Türk futbolu öyle bir hale geldi ki, bu saatten sonra çıkan yasayla birlikte gemiyi terkeden edene olacak. Kulüpler artık A.Ş. olmak zorunda ve kendi yağıyla kavrulmak zorunda. Daha önce söylediğim gibi öyle har vurup, harman savurma dönemi bitti. Artık, ne kadar paran varsa o kadar harcayacaksın. Çünkü, gelir bitti, kaynak kesildi ve kulüplerde ya başkan ve yöneticiler ceplerinden para koyacak, yada şimdi olduğu gibi tek tek bırakıp gidecekler. Öyle bir sektörün içerisinde yer alıyoruz ki, birde işi bilmeyen yöneticiler kulüpleri haliyle zor durumda bırakabiliyor. Tıpkı bu sezon Gaziantep FK’nın yaşadığı sıkıntılar gibi. Borçsuz girilen ligde yanlış transfer, yanlış tercihler yapılınca ister istemez borç beraberinde geldi. Şu anda Gaziantep FK’nın borcunun 300 milyon TL’den fazla olduğu konuşuluyor. Yazık günah.. Kim kimin parasını harcıyor ve borç yaratıyor.. Sonra ligin son haftasında ligde kal, bu sezon bitti gelecek yıl yine har vur harman savur. Yok öyle bir yağma. Bunun artık bir düzene girmesi gerekiyor… Haa, kulüpleri borç batağına sürükleyen yöneticilere şimdiden tebligat çekin. Çünkü, bu kulüplerimizi nasıl borç batağına ittilerse hesapları da sorulmalı.
Şu sıralarda yasa çıkınca, Erol Bulut’un kalmasını bahane gösterip istifa eden edene. Niye; öyle beleşe reklam yapma bitti. Ya para vereceksin, yada bırakıp gideceksin. Eh.. Para vermek istemeyende mutlaka bırakacaktır..
Bu sezonu bir yana koyalım.. Bu kulüp Adil Konukoğlu zamanında Türkiye’nin ekonomisi en güçlü kulübüydü. Ne devlete, ne futbolcuya, nede bugün olduğu gibi teknik direktöre borcu yoktu. Herkes buraya gelmek için can atıyordu. Daha sonraki sezonlarda Mehmet Büyükekşi ve Müslüm Özmen dönemleri yine borçsuz geçildi. O ikili en azından bu kulübe sponsor bulup para kazandırdı. Ama, bu sezon hem kur farkı, hemde yanlış transferler kulübü zor duruma soktu. Bugün 200 milyon TL civarında SGK ve Vergi borcu söyleniyor. Futbolcuların, teknik adamların alacağı konuşuluyor. İnşallah resmiyette böyle bir borç yoktur ama, ateş olmayan yerden de duman çıkmaz.
Yasa çıkmadan önce herkes yönetici, herkes başkan adayıydı. Niye, para vermeden protokol tribününde otur, reklamını yap, “Ben futbol oynadım bu işi biliyorum” de ve geriye çık. Başkasının parasıyla gündemde kal. Yok öyle bir şey… Çünkü, hangi başkan ben cebimden şu kadar para verdim diyorsa söylesin. Hangi yönetici ben para verdim bu kulübe diyorsa çıksın konuşsun.
Ama kulüp zor duruma düşünce yetiş Adil başkan, yetiş vali bey diyen diyene. Yazık değil mi? Adil Konukoğlu’na.. Adam oturduğu yerde paramı basıyor. Kulüp zor duruma girince, tanımadığımız bilmediğimiz elin yabancısına Euro ve dolar versin. Yani bu sistem bitmeli. Adil beyede yazık, bu şehrin parasına da… Nereye kadar size para verecek. Bu işi yapabilecek, bu işe gönül vermenin yanında para verebilecek isimlerde olmalı.
Haa, şuda bir gerçek. yeni sezonda Gaziantep FK’nın geliri 117 milyon TL civarında olacak. Eh, bu sezon 300 milyon TL’ye yakın harcama aldı. Yeni sezonda geriye kalan 200 milyon TL nereden gelecek. İşte asıl işin sıkıntısı burada. Yayıncı kuruluş yok, havuz boş, reklam yok ve gelir sadece 117 milyon TL… Gelinde bu işin içinden çıkın.. Onun için bedava reklam yapma devri bitti. Bırakıp gidenlerin yolu açık olsun.