Öğrenim hayatında başarılı olmanın en önemli anahtarı, öğrencinin verimli ders çalışma alışkanlığıdır. Öğrenci, gerçek manada başarmak, derslerini sorunsuz şekilde anlayarak “Başardım!” duygusunu yaşamak ister. Ancak öğrenci, bunu elde etmenin hiç kolay olmadığını da bilir. Rakipleri hırslı, gayretli ve kararlıdır. Kendisini rakiplerine yakın görmek, hatta geride bırakmak için daha fazla gayret ve kararlılık göstermesi gerektiğini, durağanlığın kendisine kaybettireceğini bilmelidir.

Öğrencinin çalışma isteği, başkalarının baskısı ile değil – kendi içinden gelmesi halinde başarının yakalanacağı bilinmelidir. Öğrenci olarak harekete geçmek veya veli olarak çocuğunuzu harekete geçirmek istiyorsanız, sizinle şimdi devam edelim.

1.Dersi, derste öğrenin…
Bilginin yarıdan fazlası derste öğrenilir. Eksik öğrenme ise, öğrenmenin bütünlüğünü bozmaktadır. Bu durumda en güzel öğrenme şekli; derste verilen bilginin farkında olunması ve öğrenmeye dair aktif bir tutum sergilenmesidir. Öğretmenle göz teması kurulmalı ve mutlaka not tutulmalıdır. Derste öğrenmenin avantajları fazladır. Zaman kazandırmakla birlikte, karmaşıklığı ve belirsizliği ortadan kaldırır. Başarabilirseniz, sınavlarınıza çalışırken konuyu sadece hatırlayıp, pratik yaparsınız. Aksi durumda, rakipleriniz pratik kazanırken – siz yola başlamanın ıstırabı içerisinde konu eksikliğini tamamlamak için zaman harcarsınız. Bu durumun can sıkıcılığı göz önüne alındığında da sürekli erteler ve zamanın akıcılığında bocalar durursunuz. Kazanacağınız bir başarıyı, kendi bahanelerinize sığdırarak kaybedersiniz.

2. Anlamadığınız bilgiyi sormaktan, asla geri durmayın…
Öğretmen, dersini anlatırken sıklıkla öğrencilere teyit amaçlı soru sorar. “Buraya kadar anlaşılmayan, aklınıza takılan bir yer var mı arkadaşlar?”. Çoğu öğrenci, yanında ki arkadaşına “Ben hiçbir şey anlamadım” ifadesini kullanır. Ancak aynı öğrenci, çoğunlukla öğretmenine: “Anladım öğretmenim” demekle yetinir. Anlaşılmayan yerlerin ertelenmesi o konuların anlaşılmasını giderek zorlaştırır ve öğrencinin gözünde bir çığ gibi büyür. Bunu engellemek için o an aklınıza ne takılıyorsa, sormaktan çekinmeyin. Sizin soracağınız soru, birçok arkadaşınızın da soracağı sorudur aslında. Bu sayede arkadaşlarınıza da katkıda bulunmuş olursunuz.

3.Tekrar edin…
Ders tekrarı, o gün okulda işlenen konulara kısaca göz gezdirilen, bir ders için en fazla 10 dakika sürmesi gereken bir yöntemdir.Tekrar yaparken not tutun. Akılda kalıcılığını, okuyup geçmeye göre daha fazla artırmaktadır. Tekrar yaparken tuttuğunuz küçük notları, konuya dair diğer bilgilerin yanına iliştirin. Bu çalışmanız, konunun bütününü göz önünde bulundurmanıza yardımcı olacak, bilgilerin aklınızda kalıcılığını da artıracaktır. Tekrarın faydası sadece hatırlamayı sağlamak değildir. Tekrar edilen konular daha iyi öğrenilir. Bir konu, ilk öğrenildiğinde çok iyi anlaşılsa bile bilgiler beyinde tam olarak oturmaz. Aynı konu birkaç defa daha tekrar edilirse- beyin bilgileri yeniden tazeler, eski bilgilerle de bağlantılı hâle getirir.

Tekrar yaparken not tutmak veya eskiden tutulmuş notları hızlıca gözden geçirmek önemlidir. Böylece bilgiler daha sağlam bir şekilde diğer bilgilerle ilişkilendirilir. Bilgileri diğer konulardaki ilişkili bilgilerin yanlarına not almak da görsel olarak ilişkilendirmeyi kuvvetlendirir.

Ders tekrarını, günlük yapmalısınız. Birçok öğrenci ders tekrarı yerine soru çözmeyi seçer ya da ders tekrarını erteler. Uzun aralıklarla yapılan tekrarlar ne yazık ki öğrenme konusunda etkili olmamaktadır. Düzenli tekrar yaparsanız, bilgiler beyninize kalıcı olarak kodlanır.Düzenli olarak tekrar yaptığınızda,o konuda hiçbir eksiklik hissetmemeye başlarsınız. Tekrar ettiğinizkonularda daha az hata yapar ve sınavlarda daha başarılı olursunuz.

4.Uygun Çalışma Ortamı Oluşturun.
Ders çalışma ortamı, öğrenci başarısını etkileyen önemli faktörlerden biridir. Öğrencinin mümkünse kendine ait bir odası olmalı, çalışma masası ve bir sandalyesi olması gerekmektedir. Ayrıca odanın sıcaklığının uygun olması, aydınlatmasının yeterli olması ve olabildiğince derli, toplu olması gerekir. Yatakta, koltukta uzanarak ya da salonda televizyonun karşısında ders çalışılması dikkat dağınıklığına sebep olan ve başarıyı törpüleyen etkenlerdir. Ayrıca verim azaltıcı etkenler de ortadan kaldırılmadır. Akıllı telefonunuz olmadan kendinizi eksik hissediyorsanız, ders çalışmaya başladığınızda telefonunuzu uzak bir köşeye bırakmalı ve bunu değişmez katı bir kural olarak uygulamalısınız.

