Konyaspor ile yılların verdiği çok iyi bir dostluğumuz var futbol adına… Her iki takım taaa Gaziantepspor dönemlerden bugüne iyi bir dostluk yakalamış ve bunu hem kulüpler bazında hemde taraftarlar nezdinde çok iyi götürüyordu, taki Sumudica’nın agresif hareketleriyle bozmasına kadar.
Tamam, bende karşıyım bende tepki gösteriyorum Konyaspor taraftarının küfür etmesine, Sumudica’ya özellikle tepki göstermelerine. Bu Türk futboluna ve taraftarına yakışmayan hareket. Sumudica ve Gaziantep FK, Konyaspor’un misafiri ve siz misafire böylemi davranırsınız. Bu yanlış olmuş. Ancak, Sumudica’nın da profesyonel olduğunu unutup, el kol hareketi yapması çokta hoş olmadı. Yani Sumudica’nın da özrü kabahatinden büyük. Sen bir şehrin teknik direktörü olarak, rakip takım ne olursa olsun profesyonel davranacaksın… Bir değil, iki değil kaç defa olduğunu unuttuk. Yarın bir gün bu tehlikeli hareketler şehirler arasında dahada büyük olabilir. Allah göstermesin… Fakat, Konyasporlu taraftarlar Rumen hocası ne kadar ateşlemiş ki; bu duruma getirmişler… Çok iyi olmadı. İki şehir ve kulüpler arasındaki dostluğa gölge düştü…
Tüm bunlar bir tarafa, gelelim Sumudica’nın hareketlerine. Aslında, Sumudica Göztepe maçından sonra sözleşmesini uzatıp, tazminatını yazdırdıktan sonra hareketleri değişti. Adeta “BENİ KOVUN” dercesine hareketler yapıyor. Burada basınla, taraftarla kavgası bir yana, kulübün karizmasıyla oynuyor. Aslında bu teknik adamı ne Arabistan istiyor, ne Romanya milli takımı istiyor. Bu adam, geleceği gördüğü için bir kaçış planı hazırlıyor. Bu aslında Sumudica’nın bir menejer oyunu ve tazminatı kapma planıdır. Sumudica’nın bu yaptığı hem ligimizin hemde şehrimizin itibarını kötülüyor. Bu hareketleri asla tavsip etmiyorum. Tamam, Konyaspor taraftarının yaptığı çok yanlış. Sen rakip takıma ve hocasına saygı duyacaksın ki; oda size duysun. Fakat işler çığrında çıktı. Bakın 21 puan toplayacağız diye ısrar eden Sumudica, fikririni değiştirdi. Ne diyor Konyaspor maçından sonra, “20 puan toplayacağız” diyor… Ehhh hocam sen bırak 20’yi 21 toplasan dahi bu takım ikinci yarıda sıkıntı yaşar. Bu takım, düşmenin potasında olur. Onun için yönetime büyük görevler düşüyor. Bizim görevimiz dingil kırılmadan yol göstermek. Yarın, iş işten geçer ama ahlar vahlar çekmemizin anlamı kalmaz. Yol yakınken zararın neresinden dönerseniz o kardır… Yoksa… Daha çok bu tür hareketlerle gündeme geliriz, daha çok karşı kulüplerle dostluğumuz bozulur… Nasıl alt yapıya tüm şehir cephe almışsa, A takımada böyle olmasın. Çünkü, kampanya diyorsunuz, destek diyorsunuz ve şehirle bütünleşmek istiyorsunuz. Onun için doğru hamle, doğru adımlar atmak zorundayız… Benden söylemisi…