M. Bedrettin Ay

M. Bedrettin Ay

Bedri’nin el feneri... (2)

KARGAYI GÜLDÜRENLER
* Türkiye Koyun ve Keçi Yetiştiriciler Merkez Birliği Başkanı Nihat Çelik, Bazı mezbahalarda karkas ete yüksek tazyikli su sıkılarak ete su katıldığını iddia etti. “Bu yolla etin ağırlığı artıyor. Helale haram katanlara dur denilmeli” dedi.
* Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş
“Güneş gelince yıldızlar gözükmez. Güneş’in kıymetini bilin” dedi.
* Hindistan’ın Morbi kentindeki asma köprünün çökmesi ile 177 kişi kurtarıldı,141 kişi öldü. Bir şirketin 7 aylık onarımından sonra açılan köprü bir hafta sonra kablo kopması ile çöktü. Köprünün güvenlik sertifikasının olmadığı açıklandı.
* Forbes Dergisinin her yıl yaptığı araştırmaya göre Türkiye’nin yaşanabilir şehirleri sıralamasına göre Gaziantep 33’ncü sırada yer aldı.
* İş adamı Burak Tanrısever, bir süredir birlikte olduğu sevgilisi Tuğba Yurt’a 24 ayar altın kaplama mikrofon hediye etti. Şarkıcı 1 milyon değerindeki mikrofonu güvene almak için koruma tuttu.
* Gastronomi kenti Gaziantep’te peynir kebabı yapılmaya başlandı. Pendirhan’ın sahibi Fatih Tıbık, dolmalık biberlerin içine koyduğu tuzsuz Antep peynirini mangalda pişirerek müşterilerine sunuyor.
* Altın Palmiye kazanan “Huzur Üçgeni” filminin yazarı ve yönetmeni Ruben Östlund “İnsanlık bunca kötülükten ders almayacak kadar aptal olmasaydı bu filmi çekmezdim” dedi.
*Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkan Yardımcısı Seyfettin Coşan, öngörülemeyen fiyat artışlarından dolayı yükümlülüklerini yerine getiremeyen müteahhitler’in mağduriyetine son vermek adına, hükümetten sicil affı ve şartsız tasfiye kararı çıkartılmasını talep etti.

GARİP AMA GERÇEK
1879 yılında ampulü icat eden Thomas Edison, işitme güçlüğü çektiği için piyano müziğini anlayabilmenin benzersiz bir yolunu bulmuş. Edison biri piyano çalarken tuşların üstüne eğilip piyanoyu ısırdığı, böylece müziğin titreşimlerini hissedebildiği açıklandı. Edison bu yöntemle müziği “dişlerinin arasından” duyduğu belirtildi. Edison’a ait olan Steinway kuyruklu piyanonun tuşlarında diş izleri bulunuyor.

10 KASIM VE HARFLERİN MÜZİĞİ
1 Kasım harf devriminin 95’nci yıl dönümü idi. Eski yazıdan Latin harflerine geçiş 1928 yılında çıkarılan kanunla gerçekleşmişti. Yasaya göre alfabede 28 harf vardı. Sonra “ğ” eklendi,29 oldu. Atatürk yeni harflere geçişin hızlı olmasını istiyor, bunun için çareler düşünüyordu.
O günlerde yaşanan renkli sahneleri Atatürk’ün kütüphane memuru Nuri Ulusu şöyle anlatıyor:
“Atatürk Cumhurbaşkanlığı bando şefi miralay Zeki Bey’i çağırttı. Köşkün kapısının önüne bir masa koydular. Atatürk “yeni Türk harflerini burada derhal notaya alıp bandoda çaldırabilir misiniz?” dedi.
Miralay, ”Emredersiniz Paşam” dedi. Hemen notayı yaptılar. Notalar teksir edildi, bando mızıkacılarına verildi. Başladı bando şu şekilde A,O,U,İ,E,Ö,Ü,İ,B,C,Ç,D,F,G,H,J,K diye çalmaya.. Harfleri marş şeklinde notalarla söyledik. O zaman Ankara’da iki bando var. Birisi Cumhurbaşkanlığı’nın, birisi tümenin..
Atatürk dedi ki: “Bu bandolar bu marşı Meclis Bahçesi ve Kızılay’da akşamları 16.30 dan 18.00’e kadar çalacaklar, halkın kulağına bando vasıtası ile yeni Türk harflerini sokacaksınız. Yeni Türk harflerini dairelerinden, işlerinden çıkan halk dinleyecek, yeni alfabeyi halkın kulağına dolduracağız.
Bu küçük bir anı Atatürk’ün ne kadar muhteşem bir lider olduğunu anlatıyor sanıyorum. 10 Kasım sabahının verdiği hüznü, boğazımda düğümlenen suskunluğumu O’nu daha iyi anlayarak yeniyorum. Bu vatan senin gibi bir kahramanı ebediyen görmeyecek, yerinde rahat uyu. Saygıyla ve minnetle bir kez daha anıyorum O’nu..!

