Ne demiş atalarımız, "İnanmak başarmanın yarısıdır". Önce hedefe inanacaksın sonra yapacağın işe! İnanmalısın ki, başarabilesin. Gazişehir'in tek hedefi Süper Lig'e çıkmak. Bu ilk ikiden olabilir veya Play-Off'tan olabilir. Ama tek hedef bu sezon Süper Lig'e çıkmak. Yani, ligi birinci veya ikinci bitirirsen Süper Lige çıkıyorsun da, Play-Off'tan çıkınca çıkmıyormusun! Aynı lige buradan da çıkıyorsun. Onun için, Pes etmek yok.. Hedefe gitmek isteniyorsa mücadeleye devam. Gazişehir Gaziantep'in öncelikle inanması, futbolcuların şartlanması, motive olması ve bu hedefe kilitlenmesi gerekiyor.Â

İnsanoğlu inanırsa yapamayacağı birşey yoktur.Â

Öncelikle, futbolcuların bu şehre, bu başkana, bu teknik heyete ve özellikle şampiyonluk hedefine inanması gerekiyor. Veya, inandırmak zorundayız. Çünkü, bu şehir Süper Lige çıkmak istiyor. 18 yıl sonra yeniden stada gelen, elini değil gövdesini taşın altına koyan Adil Konukoğlu gibi bir başkan var. Ver diyorsunuz veriyor, şunu yap diyorsunuz yapıyor. Allah aşkına daha ne istiyorsunuz. Takımın başında şampiyonluk yaşamış, bu işin tecrübelisi olan ve takıma büyük katkı sağlayacağına inandığım bir teknik adam var. Mehmet Altıparmak ile bu takım nasıl 5-6 maç galibiyet serisi yakaladıysa yine olur. Boştan yere kafaları karıştırmaya kalkanlara inanmayın. Mehmet hocaya güvenin, destek verin ve bu gemiyi limana yanaştıracağına inanıyorum. Çünkü, o bilgi ve tecrübeye sahip birisi!Â

Yeter ki, futbolcuları inandıralım. Yeter ki; futbolcular inansın ve işini severek yapsın. Yok, yapmıyorlarsa yaptırımları uygulayın.. Nasıl bu işte prim varsa cezada olmalı. Disiplinsiz hareket edenlere gereken yapılmalı.Â

Haa, şuda var. Gazişehir kulübünde mutsuzluk neredeyse onun çözümüne bakılmalı. Çünkü, bu takımın ayağa kalkması için bir şok gerekiyor. Bunun için ne gerekiyorsa başkanın kollarını sıvaması lazım. Yanına tek tek çağıracağı bir kaç futbolcudan sorunun nerede olduğunu sorması gerekiyor. Burada sıkıntıyı en iyi bilenler futbolculardır. Başkan bir odada bu futbolculardan gerekli bilgileri alıp, sorunu giderme yolunu tercih etmeli. Yoksa, ağacın kurdu gibi kendi kendimizi yer dururuz. Ondan sonra kaçan balık büyük olur.Â

Yukarıda da söylediğim gibi, pes etmek yok. Bu yolda savaşmaya devam. Futbolda kaybetmekte var, kazanmakta! Yeter ki, pes etmeyelim. Pes edersek kaybederiz!Â