Türkiye 1997 yılında şiir okuduğundan dolayı cezaevine giren o dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra Ekrem İmamoğlu ile tekrar gündeme geldi. Bir söz söylediği için hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ülkenin dört bir yanından destek mesajları yağdı. Üst mahkeme tarafından bu kararın bozulabileceği gündemden düşmedi ama bu kararı veren heyet hangi yasaya göre vermiştir. İfade özgürlüğü elbette birilerine küfür ve hakaret içermemelidir. Ancak burada söylenen sözden dolayı verilen ceza çok ağır olmuştur. Ülkemiz 2023 yılında kritik bir seçime gidecektir ve bu süreçte yapılan hataların telafisi mümkün olmayabilir. Ülkemiz maalesef 25 yılda geldiği noktada durmaktadır ve bu 25 yılın 20 yılında AK Parti iktidarda bulunmaktaydı. Yapılan yanlışlardan ders alınmadığını ve demokrasi ve hukukun eşit işlemediğini görmekteyiz. Millet iradesine saygı gösterilmediğinden neler yapıldığını geçmişe baktığımızda görebiliriz. 1997 yılında haksız yere şiir okuduğundan dolayı belediye başkanlığı elinden alınıp cezaevine konulan ve siyasi yasaklı olan Recep Tayyip Erdoğan 2002 seçimlerinde tek başına iktidara gelmiş, akabinde siyasi yasağı kaldırılıp başbakan olmasının önü açılmıştı ve bugün ülkemizin Cumhurbaşkanı olarak görev yapmaktadır. 1997 yılında da yargı yanlış karar vermişti, 2022 yılında da aynı yanlışın yapıldığı kanaatindeyim.
Kesinleşmeden bir işlem yapılmaz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasının ardından herkesin merak ettiği belediye başkanlığı düşüp cezaevine girecek mi? Soruları gelmektedir. Ancak hukukta karar kesinleşmeden bir işlem yapılmamaktadır. Bu karar üst mahkeme sürecine götürülüp oradan verilecek karara bakılmalıdır. Son aşamada Yargıtay nihai kararı verecektir. Bu aşamaların en az bir yıl sürede oluşacağını düşünüyorum. Yani bu adımda İmamoğlu belediye başkanlığına devam edecektir. Yargı kararı kesinleştikten sonra hüküm uygulanır ve sadece belediye başkanlığı düşürülür ve cezaevine girmesine gerek kalmaz.
Hukuk herkese eşit karar vermelidir. Çünkü herkesin adalete bir gün muhakkak ihtiyacı olacaktır.