KARGAYI GÜLDÜRENLER
• Tesla ve Spacex’in CEO’su Elon Musk, satın alma anlaşması imzalayacağı Twitter’in San Francisko’daki genel merkezine elinde lavabo ile girdi.
• Deniz Baykal’ın kızı olmaktan başka özelliği olmayan Aslı Baykal; “Gördüğüm lüzum üzerine” deyip CHP üyeliğinden istifa etti. Neden istifa ettiğini soranlara “Partinin gidişatından memnun değilim” dedi.
• 2,5 yıldan beri sağlık müdürlüğü yapan Dr. Ümit Tiryaki, önce görevden alındı ve Hatay’da doktorluk görevine atandı. 2 gün sonra tekrar Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü görevine getirildi.
• İngiltere kralı Charles, Buckingham Sarayında yılda 40 bin sterline(800 bin TL), haftada 39 saat bahçe yöneticiliği yapacak elaman arıyor.
• BJK Teknik Direktörü Şenol Güneş; “Futbolu eskiden açlar oynar zenginler izlerdi. Şimdi ise zenginler oynuyor, açlar izliyor” dedi.
• Daha bir yılını dolduran Gaziantep Havalimanında yağan yağmurla birlikte yaşanan olaylar herkesi şok etti. Havalimanı çatısından sular aktı. Otopark kısmında da tavandan sular akarken, buradan yukarıya çıkamayan yolcular büyük rezillik yaşadı.
• Yapılan bir araştırmaya göre Katar’da oynanacak olan Dünya Kupası’ndan 10 kişiden 3’nün haberi yok. Türkiye’de ise Dünya kupasından haberi olmayanların oranı % 40.

GARİP AMA GERÇEK
Yılbaşı yaklaşırken yeni yıl akşamı sahne alacak sanatçıların ücretleri belli oldu.
TARKAN-Kıbrıs Concorde Hotel 18 milyon TL
HADİSE- Kıbrıs Limak Hotel 3 milyon TL
AJDA PEKKAN-Kıbrıs Merit Hotel 1,5 Milyon TL
BÜLENT ERSOY- Azerbaycan Music Hal 1,8 Milyon TL
İBRAHİM TATLISES-Belarus Double Tree By Hotel 1,8 milyon TL
YILDIZ TİLBE-Ankara Hilton Hotel 1 milyon TL
HANDE YENER- Kıbrıs Viva Hotel 1 milyon TL
SEDA SAYAN- Kıbrıs Acapuco Hotel 850 bin TL
SİBEL CAN-Cahide 1,5 milyon TL
ÖZCAN DENİZ- Kıbrıs Elexus 3 milyon TL

ADAMIN BİRİ
Cumhuriyet’in kuruluş yılları (1923-38) aynı zamanda Dünya Ekonomik krizi ve İkinci Dünya Savaşı hazırlığı yıllarıdır. Dünyayı kasıp kavuran krize rağmen Türkiye o yıllarda
-Bir yandan Osmanlının devrettiği borçları temizlemenin,
-Bir yandan millileştirmelerin,
-Bir yandan temel sanayi kurmanın seferberliği içindedir.
O döneme ilişkin rakamları Özal döneminin Ekonomi Bakanı Ekrem Pakdemirli’nin yazdığı “Ekonomimizin 1923’ten 1990’a sayısal görünümü” adlı kitapta bulabilirisiniz.
1923-1938 yılları arasında yıllık ortalama kalkınma yüzde 7.4 olmuştur. Menderes dönemi olan 1950-60’ta bu oran yüzde 6.7,
Demirel döneminde 5.6,Özal döneminde 4.7dir.
Atatürk yönetimindeki on beş yıllık fiyatlar istikrarlı seyretmiş, bazı yıllar fiyatlar düşmüştür. Böyle bir şeyi Cumhuriyet tarihi bir daha yaşamamıştır. Bütçelerin açık vermediği, ihracatın ithalatı geçtiği mutlu yıllar sadece Atatürk döneminde yer almıştır.
Cumhuriyetin kadroları ekonomiyi çok iyi mi biliyordu? Ömrü cephelerde geçmiş insanlar ekonomiyi nereden bilsin? Peki, bu ekonomik mucizeyi nasıl yarattılar? Çok basit…
Aldıkları bütün kararları tek bir ölçüye vurdular. Bu karar ülkenin ve halkın çıkarına mıdır, değil midir?
Halkın ve ülkenin çıkarları gözetilerek alınan kararlar ve adımlar o yıllarda rekor büyümeler sağladı.   DİYOR

