Gaziantep'te yangın almış başını gidiyor ve kimse yangını söndürmek için mücadele etmiyor. Her yerde her ürün haddinden fazla karla satılıyor. Bunun adına ne derseniz deyin. Bu yılki gıda fiyatları geçen yıl fiyatlarına göre en az 3 kat fazla. Ev kiraları, faturalar, ulaşım masrafları falan da dersek yaşamak imkansız bir hale geliyor. Bu fiyatlarda kimsenin bütçesi yetmiyor...

Gider fazla gelir az ama birileri haddinden fazla fiyata ürünlerini satışa koyuyorlar. Her şey ateş pahası, ,çarşı pazar almış başını gidiyor.

Kimlerine göre Gaziantep nüfusu 2.5 kimlerine göre ise 3.5 milyon. Bazıları da " Gaziantep'te cafe, lokanta ve restoran da 20 bin sandalye var" diyorlar. Gaziantep'te %10'luk kısım dışında yani ortalama 350 bin kişi dışında lokanta ve restoranlardan doğru düzgün yemek yiyen bir adam yok. Bu da demek oluyor ki 20 bin sandalye bu 350 bin kişi için çalışıyor, fiyatlar pahalı da olsa ucuz da olsa onlar bu durumdan etkilenmiyor. Restoranları, cafeleri, lokantaları tıklım tıklım dolduruyorlar.

Öte yandan Fatma Şahin geçte olsa Gaziantep'e Türkiye'nin en büyük ekmek fabrikasını kurdu. Artık en azından ekmek fiyatları kontrol altında olacaktır. Bir diğer olay ise Kurban Bayramı öncesi yaşandı. Bildiğiniz gibi kurbanlık fiyatları ilk açıklandığında koyunun kilosu 250-350 TL arasındaydı. Daha sonra ise Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ucuz kurban satmaya başlayınca fiyatlar aniden düşüverdi. Şuanda kurbanlık fiyatları 180-220 TL arasında. Demek ki isteyince fiyatları kontrol altına alabiliyormuşuz.

Serbest piyasa diyerek istediği her türlü fiyattan ürünleri satanlara karşı bize böyle güçlü oyuncular lazım. Kimse "bulunmaz Hint kumaşı" değildir.

Eğer biz bu yangını söndüremezsek daha da sıkıntılı günler bizi bekleyecektir. Bunun içinde başta Merkezi Hükümet ve yerel yönetimler olmak üzere herkes elini taşın altına koymalıdır. Serbest piyasa adı altında milleti kazıklamak da doğru değildir. Ben hep derim "Gözünü milletin parasına dikersen sonu hüsranlar biter."

Bayramlara güle güle tatillere hoş geldiniz!

Kurban Bayram'ı tatili tıpkı diğer bayramda olduğu gibi 9 gün olarak açıklandı. Bana göre bu tatil çok fazla. Tatil olunca üretim duruyor, üretim durunca da ekonomi sekteye giriyor ama devlette bunu turizm sektörünü canlı tutmak için yapıyor...

Bir laf vardır "Nerede o eski bayramlar" sahiden nerede o eski bayramlar?
Artık eski bayramların yerini tatil bayramları aldı. Git gide kültürümüzden, geleneklerimizden, örf ve adetlerimizden uzaklaşıyoruz. Eskiden bayramlar küslerin barışması için, çocukların neşe ile dolması için, dostla akraba ile güzel vakit geçirmek için kutlanırdı ama şimdi herkesin amacı tatil olmuş. Herkes bayramda tatile gidince yeni nesillerde adetlerden uzak kalıyor ne büyük biliyor ne bayram...

Toplum olarak geleneklerimizden uzaklaşmamız gerekiyor. Eskiden bayramda sabah erkenden kalkar kurbanımızı keser, daha sonra da kebabımız yer eşe, dosta el öpmeye giderdik. Onlarda bize çam sakızı çoban armağanı olarak şeker, para verirlerdi. Aldığımız o paralarla da lunaparka gider doya doya eğlenirdik. Bayramlarımız böyle dolu dolu geçerdi...

Şimdi bu bayramda da Gaziantep bomboş olacak. Uzmanlara göre Kurban Bayramı'nda 85 milyonluk Türkiye nüfusunun 45-50 milyonu bayramda tatile gidecek.
Kısacası nerde o eski bayramlar, ben eski bayramlarımızı özlüyorum. Bu tatil bayramları da hiç hoşuma gitmiyor...

Dolandırıcılık had safhada!

Gün olmuyor ki Gaziantep'te dolandırıcılık bitsin. Eskiden yan kesici vardı daha sonra kredi kartı çıkınca yan kesiciler piyasadan silindi. Onların yerini de dolandırıcılar aldı.

Son günlerde çeşitli meslek gruplarına dahil dolandırıcılık haberleri sürekli artıyor. Vatandaşlarda defalarca uyarılmasına rağmen "yüksek kar" oyununa kalıp tüm birikimini bu adamlara teslim ediyor. Kolay para kazanmanın yolu mutlaka dolandırıcılıkla biter...

Son dönemlerde özellikle arazi, ev ve araçta dolandırıcılık olayları oldukça artmaya başladı. Piyasada zaten bir durgunluk var, mallar para etmiyor. Faizde yüksek olunca ev, arazi ve araç satışları durdu.
Diyelim ki bir eviniz var ve bunu 5 milyona arkadaşınıza sattınız. O beş milyonu bankadan çekiyorsunuz. Size diyelim ki beş milyona karşılık bankadan 250-350 bin arası para getirisi oluyor. Sizde bu paranın 180 binin faize ödüyorsunuz. Hem size yüksek kar payı hem de kredi yoluyla paranızı alıyorsunuz.

Durum böyle olunca da dolandırıcılar bunu fırsata çevirip türlü türlü ayak oyunları ile insanları kandırıyorlar. Sonrada dolandırılan kişi "Yandım Allah" diye bağırıyor. Kolay para kazanmanın faturasını sahtekarlar inanarak ödersiniz...