ZİHİNLERDE BİR DEPREM GEREKİYOR!

Her deprem sonrası aynı manzara, aynı açıklamalar. Yetkililerin ağzından neredeyse tıpa tıp birbirinin aynısı sözler çıkıyor. Bu sözler özetle şöyle: - Türkiye bir deprem ülkesi. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Bu deprem bir milat ve ders olmalı. Zaman kaybetmeden depremlere hazırlıklara başlayacağız. Devletimiz güçlüdür, yaraları saracaktır.

1999 Depreminden İzmir depremine kadar sürede Türkiye onlarca deprem yaşadı. Dolayısıyla da yukarıdaki sözler onlarca kez tekrar edildi. Tekrar edildi ama depremden bir kaç hafta yada bir iki ay sonra deprem ülkesi olduğumuz, depreme hazırlanmamız gerektiği, bunun için de kaybedecek zamanımızın olmadığı adeta unutuldu. Ta ki, bir dahaki depreme kadar. Deprem gündemden düşünce de kaldığımız yerden sanki bir deprem ülkesi değilmişiz gibi yaşamaya devam ediyoruz.

Gerek merkezi hükümet, gerekse de yerel yönetimler çok güzel projeler yapıyor. Parklar, bahçeler, yollar, havalimanları, tüneller ve kavşaklar gibi kentin görüntüsünü güzelleştiren, insanların yaşamlarını kolaylaştıran önemli projelere hiç ara verilmiyor. Elbette bunlara diyecek bir şeyimiz yok… Ancak şu soruyu da sormamız gerekiyor: Önceliklerimiz nelerdir? Can güvenliği olmayan bir insan parkı, bahçeyi, köprüyü, kavşağı ne yapsın?

İnsan ihtiyaçlarının temelinde beslenme ve güvenlik yatar. Bu iki ihtiyacı karşıladıktan sonra sıra diğerlerine gelir. Gaziantep olarak Nurd

ağı ilçemizden geçen Doğu Anadolu Fay Hattına kuş uçuşu sadece 45 kilometre mesafede yaşıyoruz. Yani neredeyse 2,5 milyon nüfusumuz fay hattı ile içi çe yaşıyor. Uzun süredir kırılmamış olan fay hattına çok yakınız. Durum böyle iken, hemen şu soruyu soralım: Depreme ne kadar hazırlıklıyız? Cevabı çok basit: Depreme hiç hazırlıklı değiliz.

Uzmanlar, depremin değil çürük binaların öldürdüğünü her deprem sonrası dile getiriyor. Uygun olmayan zemine yapılan binalar, demirinden çimentosundan çalınan binalar ve mühendislik hizmeti alınmayan binalar ne yazık ki öldürüyor. Gaziantep’in yarısından fazlasının çarpık yapılaşma denilen binalardan oluştuğu, diğer taraftan Değirmiçem ve Emek gibi semtlerde zeminin sağlam olmadığı, dolayısıyla binaların büyük çoğunluğunun depremlere dayanıklı olmadığını söylemek çok zor olmayacaktır.

Üstelik bu konuda İnşaat Mühendisleri Odası’nın yaptığı bir çalışma var. Deprem Master Planı yol haritası ile ilgili çalışmayı ilk yapan illerden biriyiz. Gaziantep için büyük şans. Hatta bu konuda Büyükşehir Belediyesi ile İnşaat Mühendisleri Odasının bir protokolü var.

Şimdi yapılması gereken, deprem konusundaki ilgili ve yetkili tüm kurum ve kuruluşların bir araya gelerek, deprem master planını harekete geçirmesidir. Maddi boyutu ne olursa olsun, önceliğimiz bu konu olmalıdır. Çünkü, can güvenliğinden daha öncelikli ve önemli bir konu olamaz. Bunun için kaybedecek bir dakikamız bile yoktur. Hükümet ya da yerel yönetimler tarafından yürütülen dünyanın en büyük projeleri, mega projeler, ilk projeler vs. gibi tüm projeler ekleyebilir. Diğer sorunların bekleme şansı vardır ama depremin zamanını saatini bilmediğimiz için bu sorunu bekletmek mümkün değildir. Gelin Gaziantep olarak tüm enerjimizi bu alana kanalize edelim ve tıpkı 100. yılını kutladığımız destansı Gaziantep Savunmasında olduğu gibi depreme hazırlık konusunda da Türkiye’ye örnek olalım.

Yeni depremleri engelleyemeyiz ama depremlerin kayıplarını büyük ölçüde engellemek mümkün. Bunun için de öncelikle zihinlerimizdeki o depremi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yani, depreme hazırlığın kentin en büyük sorunu olduğunu zihinlere kazımamız gerekiyor. Eğer bu zihinsel depremi başarırsak, gerçek depremlerle mücadele etmek kolaylaşacaktır. Aksi halde de depremler kaderimiz olmaya, can almaya devam edecektir.

Umarım gerçek depremlerden önce zihinlerimizdeki o deprem gerçekleşir. Mutlu haftalar dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Babat Arşivi