HAFTANIN SÖZÜ
HAYATINIZ DA DENGE SORUNU VARSA ETRAFINIZA DİKKATLİCE BAKIN, MUHTEMELEN BİRİNİ YANLIŞ YERE KOYMUŞSUNUZDUR.
j.Cristope

TARİHE TANIKLIK ETTİK..!
Futbol Federasyonu Başkanı hem şehrimiz Mehmet Büyükekşi ile Müslüm Özmen’in milli maç için Diyarbakır ve Gaziantep’i seçmeleri bölgede inanılmaz bir heyecan yarattı.
Biz de tabii Spor Tempo ekibi olarak düştük yollara. Ver elini Diyarbakır. Önce 22 yıldır yorumlarımla katkıda bulunduğum, mensubu olmaktan onur duyduğum TRT Diyarbakır Radyosunu ziyaret ettik. Başta Sayın Müdürüm Fatih Yılmaz olmak üzere Aslı, Firüzan, Bahar hanım ile Doğan ve Mahmut beyden inanılmaz misafirperverlik ve yakınlık gördük. Minnettarız. Birlikte canlı yayında Milli maçı ve Diyarbakır’ı konuştuk.
Sonrasında şehri dolaştık, karşılaşmayı takibe gelen İskoçlarla konuştuk. Vaktimizin yettiği kadarıyla Keçi Burcu, Ulu Cami, Müze, Hz. Süleyman Cami, Deliller Hanı, İskender Paşa Konağı, Gazi Köşkü ve On gözlü köprü gibi Tarihi yerleri de gezdik. Gezimizde bize bilgi veren Turizm Zabıtaların da alkışı hak ettiğini de belirtmeliyim.
Akşam Ciğerci Hüseyin ve sonrasında stada gidiş. Yollar ve stat çevresi ana baba günü idi.
Stada giriş için hayli yol üretildiğinden fazla güçlük çekmeden ulaştık. Tam dolmasa da kalabalık bir seyirci vardı. Diyarbakırlı kardeşlerimiz, maç öncesinde, maç anında ve galibiyet sonrasında da bayraklarla, kulakları patlatan tezahüratları ile hem Milli Takıma hem de ülkelerine sahip çıktılar. İnanılmaz bir ambiyans ve duygu seli vardı. Galibiyet sevinci ile çok çabuk döndük Gaziantep’e.
Ve Milli Takım Gaziantep’te. Gazi kentliler maç öncesi günlerde de, maç anında da sardı sarmaladı Milli Takımı. Hava alanında başlayan coşku, maç sonu evlere giderken bile devam etti. Sanırım Stat ilk defa ful çekti. Harika bir gece yaşadık. “Kırmızı- Beyaz”..” “Türkiye…Türkiye..” sesleri, sallanan bayraklar, açılan telefon ışıkları eşliğinde söylenen marşlar anlatılır gibi değil. Gaziantepliler hem Milli Takıma hem de ülkelerine ne kadar candan bağlı olduklarını bir kez daha tarihe yazdılar. Sanırım Gazilik unvanını bizlere kazandıran ecdadımız gurur duymuştur.
Bizde hem Diyarbakır’da hem de Gaziantep’te tarihe tanıklık ettik.

KISSADAN HİSSE…
Tavşan, ormanın kuytu bir yerinde, yan gelip yatıyor,“Hayrola yahu, ne yapıyorsun?” diyenleri de umursamıyormuş:
“Ne yapayım, akşama doğru soframı kuruyor, rakımı içiyor, sonra şu karşı tepedeki aslanın tadına bakıyorum.!”
Bu laf aslanın kulağına gelince, gidip tavşanı bulmuş:
“Ne yapıyorsun burada ?”
“Hiç ne yapayım, akşama kadar oturuyorum”
“Sonra?”
“Soframı kuruyorum, rakımı içiyorum”
Aslanın sesi gittikçe yükseliyormuş.
“Eeee, sonra, daha sonra ne yapıyorsun?”
Tavşan başına gelecekleri anlamış
“ Hiç ne yapayım, kafamı bulunca saçmalıyorum.!”
Kıssadan Hisse…
Dokunmayın tavşanlara, atıp tutsunlar.
Aslanı görünce akılları başlarına gelir..!