengin enerji kaynaklarına sahip ülkeler...

Kimisi petrol zengini, kimisi Türkiye gibi bor ve toryum madeni zengini, kimisi Somali gibi altın madeni zengini falan filan...

Hepsi de küresel haydutların iştahını kabartıyor.

Peki ya Afganistan?

O da dünya uyuşturucu merkezlerinden biri.

Tüm kirli paralar burada dönüyor ve baronların iştahını kabartıyor.

Tabi, en önemlisi de, hepsinin ortak yönü, halkları Müslüman. Bu yönüyle İslam coğrafyası olmaları onlar için tahrip edilmesi gereken yerler. Dolayısıyla bu coğrafyalar onlar için ayrı bir öneme sahip!

İlginçtir, yukarıda saydığım ülkeler zenginliklerine rağmen hepsi de, fakir. İki yakaları bir araya gelmiyor.

Kan ve gözyaşı da bir türlü dinmiyor bu coğrafyalarda.

Hem kaynakları sömürülüyor, hem fakir bırakılıyor ve hem de ateş hep onların başlarında yakılıyor.

Peki, kimin sayesinde?

İçlerindeki hain işbirlikçilerin sayesinde ve hala gaflet uykusundalar....

Her biri kendi içinde çatışma halinde ve çatışmaları da sürekli yelpazeleniyor ve bir türlü sönmek bilmiyor.

Peki neden Afganistan?

İşin künhüne vakıf gözlemcilerin değerlendirmelerine göre:

"Dünya Eroin pazarının ihtiyacı olan eroinin yüzde 90'ı tek başına bu ülkede üretiliyor.

Afganistan'dan çıkan eroinden her yıl 65 Milyar Dolar gelir elde ediliyor, her yıl 65 milyar dolar….

Bu paranın sadece üç milyar doları Afganistan'da dağıtılıyor, geriye kalan 62 Milyar Dolar bu işi organize edenler arasında paylaşılıyor...

Afganistan'da fabrika yok, üretim yok, iş yok, güç yok, bir milyon kişi uyuşturucu üretimi ve satışıyla geçiniyor...

Afyon hasadı Nisan ayında yapılıyor, bir milyon kişi haşhaş tarlalarına koşuyor, çalışıyor, yevmiye alıyor, geriye kalan 11 ay yine işsiz kalıyor, hasat zamanının gelmesini bekliyor...

ABD'deki eroin pazarını Meksika besliyor, Avrupa ve Asya pazarının tedarikçisi ise Afganistan… “Balkan Rotası” denilen bir kara yolu güzergahıyla, Afganistan'da üretilen Afyon, eroin olarak İran üzerinden Avrupa'ya gidiyor...

Havayoluyla sevkiyat uzun süredir sadece Kabil Hava Limanı'ndan yapılıyor. Çünkü, Afganistan'da irili ufaklı 60 küsur hava limanı var ama, sadece dördünden uluslararası uçuş yapılabiliyor, ABD kontrolünde sadece Kabil hava limanı kaldı, diğerleri Taliban kontrolüne geçtiği için, başka uluslararası uçuş yok...

Denizyoluyla sevkiyat Pakistan üzerinden yapılıyor. Afganistan'dan Pakistan'a geçiriliyor, Umman Denizi'nde gemilere yükleniyor, sonra Somali limanlarına indiriliyor, karayoluyla Akdeniz kıyılarına çıkarılıyor, Libya, Tunus, Fas üzerinden, yine deniz yoluyla Avrupa'ya sokuluyor...

Haşhaş Afganistan'da elbette hep vardı ama, bizzat ABD tarafından eroin  üretimi , dağıtım, satış  ve pazarlama üssü haline getirildi...

Nasıl derseniz?...

2000 yılında Taliban fetva çıkardı, haşhaş ekimini yasakladı...

Şak…

2001 yılında ABD Afganistan'ı hemen işgal etti...

Feodal savaş lordlarını uyuşturucu trafiğini yönetmeleri için şehirlere “vali” yaptılar, böylece, 2002 yılından itibaren haşhaş ekimi tam gaz yeniden başladı, Afganistan Eroin Devleti haline getirildi...

2001 yılında haşhaş ekilen arazi yedi bin hektarken, bugün 300 bin hektara çıktı... Artış  oranı % 4200 e yakın... 

2001 yılında yılda 150 ton uyuşturucu üretilirken, bugün yedi bin ton uyuşturucu üretiliyor... Artış oranı % 4.600 e yakın...

Afganistan'da güya “Uyuşturucuyla Mücadele Bakanlığı” var ama, hükumetin, generallerin, polis şeflerinin uyuşturucuya bulaştığını, bu zehirli parayla servet kazandıklarını bütün dünya biliyor...

Afganistan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, Afganistan'da her on kişiden biri uyuşturucu bağımlısı haline geldi, yaklaşık dört milyon kişi uyuşturucu kullanıyor, bunların bir milyonu kadın… Nüfusuna oranla, dünyada en fazla uyuşturucu bağımlısı olan ülke, Afganistan...

Kabil'de eroin satın almak, bakkaldan ekmek almak kadar kolay… Uyuşturucuya başlama yaşı 6’ya kadar düştü. Cehalet öylesine feci boyutlarda ki, emzirme sırasında öksürüğünü kessin diye bebeğine afyon verip, çocukları neredeyse doğuştan bağımlı yapanlar var...

Ülke savaşla-terörle “Taş Devri”ne döndükçe, uyuşturucu üretimi kolaylaşıyor, üretim kolaylaşınca kullanım ucuzluyor, yayılıyor...

Afganistan, eroinin yanısıra Metamfetamin'in dünyadaki en önemli üreticisi konumuna geldi. Çünkü, doğada kendiliğinden yetişen EFE da isimli bitkiden Metamfetamin'in hammaddesini elde edebileceklerini keşfettiler, pahalı kimyasallara gerek kalmadı, bir anda yüzlerce Metamfetamin laboratuvarı kuruldu..."

Evet, şimdi anladınız mı neden Afganistan?!