Bekir Ayaz
Antrenör gelişim eğitimi
Spor endüstrisi dijital çağda çarpıcı değişimler geçiriyor. Sadece bir antrenman ortamında bulunmak, sporcuların önünde karizmatik bir duruş sergilemek ve birkaç söylemde bulunmak artık sporcu, yönetici ve taraftarı tatmin etmiyor.
Yaşam boyu eğitim felsefesinin gereği olarak antrenörler, takımlar ve temsil ettikleri Federasyonlar, içinde bulundukları rekabet ortamında rakiplerinden bir adım öne çıkabilmek ve fark yaratabilmek için, sürekli öğrenme çabası içinde olmak zorundadır.
Dünyada pek çok iyi çalıştırıcı bulunmakta, ancak bir o kadar da yeterli bilgiye sahip olmasına rağmen antrenörlük yeteneği gelişmemiş antrenörlerde maalesef bulunmaktadır.
Küreselleşen yenidünya sisteminde sürdürülebilir başarı liyakatli insan gücü ile mümkündür. Büyük antrenörlerin ayırt edici özelliği hem sporcularını hem de kendilerini rekabet avantajı için sürekli arayış içinde olmalarıdır. Bunu gerekli kılan temel unsur içinde bulunduğumuz çağdaki bilgi tabanlı teknolojilerdeki hızlı değişime ayak uydurma gereksinimi olarak açıklayabiliriz.
Sporun evrensel boyutları içerisinde öğretmen statüsünde bulunan, ulusal ve uluslararası boyutta başarılı olabilecek, geleceğe hazır analitik düşünebilen, trans haline giren, en gelişmiş öğretim yöntemleriyle birleştirilmiş, yaratıcı, üretken ve yüksek donanımlı antrenörlerin gelişimlerine katkı sağlanmalı ve eğitimcilik nitelikleri geliştirilmelidir.
Ülke futbolunun geleceğini şekillendiren antrenör eğitimleri ne yazık ki istenilen düzeyde bulunmadığı, gelişimi en üst seviyeye çıkarmayı şiar edinen alışılmışın dışında öğrenme stratejisinin olmadığı görülmektedir.
Dünya genelinde üst pigmentli antrenörler, deneyimleri veya başarıları ne olursa olsun her zaman kendilerini daha da geliştirmenin yollarını ararken bizim ülkemizde eğitim, çalışmayan ve maddi olarak kazanç elde edemeyen antrenörlerden maddiyat duygusunu, bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından ön plana dayandırılıp, gelişim ve öğrenim haklarına resmen barikat çekilmektedir.
Gelişim eğitimin temelinde eğiticinin sahip olması gereken öznelere vurgu yapılırken akademik bir eğitim sisteminden haydanılamadığı, eğiticilerin bilmeleri gereken beceri ve yöntemler metodolojik olarak sunulmamaktadır.
TFF ve TÜFAD tarafından gerçekleştirilecek eğitim seminerlerinin çok sık aralıklarla yapılması uygun olacağı kanaatimdeyim. Hilalin gölgesinde sahada mücadele eden oyunculara komuta eden teknik heyet değerlerimize ve inançlarımıza dayalı takım kültürü oluşturulacak bir eğitim sistemi benimsetmeleridir.
İthal hoca getirmek yerine, modern sistemin değişken eğilimleri kullanarak, bilimsel egzersizler yapıp, ezber bozan, alışılmışın dışına çıkan, geleceğe yönelik görüşleri benimseyen köklü değişimlere açık, TÜRK DNA’sına uygun açık ve tutarlı bir metodoloji ile geleceğin antrenörleri yetiştirilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.