Güneşin Ve D Vitamini

Adı vitamin olsa da o bir öncü hormon ve 750 yıldır yaşam formları tarafından üretiliyor. Güneş ışığına maruz kalan hayvanların çoğu D vitamini yapma kapasitesi taşıyor. İnsanlarda ise D vitamini anne karnında gebelik ile başlayıp yaşam boyu devam eden, sağlıklı bir vücut gelişimi, büyüme ve bakım için büyük önem taşıyor.

D vitaminin en iyi kaynağı güneş ancak hangi saatteki güneş? Burada ayrımı iyi bilmek gerekiyor. Güneşin ultraviyole B (UVB) ışınları derimize temas ettiğinde kolesterolden D vitamini öncüsü olan kolekalsiferolü sentezlettiriyor. Ultraviyole A (UVA) ışınları ise tam tersine deride sentezlenen kolekalsiferolü parçalıyor, yani D vitamini sentezini bozuyor. UVB ışınları güneşin dik açı ile geldiği dalga boyunda bulunuyor. Ayrıca 2007 yılında yapılan bir çalışma, dünya üzerinde UVB alımı yani D vitamini sentezi için sadece güneşin yeterli olduğu bölgelerin 37. kuzey paraleli ile 37. güney paraleli arasında kalan Ekvator Bölgesi olduğunu gösterdi. Bu da 36-42 kuzey paralelleri arasında yer alan Türkiye’de sadece güneşlenerek yeterli D vitamini üretemeyeceğimizi gösteriyor. 

D vitaminin vücuttaki görevleri nelerdir?
D vitamini, tüm yaşamı boyunca insanoğlunda organizmayı etkileyen hormonlardan biridir. D vitaminine vücutta sadece kalsiyum metabolizmasını düzenleyerek kemik sağlığını düzenleyen etkileri aynen bir buz dağının su üstünde kalan kısmı gibidir. Aslında kalsiyum metabolizması dışında Hücre farklılaşması, bağışıklık sistemi, enfeksiyon ve/veya enflamasyonların engellenmesi ve İnsülin Salgılanması üzerine çok önemli etkileri vardır. Son yıllarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda, düşük D vitamini düzeyinin kanser insidansını ve kardiyovasiküler mortaliteyi arttırdığı, diyabet ve multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar ile birlikte olduğu bildirilmiştir. D vitamini kemiğin kalsiyum ile sertleştirilmesini temin eder. Bu sürece mineralizasyon denir. D vitamini eksikliği çocukluk çağında raşitizme, erişkin yaşlarda da osteomalasi’ye (kemik erimesi) neden olur.

Raşitizm
Raşitizmde kalsiyum çok az da olsa kemik yapımı durmaz ve kemik yapımı için gerekli kollajen ve diğer proteinler yapılmaya devam eder. Ancak mineralizasyon yetersiz olduğu için kemikler sertleşmez ve ağırlıkla eğilmeye müsait elastik bir hale gelir. Eğer Raşitik bir çocukta D vitamin eksikliği ciddi boyutlarda kan kalsiyumunun azalmasına neden oluyorsa hastada, tetani adı verilen titremelere, el ve ayak kramplarına, yutakta ağrılı spazmlara ve mide bulantılarına yol açar. Daha ileri vakalarda ise nefes alma güçlükleri ve hastanın nöbet geçirerek kaybı söz konusu olabilir.

Osteomalasi (kemik erimesi)
Osteomalaside ise çocukluk dönemi geçmiş ve kemikler daha önceden gerekli şeklini almıştır.D vitamin eksikliği kalsiyumunun eksikliğine yol açtığı için kemikler kendi kalsiyumunu kana boşaltır ve kemikler kırılmaya müsait bir hale gelir.

Güneşin Hediyesi D Vitamini
Adı vitamin olsa da o bir öncü hormon ve 750 yıldır yaşam formları tarafından üretiliyor. Güneş ışığına maruz kalan hayvanların çoğu D vitamini yapma kapasitesi taşıyor. İnsanlarda ise D vitamini anne karnında gebelik ile başlayıp yaşam boyu devam eden, sağlıklı bir vücut gelişimi, büyüme ve bakım için büyük önem taşıyor.

D vitaminin en iyi kaynağı güneş ancak hangi saatteki güneş? Burada ayrımı iyi bilmek gerekiyor. Güneşin ultraviyole B (UVB) ışınları derimize temas ettiğinde kolesterolden D vitamini öncüsü olan kolekalsiferolü sentezlettiriyor. Ultraviyole A (UVA) ışınları ise tam tersine deride sentezlenen kolekalsiferolü parçalıyor, yani D vitamini sentezini bozuyor. UVB ışınları güneşin dik açı ile geldiği dalga boyunda bulunuyor. Ayrıca 2007 yılında yapılan bir çalışma, dünya üzerinde UVB alımı yani D vitamini sentezi için sadece güneşin yeterli olduğu bölgelerin 37. kuzey paraleli ile 37. güney paraleli arasında kalan Ekvator Bölgesi olduğunu gösterdi. Bu da 36-42 kuzey paralelleri arasında yer alan Türkiye’de sadece güneşlenerek yeterli D vitamini üretemeyeceğimizi gösteriyor. 