HAFTANIN OLAYI
Dörtyol Portakal Çiçeği Anaokulu Müdürü Ömer Burgaç ve öğretmenleri Cumhuriyet’in 99’ncu kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında “Beyler, yarın Cumhuriyet ilan ediyoruz” yazılı gazete hazırlandılar.
Okul Müdürü ve öğretmenlerin eşliğinde öğrenciler, eski dönemlere uygun kıyafetlerle cadde ve sokaklarda
“Yazıyor…Yazıyor.. Yarın Cumhuriyet ilan edileceğini yazıyor” diye bağırarak gazete dağıttılar.
Minik yavruların bu hareketi vatandaşlar tarafından alkışlarla ve gözyaşları ile karşılandı.

KASİS SENDROMU
Düşünen, dolayısıyla atacağı adımın neye mal olacağını kestirebilen, bu konuda yeteri kadar bilgiyle donatılmış veya bilgi alma kaynağı kendine sunulmuş toplumların bireylerinin nedeni ne olursa olsun engelleniyor olmaları, en hafifinden haksızlıktır.
Gündelik yaşamda sıradanlaşma eğilimi gösteren engeller o kadar çok ki, saymakla bitmez. Ama bunlardan biri var ki, karşılaştığım her an, içimi dışımı alt üst ediyor.
Yollarda trafik akışını yavaşlatmaya, sürücüleri dikkatli davranmaya yönelten kasisler hepimizin malumu. Teknolojinin yarattığı hız tutkusunun önüne geçebilmenin, kazaları önlemenin çaresi olarak yapılıyor kasisler. Gelişmiş toplumlarda böyle bir uygulama görülmez.
Gelişmiş toplumlar da; Kişi başına düşen milli gelir, okullaşma, kişi başına düşen doktor, gelir dağılımı, sanayileşme oranları yüksektir. Nitelikli insan gücü yetiştirilmesi, teknoloji, alt yapı, finansal gelişme, Anne ve bebek Morbidite ve mortalite oranları önemlidir.
Hiçbir standardı olmayan, adeta keyfi bir şekilde ve uyarısız yerleştirilen, değişik şekil ve bir dizi kasis yollarda bizi esir almış durumda gibi. Çoğun da
hızınız düşük olsa bile araç hoplayınca farkında olunuyor. Her hopladığımda isyan duygularım tepeme çıkıyor ve kendimi aşağılanmış hissediyorum. Sanırım her uygar vatandaş da aynı şeyleri hissediyor.
Ne kadar üzücü ki kasis birlerine göre bir eğitim aracıdır. Yazık ki eğitimle öğretmediklerimizi, kasisle terbiye ederek öğretmeye çalışıyoruz!

HAFTANIN SÖZÜ
20 yıldır siyasette de, toplumsal yaşamda da, kent ekonomisine de erkek egemen zihniyet yön veriyor.
Şehrin Başkanı Fatma Şahin ama şehir erkekler kenti...
Kadının yeri dünya değil uzay olmalı!
Avukat Özge Özsoy Alkurt

ADAMIN BİRİ
Gaziantep mozaik müzesi sizi bekliyor.
Ve lezzetli yemekler.
Müzeye giriş kişi başı 65 lira
Soğan kebabı 140 lira
Kuşbaşı 130 lira
Ayran 15 lira
Cola 20 lira
Bir adet havuç dilim baklava 41 lira
Bir de uçak ücretiniz ve paranız var.
Giderken bir kg kare özel baklava
Götürürseniz 375 lira verirsiniz
Boz fıstık alırsanız çekilmiş iç 475 liradır kg’ı
Gelirken cüzdanınız dolu olsun.
Bir kişinin lahmacun, kebap, bir dilim baklava,
Ayran ücreti yaklaşık 245 lira tutar.
Şu an fiyatlar böyle yarın ne olur
kimse bilemiyor…
DİYOR..!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Bedrettin Ay Arşivi