Geç kalınmış bir ziyaretti, Gaziantep Futbol Kulübü Erol Bulut’la buluşmamız. Mesafeli başladı sohbet. Basın toplantıları dışında ilk defa bir araya gelmenin tedriğinliği yaşandı. Konu konuyu açtı. Ortak payda GFK ve futbol olunca çabuk kaynaşma oldu.
O bizi tanımıyor gibi gözükse de hakkımızdaki her şeyi biliyor izlenimi aldım. Öyle olunca karşılıklı güven çabuk kuruldu ve güzel anılar edindik hepimiz.
Geçen yıl ki tedirğinliğİ yok. Kulübü ve takımı daha çok sahiplenmiş. Sevindik buna. Anladığım ve anlattığı kadarıyla kulübün ekonomik yapısını koruma içgüdüsü hayli yüksek. Ama bir taraftanda istikrar ve başarı istiyor. Zaten kim istemez ki…
Samimi konuşmalar yaptı. Bizden de aynı şeyi gördü. Vücut dilini iyi kullanıyor. Sakin konuşurken, birden üstüne basa basa yumuşak tepkiler de verdi, kırıcı olmadan. Doğrucu Davut, mübalağa etmeden fikirlerini açıkladı. Net ve kuşkusuz konuşuyor. Göz temasını seviyor.
Kulüp içi sorunlarla ilgili hiç açık vermedi. ”Kol kırılır yen içinde kalır” cı biri. İyi tabii ki. Biz de zaten fazla deşmedik o konuyu. Maksat nasıl faydalı oluruz konuşuldu hep. Sevecen ve sempatik bir profil çizdi. Bam teline basıldığında nasıl bir Erol Bulut izleriz, tabii onu da zaman gösterecek.
Sportif Direktör Adnan Erkan ve Gaziantep’in gururu Erdal Güneş’in de katılımı ile sohbet zirve yaptı. Adnan Erkan’ın şehir ve takımla ilgili görüşleri de hayli ilginç geldi bana. İş bulmaktan ziyade, iş yapmak için GFK Kulübünü tercih etmiş izlenimi edindim. Erol hocanın Erdal’la ilgili cümleleri de entresandı. Güven sağlanmış üçlü arasında.
Ben hep Teknik Direktörlerin çok iyi araştırılıp karar verilmesi ve sonrasında uzun vadeli birlikteliği savunmuş biriyim. Erol Bulut’ta da o istek ve ve başarı azmini gördüm. Tek sıkıntı ekonomik istikrar gibi gözüktü. Kulüplerde çoğu zaman ya yönetim ya da Teknik adam “Cuk..” oturmuyor. Çoğu zaman kravat ipek, elbise polyester oluyor. Bu kez sanırım ikisi de ipek..!