5. Aralıklarla Çalışın. (Mola verin)
Başarılı olmanın bir diğer sırrı ise düzenli ders çalışmanın ardından düzenli aralıklarla mola vermektir. En verimli taktik; 40 - 45 dakika çalışmadan sonra 15 dakika ara vermektir. Ara vermeden, durmaksızın bir an evvel bitirme hedefi doğrultusunda yapılan çalışmalarda verimin giderek düştüğü, öğrencinin çalıştığını zannettiği ancak çoğunun akılda kalıcı olmadığı gözlemlenmiştir. Bu yüzden az ama sık mola vermek, sizi bir adım daha hayal ettiğiniz başarıya yaklaştıracaktır.

6. Sosyal Olun.
Sadece çalışkan olmak, başarılı olmak demek değildir. Başarılı öğrenci olarak anılmak istiyorsanız dersleriniz dışında başka başarılar da elde etmeniz ve kendinizi kanıtlamanız gerekmektedir. En güzel yol, öğrenci gruplarında aktif rol üstlenmeli ve bunu hobi olarak sürdürülebilir hale getirmenizdir.

7.Sorumluluğunu yerine getir. Eğlenceye zaman ayır.
Bütün mesele, ikisini birbirine karıştırmamaktır. Ders çalışmaya oturduğunuz zaman kafanızdan geriye kalan gereksiz, can sıkıcı, dikkat dağıtıcı her şeyi çıkarın ve derse konsantre olun. Ama sıra dinlenmeye geldiğinde de, biraz önce çözemediğiniz soruları veya anlamadığınız konu (ları) aklınızdan çıkarıp, eğlenmenize bakın. Siz başarının peşinden değil, başarılar sizin peşinizden koşsun.

Başarılı olmanız önündeki engeller neler midir?

Tembellik:insanın en büyük düşmanıdır. Tembellik, şekilden şekle girer. Herkesin zayıf tarafına göre şekil alır. İnsanı çalışmaktan ve güzel işler yapmaktan alıkoyar. Kendine göre mazeretler üretir, olmadı erteletir. Züğürt tesellisi gibi teselliler verir. (Sürekli çalıştım da ne oldu? O kadar çalışanın eline ne geçti? Şimdilik hayatını yaşa. Dünyaya bir daha mı geleceksin? Sonra yaparsın. Önünde uzunca bir zaman var. Dert etmeye değmez. ) Tanıdık gelen cümlelerse bunlar, üzerinizde ki tembellik tozlarını silin gitsin. Fethedilmeyi bekleyen nice başarılar sizi bekler.

Kötü arkadaş:Kötü arkadaşın verdiği bir zararı hiç kimse veremez. Boşuna “ Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” dememişlerdir. Dost ağzı kullanır. Senden gözükür. Başaramazsa maske kullanır. Zamanının büyük kısmını heba eder. Seni de beraberinde sürükler, başarısızlıklara götürür. Sonucuna katlanmadığı ve sorumluluğu üstlenmediği durumlarda bütün yükümlülüğü omuzlarınıza bırakır. Üzerinizde ağır yükle kalakalırsınız.

Kötü çevre:İnsanın başarılı ya da başarısız olmasında, iyi ya da kötü alışkanlıklar edinmesinde çevre faktörünün etkisi önemlidir. İnsan yaşadığı çevrenin yaşam tarzından, önceliklerinden, kültüründen, çevresinden etkilenir. Mümkünse kötü çevreden uzaklaşıp, iyi insanların olduğu, iyi şeylerin yapıldığı çevreye gidilmeli. Mümkün değilse zararı dokunan kişi ve çevrelerle ilişkiler en aza indirilmeli.

İlgisiz aile:Ailenin çocukla yeteri kadar ilgilenmemesi, onu takip etmemesi, ona olumlu örnek olmaması çocuğu olumsuz etkiler. Ailenin gündemi ve önceliği ne ise çocuğun gündemi, hedefi ve önceliği o olur. Çocuk anne ve babasını taklit eder.

Zayıf irade:Başarılı insanlar; başarılarını iradelerinin kuvvetinden alırlar. Zeki insanların iradeleri zayıfsa, hayatta başarılı olmaları çok zordur. İrade, hedefe ulaşma ve planlanan işi yapma noktasında azimli ve kararlı olmaktır, gerektiğinde hayır diyebilmektir.

Başarısızlığın nedenini çeşitli mazeretlere bağlamayın. Başarısızlıklara sebep aramayın. Başarısızlıklardan ders çıkarın. Edindiğiniz tecrübeler, başarılara doğru yol aldığınız vakitte size rehberlik edecektir.

Durmayın, düşünün. Düşündüklerinizi hayata geçirmek için değişik yollara koyulun. Yol aldığınız en güzel yolda, yolcu olun. Yolculuğunuz boyunca kendinize ayna tutun. Görmek istediğinizi değil, gördüğünüz kendinizde ki eksiklikleri tamamlayıp, hedefinize varmış olun.

Esat AYTAN

Eğitim Koçu – Yazar