Yine ilk haber kendimizle ilgili; yani www.olaymedya.com ile ilgili vereceğim. Biliyorsunuz, olaymedya.com sizlerin destekleriyle günlük 150 bin tıklanma yaşarken, yerelden ulusala koşan bir medya olma yolunda yoluna emin adımlarla devam ediyor. Aynı zamanda, alexada 2000 ile 2300 arasında Türkiye genelinde sıralamada bulunuyoruz. Ayrıca, Facebook’umuz 53 bin, Twitter’imiz 32 bin, İnstagram’da 25 bindeyiz. Genel tabloya baktığımızda www.olaymedya.com E-gazetesiyle birlikte başarılara koşmaya devam etmektedir. Biz hep söylüyoruz, çağ dijital çağdır. Halk sevmediği hiçbir medyayı desteklemez. Aradığı herşeyi bizde bulduğu için bize destek veriyor. Şu an, günlük olarak 120 ile 150 bin tıklanma yaşıyoruz. Bunun yanı sıra halkın en küçük bir sorunu olduğunda bize yazıyor ve yorumlar yaparak Gaziantep’in gündemini belirliyoruz. Şimdilik Eylül ayında bizim sürprizlerimizi bekleyin. Gaziantep’i yerelden ulusala taşımak için ve dünyayla bağlantı kurulması için yatırımlarımızın büyük kısmı tamamlandı. Biz hiçbir zaman Olay Medya Grubu olarak güç kaybına uğramadık, öyle zannedenler yanılıyorlardır. Yanıldıklarını da Eylül ayında yapacağımız yayınlarla bir kez daha Olay Medya’nın gücünü görmüş olacaklardır. Bize ilgi gösterdiğiniz için her zaman size minnettarız.

YANGINLARDA SABOTAJ İDDİASI!

Terör örgütleri ile, darbelerle, kurşunla, silahla veremedikleri zararı ciğerlerimizi yakarak vermeye çalışan Vatan hainleri en ağır cezayı çeksin. Ormanlarımızı yakan hafta başından buyana Türkiye’yi yangın yerine çevirerek iktidara zarar verme amacı taşıyan geri zekalıların geleceğimize verdiği zararı da hesap etmesi gerekir. Bu vatan bizim, ne yaparsanız yapın Kurtuluş Savaşı örneği, 15 Temmuzda sokağa dökülen insanların kanının üzerine başka emeller inşaa edemezsiniz. Gaziantep yine her olayda olduğu gibi birlik oldu, yardımsever kent oldu ve fidan dikim kampanyasına örnek oldu. Başka Gaziantep yok başka Türkiye yok. Ben devletimizin suçluları yakalayıp en ağır cezayı vermesini umarken, bu zor günlerde sosyal paylaşımlarla yangına körükle gitmeyen yurttaşlarımıza teşekkür ediyorum.

ANATOLİAN GÖZ GÖRE ÇÖKECEK

Şehrin göbeğinde harabeye dönmüş, kapısı, penceresi sökülmüş, önü briketlerle kapatılmış ve her ay bir yangın olayı ile gündeme gelen Anatolian Otel Gaziantep’in ayıbı olarak görülüyor. Yağmacılar tarafından yağmalanan, suç işleyen kişilerin uğrak mekanı ve uyuşturucu bağımlılarının merkezi haline gelen otelin atıl binası artık çözüm bekliyor.
Yıllardır atıl vaziyette bırakılan ne mal sahiplerinin ne alacaklıların nede devletin kullanamadığı ve değerlendirilemeyen yüzlerce milyon Euroluk Anatolian Otel yeni bir faciaya göz göre göre geliyorum diyor. Otel sahiplerinin Valilik ile görüşmesi sonrası, giriş çıkış kapıları duvarla örülen, yangın merdivenleri iptal edilen binada geçtiğimiz ay bir hurdacı da yüksekten düşerek hayatını kaybetmişti. Artık terkedilmiş bine vasfına sahip olan Anatolian Otel’in akibeti herkesin merak konusu oldu. Son olarak taşıyıcı kolanların yağmacılar tarafından oksijen tüpüyle kesildiği haberi facianın boyutunu ortaya çıkardı. Yetkililerin biran önce tedbir alması aksi takdirde kolonları kesilen binanın bir gün çökme haberi de çok geç olmayacak. Artık ucube görüntüye sahip olan bir zamanların milyon euroluk otelinin hazin sonu can kaybına neden olmadan bitseydi de herkes kurtulsaydı.

MAHKUMLARDAN GÖRÜŞ İSYANI

Corona virüs hayatımıza girdiği günden bu güne kadar birçok olumsuzluğa sahne oldu. Evlere kapandık, seyahat edemedik, tatil yapamadık, işimize dahi gidemedik ve sonunda yüzlerce ölüm, yoğun bakım günleri ile korona sürecini atlatmaya çalıştık. Maske, mesafe ve temizlik derken alınan tedbirler sonuç verdi vaka sayıları düştü ve eski günlere büyük oranda döndük. Eskiye dönmeyen bir yer kaldı onlarında isyan niteliğindeki sözleri beni bu işi yazıya dökmeye zorladı. Cezaevindeki mahkumlar, 1,5 yıldır göremedikleri ailelerini, çocuklarını, eşlerini ve görüşçülerini ne zaman göreceklerini merak ediyorlar. Yazılarımı takip eden bazı mahkum yakınları aynen şu cümleleri sarf etti. “Abi korona morona kalmadı. Düğünler, taziyeler, tatil beldeleri, oteller ve sokaklar insan seli gibi. Babalar çocuklarının kokusuna hasret, çocuklar baba kokusuna. Bu kadar kısıtlama kaldırıldı ama cezasını çeken mahkumların açık görüş kısıtlaması hala kaldırılmadı. Mahkumlar her iki aşıyıda vuruldu ama yinede açık görüş pandemi tedbirleri kapsamında yasak. Yazık günah çoluk çocuğumuzu görüp moralimizi yüksek tutmak istiyor, insan olarak suçumuzun cezasını çekerken ailemizden ve sevdiklerimizden mahrum olmak istemiyoruz”
Mahkumlar suçunun cezasını yatarken aile özlemiyle tutuşmasın, açık görüşle yine pandemi ve aşı tedbirlerine göre görüşsünler ümidindeyim. İnsan olarak hakları olan bu sitemlerinin acil olarak alınacak kararla çözülüp açık görüşün serbest olmasını mahkum aileleri dört gözle bekliyor. İnşallah yetkililer seslerini duyar ve gereğini yaparlar.