Koronavirüs yasaklarının gelmesiyle birlikte, kısıtlamanın olduğu saatlerde işlerini yapabilmek, halkını habersiz bırakmamak için gece gündüz çalışan gazeteciler, zaman zaman engellerle karşılaşıyor.
Neden mi?
Çünkü, yasakların olduğu saatlerde izin belgesi olmayan dışarı çıkamaz. Bizim gazeteciler ise sadece işlerini yapabilmek için, görevlerini yerine getirmek adına görevlerinin başındalar. Fakat, zaman zaman kontrollerde engellemelerle karşılaşıyorlar. Gaziantep’te faaliyet gösteren yaklaşık 11 gazeteci cemiyeti ve derneği adı altında sivil toplum kuruluşları var. Bunların bazılarında Cumhurbaşkanlığı İetişim Başkanlığı’nın vermiş olduğu “Basın kartı” varken bazılarında ise devletin nezdinde gazeteci sayılmayan tanıtım kartlı üyeler bulunuyor. Gazetecilik yapmak için, gereken şartları yerinde taşıyan arkadaşlarımız olduğu gibi meslekle ilgisi olmayan kişilerde basın tanıtım kartıyla kısıtlamanın olduğu saatlerde dışarı çıkıyorlar. Asıl filim burada başlıyor. Gerçek gazetecilerle, keyfi gezen tanıtım kartı sahipleri aynı kefeye konuluyor. Yasak günlerinde asli görevini yapan Polislerimiz de ister istemez kart sıkıntısına ortak oluyorlar. Denetim yapan polis, her gazetecinin farklı bir kartla kendini tanıtma ihtiyacına karşılık veremiyor. Yasaklar başladığı tarihte Gaziantep Valisi Davut Gül tarafından gazeteci dernek ve cemiyetlerinden çalışanların isimleri istenmişti. İsim gönderen kurumlar, valilik tarafından düzenlenen basın tanıtım kartıyla kısıtlama saatlerinde görevini yapmak için gezebiliyordu. Polisler ise karşılarına çıkan gazetecilerden bazılarının valilik kartı, bazılarının dernek-cemiyet kartı göstermesi üzerine ne yapacaklarını bilmiyorlar. Benim isteğim gazetecilere temsilen dernek-cemiyet başkanlığı yapanların ortak bir noktada buluşup basın kartlarının tek tip olmasını ve polisle gazeteci arasında sıkıntı yaşanmamasını istiyorum.
Güney İlleri Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği, Gaziantep Basın Cemiyeti, Gazeteciler ve Basın Emekçileri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Anadolu Basın Birliği, Uluslararası Gazeteciler Platformu, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti ve buna benzer adını bile hatırlamadığım bir çok cemiyet ve dernek var. Gazeteciler üzerinde hiçbir yaptırımı ve gücü olmayan sadece protokolde öne çıkmak için kimlik yerine geçen bu 11 cemiyetin başkanlarına sesleniyorum. “Bizleri gazeteci olarak temsil etme yeriniz protokoldeki koltuklar değil, düğün ve organizasyonlarda cemiyet başkanı adına altında davetiye sahibi olmak değil. Bizim isteğimiz gazetecilerin sosyal hakları, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve toplum nezdinde eski itibarının verilmesini bekliyorum”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.