D vitaminin vücuttaki görevleri nelerdir?
D vitamini, tüm yaşamı boyunca insanoğlunda organizmayı etkileyen hormonlardan biridir. D vitaminine vücutta sadece kalsiyum metabolizmasını düzenleyerek kemik sağlığını düzenleyen etkileri aynen bir buz dağının su üstünde kalan kısmı gibidir. Aslında kalsiyum metabolizması dışında Hücre farklılaşması, bağışıklık sistemi, enfeksiyon ve/veya enflamasyonların engellenmesi ve İnsülin Salgılanması üzerine çok önemli etkileri vardır. Son yıllarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda, düşük D vitamini düzeyinin kanser insidansını ve kardiyovasiküler mortaliteyi arttırdığı, diyabet ve multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar ile birlikte olduğu bildirilmiştir. D vitamini kemiğin kalsiyum ile sertleştirilmesini temin eder. Bu sürece mineralizasyon denir. D vitamini eksikliği çocukluk çağında raşitizme, erişkin yaşlarda da osteomalasi’ye (kemik erimesi) neden olur.

Raşitizm
Raşitizmde kalsiyum çok az da olsa kemik yapımı durmaz ve kemik yapımı için gerekli kollajen ve diğer proteinler yapılmaya devam eder. Ancak mineralizasyon yetersiz olduğu için kemikler sertleşmez ve ağırlıkla eğilmeye müsait elastik bir hale gelir. Eğer Raşitik bir çocukta D vitamin eksikliği ciddi boyutlarda kan kalsiyumunun azalmasına neden oluyorsa hastada, tetani adı verilen titremelere, el ve ayak kramplarına, yutakta ağrılı spazmlara ve mide bulantılarına yol açar. Daha ileri vakalarda ise nefes alma güçlükleri ve hastanın nöbet geçirerek kaybı söz konusu olabilir.

Osteomalasi (kemik erimesi)
Osteomalaside ise çocukluk dönemi geçmiş ve kemikler daha önceden gerekli şeklini almıştır.D vitamin eksikliği kalsiyumunun eksikliğine yol açtığı için kemikler kendi kalsiyumunu kana boşaltır ve kemikler kırılmaya müsait bir hale gelir.

D vitamini hakkında bilinmesi gerekenler
- Öğle saatinde yaklaşık 30 dakika güneşlenen bir kişinin vücudunda 10 bin ile 25 bin IU D vitamini sentezleniyor.
- Mayo ile güneşlenen bir kişide 20 dakika maksimum D vitamini yapılıyor. Yapım maksimuma ulaştıktan sonra artık daha fazla aktif D vitamini metaboliti sentezlenmiyor. Yani daha fazla güneşlenmek daha fazla D vitamini sentezlemek anlamına gelmiyor. 
- Uygun şekilde güneşlenildiğinde ciltte sentezlenen kolekalsiferol, yağ bezlerinin salgıları ile cildin yüzeyine doğru çıkıyor ve 48 saat içinde yeniden ciltten emilerek kana geçiyor. Henüz ciltten emilmeden önce şampuan ya da sabunla yıkanıp vücuttan uzaklaştırılırsa D vitamini sentezi olmuyor. Güneşlendikten sonra özellikle yüz, kol, omuz ve bacak gibi güneş gören bölgeleri sabunlamadan, ılık suyla duş alınması öneriliyor.
- Pigment tabakası kalın olan siyah ırktakiler aynı miktardaki D vitaminini sentezleyebilmek için 4-5 kat daha fazla güneşte kalmaları gerekiyor.
- Reseptörün doğuştan eksikliği D vitaminine dirençli raşitizm Tip II denilen çok nadir bir hastalığına sebep oluyor.
- Yüksek miktarda aktif A vitamini (retinoik asit), D vitamininin faydalı etkilerini azaltıyor. A vitamininin bitkisel öncüllerinin (beta-karoten) fazlasının ise bir zararı bulunmuyor.
- Öğle saatinde yaklaşık 30 dakika güneşlenen bir kişinin vücudunda 10 bin ile 25 bin IU D vitamini sentezleniyor.
- Mayo ile güneşlenen bir kişide 20 dakika maksimum D vitamini yapılıyor. Yapım maksimuma ulaştıktan sonra artık daha fazla aktif D vitamini metaboliti sentezlenmiyor. Yani daha fazla güneşlenmek daha fazla D vitamini sentezlemek anlamına gelmiyor. 
- Uygun şekilde güneşlenildiğinde ciltte sentezlenen kolekalsiferol, yağ bezlerinin salgıları ile cildin yüzeyine doğru çıkıyor ve 48 saat içinde yeniden ciltten emilerek kana geçiyor. Henüz ciltten emilmeden önce şampuan ya da sabunla yıkanıp vücuttan uzaklaştırılırsa D vitamini sentezi olmuyor. Güneşlendikten sonra özellikle yüz, kol, omuz ve bacak gibi güneş gören bölgeleri sabunlamadan, ılık suyla duş alınması öneriliyor.
- Pigment tabakası kalın olan siyah ırktakiler aynı miktardaki D vitaminini sentezleyebilmek için 4-5 kat daha fazla güneşte kalmaları gerekiyor.
- Reseptörün doğuştan eksikliği D vitaminine dirençli raşitizm Tip II denilen çok nadir bir hastalığına sebep oluyor.
- Yüksek miktarda aktif A vitamini (retinoik asit), D vitamininin faydalı etkilerini azaltıyor. A vitamininin bitkisel öncüllerinin (beta-karoten) fazlasının ise bir zararı bulunmuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fevzi Tekin Arşivi