BİR KAYYUMUN ZENGİNLİK HİKAYESİ VE VALİNİN EMRİNİ DİNLEMEYEN BÜROKRATLAR KİMLER?

Köşemizi Linki Tıklayarak Dinleyebilirsiniz...

https://youtu.be/_b_D0Zx8z6Y

Her hafta Pazartesi günleri düzenli olarak aksatmadan 'Olaylara haftalık Bakış' köşeme devam ediyorum. Bu hafta iki önemli konuya yoğunlaşmak istedim. Birisi 15 Temmuz'dan sonra el konulan bir şirketteki kayyumun iki yılda edindiği servetin hikayesi diğeri ise bürokraside yaşanan sıkıntılar. Valimiz Sayın Davut Gül'ün ne kadar halkın Valisi olduğunu bilmeyen yoktur. Sosyal medyadan davet ve söylemlere dahi cevap veren bir Vali olduğu için şanslıyız.

15 TEMMUZ'UN ARDINDAN'¦

2016 yılının 15 temmuzun ardından Fetö bağlantılı şirketlere kayyumlar ataması başlamıştı. O tarihlerde ben ve iki gazeteci arkadaşım kayyumların atandığı şirketle ilgili haber yapmaya başladıkki aman Allah aman'¦ Hemen TMSF Başkanlığından bir yetkili beni ve iki gazeteci arkadaşı hemen Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş. Gittim ifade vermeye ama hakkımdaki suçlamaya bakar mısınız, 'Terör örgütüne yardım yataklık etmek, TMSF'yi itibarsızlaştırmak, yalan haber yapmak' Böyle bişey olamaz dedim ifademi verdim ve takipsizle sonuçlandı. Kayyumların atandığı şirketlerle ilgili haber yaparken bundan sonra ince eleyip sık dokumamız gerektiğini iyice anlattılar bize. Bende ince eledim ve uzun bir çalışma yaptım. Olayın üzerinden üç yıl geçti ama peşini bırakır mıyım. Dünün avukatı, bugünün inşaat devi bir kayyumu incelemeye başladım. Önümüzdeki günlerde kayyumun hangi faturalarla alınmayan mal karşılığı kimlere para aktardığını, kayyum olduğu şirketin mallarını kimlere şube açtırıpta sattırdığını, birçok avukat vekalet ücreti karşılığı işini yaparken, oturduğu yerden kendine ve çevresine ne paralar aktardığını tabiiki belgelemeden yazmayacağım. Belge ve bilgileri gazeteciliğin 'Gazeteci haber kaynağını açıklamaz' söylemiyle kimlerden ve nerelerden temin ettiğimi de elime geçince yazacağım.

BEN DOĞRUYU YAZARIM

Bu milletin varolma gecesinde şehit olanlar ve günlerce meydanları terk etmeyenlerin hakkını kimse yiyemez. Bu yazım üzerine tehdit etmek isteyen, aracı olmak isteyenlere de bir sözüm var. Ben hiçbir zaman kamu hizmeti olan gazetecilik mesleğini yaparken kimseden ve hiçbir şeyden korkmadım. Doğruluğunu tesbit ettiğim her konuyumasaya yatırdım ve sonuna kadar yazdım. Bu memleketin dürüst sahipleri de gereğini yaptı ve adalet önünde hesabını sordu. Milletin hakkını yiyen birilerini de kamuoyuna anlatmak ve bana gelen bilgiyi doğruluğu teyit ederek deşifre etmemin gazetecilik ilkelerine aykırı olmadığını düşünüyorum.

OKUL MÜDÜRLERİ MERCEK ALTINDA

Sayın Vali Davut Gül, bir toplantı yaptı ve talimat verdi. 'Öğrenciler kendi ikametlerine yakın okullarda kayıt yaptıracak, usulsüz işler yapılmayacak kimse kayırılmayacak' dedi. Buraya kadar güzel ama işi yine kendine pay çıkarmak olan bazı müdürlerin kayıt için giden velilere, 'Siz bu adreste yenisiniz, 6 ay oturma şartı var, gidin eski adresinize kayıt yaptırın' gibi söylemleri kulağıma geldi. Kayıt yapmak için, deterjan, sıvı sabun, fotokopi kağıdı isteyen müdürlerinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirilmesini istiyorum. Okulun ihtiyaçlarını Müdür değil okul aile birlikleri temin etse, istenilen yardımı aile birlikleri talep etse daha güzel olur. En azından işi sadece eğitim ve yöneticilik olan okul müdürlerinin deterjan, kağıt, para gibi akçeli işlere zaman ayırmak yerine eğitime yönelmeleri çok daha doğru olur. Valimiz Davut Gül, neyin ne olduğunu çok iyi bilen sürekli halkla iç içe bir insan olduğu için de ayrıca bir şansımız var. Devletin ciddi yüzünü yeri gelince abi-kardeş, amca-yeğen şekline çevirmek her babayiğidin karı değil. Sizin doğru söylemlerinizi ucuz hesaplarla kendine yontmaya çalışan müdürlere fırsat vermeyeceğinizi düşünüyorum Sayın Valim.

NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ KARMA KARIŞIK

Bir diğer konuda yoğunluğu çok fazla olan İlçe Nüfus Müdürlükleri'ndeki anlaşılmaz tavırlar. Çok sayıda şikayet alıyorum bu konuda. Randevu sistemi adı altında sıra numarası alıpta saatlerce bekleyen vatandaşların öfkesini gördüm. Bir vatandaş, 'Çocuğa kimlik çıkarma ve adres yenileme ile ilgili işlem yapmak için nüfusa gider. Sırası gelir memura derdini anlatır ama sonuç nafile'¦ Oradan başka birime, başka memura derken vatandaş çileden çıkar. Hatırı sayılır birini arar ve derdini anlatır ondan sonra işin boyutu değişir. Vatandaşın işi çorap söküğü gibi çözülür ve mutlu sona kavuşur.' Peki hatını sayılır dostu olmayanlar ne yapacak. Memurdan memura sürüklenerek işini çözemeden gerimi dönecek. Bunu kimse kabul etmez. Yaklaşık 1 milyona yakın nüfusu olan Şehitkamil Nüfus Müdürlüğü'nün iki katlı dükkandan bozma, araç park sorunu olan bir yerde nasıl hizmet verdiğini de anlatmama gerek yok.
Okul Müdürleri ile bazı Daire Müdürleri'nin bürokratlık yaparken, Vali Davut Gül'ün iyi niyetle verdiği emirleri kendine göre yorumlaması, çekip sürdürmelerive az laftan çok söz çıkarmaları işleri içinden çıkılmaz hale getiriyor. Her bürokrat bu şehrin Mülki Amirinin, Devlet temsilcisinin Vali olduğunu iyi idrak etmeli ve kafasına göre hareket etmemeli. Yoksa; üretimde ve sanayi rakamlarında ilk sıralarda uçarken, eğitimde yerlerde sürünmeye devam ederiz'¦