Hafta içerisinde başkan ile teknik direktör Sumudica’nın karşılıklı atışmalarını izledik, yazdık ve okuduk… Birisi “Sözleşmem 4 ay kaldı, yönetimden ses yok” derken diğeri, “Hocamız böyle gider ve başarı devam ederse Nisan-Mayıs gibi masaya otururuz” dedi. Yani, karşılıklı atışmalar ve ne zaman masaya oturulacak tartışmaları beraberinde getirdi. Herşeye rağmen iyi giden bir takım, alınan galibiyetler ve namağlup bir ekip var.
Bu kez rakip liderliği kaybeden Alanyaspor. Onlarda haftalardır çok iyi gidiyor ve kazanmaya geldiler. Ama, maçtan önce koltuğumuza oturduğumuzda ev sahibinin bu maçı alacağı, Alanyaspor’un öyle rahat oynayamayacağını zaten çıkan kadroyla, Sumudica’nın taktiği ile gördük. Basın tribününden baktığımda 3-5-2 taktiği ile sahaya çıkan Gaziantep’in savunmasındaki o diziliş ve futbolcuların ip gibi aynı hizada çıkıp gelmesi zaten maçın kazanılacağını gösterdi. İlk 15 dakikada rakibe meydan veren, oynamasına izin veren Gaziantep FK, hemen ardından atağa kalkıyor haftalardır. Bu maçın ilk 5-6 dakikası böyle geçti. Ve golün habercisi ardı ardına geldi. Gaziantep’in kontraatakları ve baskısı Dicko’nun golünü beraberinde getirdi. Neye uğradığını şaşıran konuk takım Alanyaspor toparlanmaya başlayıp beraberlik golünü bulduktan sonra yılmayan, taktiğin her türlüsünü deneyen ve Sumudica’nın uyarılarıyla rakip kalede daha etkili olan Gaziantep ekibi, ilk yarı biterken öne geçmeyi başardı. Muhammet Demir ile öne geçen Gaziantep, rakibe oyun alanı sunmasına rağmen bu bir taktikti. Önce durdur sonra vur taktiğini çok iyi uygulayan ev sahibi Maxim ile farkı ikiye çıkarmayı bildi. Nihayetinde kazanan ev sahibi oldu ve üç puanın hanesine yazdırdı.
Haftalardır yazıp, söylüyorum. Bu taktik tuttu. Sumudica, Türkiye’de olmayan ve kimsenin uygulamadığı bir sistemle sahaya çıkıyor. Rakipler dahi artık dikkatlice izlemeye başladı, spor yazarları, yorumcuları bu taktiğin doğru olduğunu söylemeye başladılar. Bu taktik böyle devam ederse, akıl dolu futbol oynamayı sürdürürse Gaziantep Futbol Kulübü daha çok can yakacaktır… Ben buna inanıyorum..