Gaziantepspor bizim gözbebeğimiz ve her ismini yazarken veya söylerken içim cız ediyor ve yüreğim yanıyor. Bizler bırakın spor yazarı veya gazeteciliği çocukken gözümüzü açtık Gaziantepspor'u gördük. Onunla sevindik, o takımla üzüldük. Gaziantepspor'un peşinden binlerce kilometre yollar katettik. Ve gelinen noktada göz göre göre ölüp gitti. Bu sezon nerede ve hangi ligde mücadele edecek merakla bekliyorum ama, pek umudum kalmadı artık.
Çünkü; son haberler ve Tesislerin o görüntüsü kahretti beni. O tesislere izlediğim antrenmanlar, yöneticilerle, başkanla yanyana oturup sohbet edip izlediğimiz antrenmanlar geldi gözümün önüne. Sayısız teknik direktör ve futbolcular geldi hatırıma. Hele hele Türk futboluna kazandırılan futbolcuları anımsayınca gerçekler gözümün önüne geldi.
İşte bunlar bir tarafa son 15 yılda bu kulübün batışını ve çöküşünü izleyenler acaba, bugünkü tesislerin görüntüsüne ne diyecekler. Bu kulübün ve tesisin dibine dinamit koyanları Allah'a havale ediyorum.Â
Bugün milli servet olan ve yapıldığında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından açılışı yapılan ve Türkiye'ye örnek gösterilen bu tesis bugün hem çürümeye terk edildi hemde hırsızların uğrak yeri oldu. Bu milli servete sahip çıkılmasını istiyorum. Dilerim çözüm bulurlar. Marka Şehir markasını kaybetti, bari ondan kalan tek eseri kaybetmeyelim.Â
Ve... Allah'tan yüreğimizi serinleten, futbola tutkumuzu sağlayan Gazişehir var. Şükredelim ki; Gazişehir yaşıyor. O takım bugün Süper Ligde. Gaziantep Süper Ligde... Ya Gazişehir olmasaydı; bugün Mersin gibi futboldan uzak bir şehir olacaktık. O nedenle; bu takımın Süper Lige yükselmesinde emeği geçen başta Adil Konukoğlu olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Bu takımlarımıza ve milli servet olan tesislere sahip çıkalım. Ve buraları emin ellere teslim edip bugün yaşadığımız şampiyonluk coşkusunu yaşamaya devam edelim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.