2018 Dünya Mutluluk Raporu'na göre dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya. Türkiye ise geçen yıla göre 5 sıra gerileyerek 74. Sırada yer aldı. Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında ilk dört sırasına İskandinav ülkeleri olan, Finlandiya, Norveç, Danimarka ve İzlanda yerleşti.

Doğu Afrika'daki Burundi, etnik kavramlar, temizlik, iç savaşlar ve darbe girişimleriyle korkutan dünyadaki en mutsuz yer olarak belirlendi. Suriye'de savaş olmasına rağmen, Burundi'nin altındaki mutluluk düzeylerini bildiren beş başka ülke daha var: Ruanda, Yemen, Tanzanya, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti.

MUTLULUĞUN ORTAK NOKTASI: MİLLİ GELİR

Dünyanın en mutlu ülkelerine baktığımızda, ortak noktalarının kişi başına düşen milli gelirlerinin yüksek olmasını görüyoruz. Diğer taraftan da, dünyanın en mutsuz ülkelerinin ortak noktalarından birisi de milli gelirlerinin düşük olması.

Demek ki, mutluluğun yolu, milli geliri yükseltmekten geçiyor. Milli geliri yükseltmenin de tek yolu var: Üretmek. Özellikle de katma değerli ürünler üretmek. İleri teknoloji kullanarak sanayiyi geliştirmek.

Tıpkı Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Topçuoğlu'nun dediği gibi: "Organize Sanayi Bölgesi sağlıklı, mutlu ve huzurluysa, Gaziantep de sağlıklı, mutlu ve huzurludur."

Ekonomide bazı sorunlar yaşıyoruz. Piyasalarda daralma var. Ekonomideki sıkıntılardan ilk etkilenenler genellikle çalışan kesim oluyor. Yani işten çıkarılmalar artıyor. İşte toplumsal mutluluğumuzun merkezi olan Organize Sanayi Bölgesi'nin Başkanı Topçuoğlu bu konuda işverenleri uyarıyor:

"5 Organize sanayi bölgemizle birlikte Türkiye'nin en büyük OSB'siyiz. Toplamda 140 bin çalışanımız var. Yani 140 bin nüfuslu bir şehir gibiyiz. Bazı sıkıntılarımız olabilir, ama toplumsal huzur için bizim birinci görevimiz istihdamı korumak olmalıdır. İşçiyi işten çıkartmamak önceliğimizdir. Para kazanmak, kazanmamak bu ikinci planda olmalı. İşlerimizin iyi olduğu dönemde bizim çalışanlarımız nasıl fedakarca çalıştıysa bugünde bizler sanayici olarak birinci önceliğimiz onların işlerini muhafaza edecek şartları korumak olmalı. Bu ne demek, kardan fedakarlık ediyoruz. Bizim bir şekilde istihdamı korumamız lazım. Sanayicilerimizin de bunun bilincinde olduğunu görmekten mutluluk duyuyoruz. İç piyasadaki yavaşlamadan dolayı istihdamı azaltanlar var ama bütün sanayicilerimizin niyeti, istihdamı korumaktır. Bu düşünce Gaziantep olarak bizim en büyük güçlerimizden birisidir."

İSTİHDAMI KORUYAN SANAYİCİLERİMİZİ KUTLUYORUM

Sanayicilerimizin bu sıkıntılı dönemde kar etmeyi değil de istihdamı korumayı öncelikli görev olarak gördüklerini bilmek, kentimiz ve ülkemizin geleceği adına mutluluk verici. Ülkemizin sıkıntılı günlerinde sergilenen bu birlik ve beraberlik tablosunu, yaşanan sıkıntıların da kısa zamanda atlatılacağının en önemli işaretleri olarak değerlendiriyorum. Organize Sanayi Bölgesi'nin Gaziantep'in mutluluğuna yaptığı katkıdan dolayı tüm sanayicilerimizi bir kez daha kutluyorum.

Suriye'de yaşanan olaylar, savunma sanayimizin de her zaman ne kadar güçlü olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Sanayicilerimizin savunma sanayisine yönelik yatırımları ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Buradan OSB Başkanı Mustafa Topçuoğlu'nun, savunma sanayisine yatırım yapacaklara yönelik çağrısını hatırlatmak istiyorum:

"OSB olarak savunma sanayisine yatırım yapacak girişimcilere her türlü desteği vermeye, kolaylığı sağlamaya hazırız. Gerekirse binalarını yapıp, kiralayabiliriz. Ülkemizin bu alandaki yatırımlara büyük ihtiyacı var."

Â

Â