Gazeteci Mehmet Taşçı Koronavirüsü Yendi

Gazeteci Mehmet Taşçı Koronavirüsü Yendi
Gaziantepli Gazeteci Mehmet Taşçı, koronavirüsü yendi. Gazeteci Taşçı, tedavi sürecinde yaşadıklarını kaleme aldı.

İŞTE O YAZI

Kendimi çok iyi koruduğumu düşünüyordum; ellerimi sık sık yıkıyor, herkesle ama herkesle mesafemi koruyor, maskemi kesinlikle çıkarmıyor ve tüm hijyen kurallarına son derece dikkat ediyordum.

Evimi ve işyerimi ortalama 3 günde bir dezenfekte ediyordum. Buna bağlı olarak da Korona’ya asla yakalanmam diye düşünüyordum. Fakat 12 gün önce ateşimin 39’a yükselmesi, dayanılmaz bir baş ağrısı, eklem ve kas ağrıları, öksürük, nefes almakta güçlük çekme gibi şikayetlerim belirdi. 2 gün boyunca grip olduğumu düşündüm ve Korona’yı aklıma bile getirmek istemedim. Şikayetlerim artmaya devam edince 2 günden daha fazla dayanamadım ve Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Suat Zengin’i telefonla aradım ve şikayetlerimi kendisine ilettim. Suat Zengin bizzat gelip beni evimden aldı ve hastaneye götürdü. Hastanede yapılan Korona testim ise maalesef pozitif sonuçlandı.

Asla kapımı çalmasına ihtimal vermediğim bu illet virüs nihayetinde beni de bulmuştu. Derhal GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatışım yapıldı ve tedavim başladı. Hastaneye gittiğim ilk andan itibaren taburcu olduğum düne kadar hastanede muazzam bir sağlık hizmeti aldım. Tüm şikayetlerimle birebir ilgilenildi ve insanın ancak kendi evlatları olsa o hastane personelleri ve sağlıkçılar kadar ilgilenebilir diyebilirim. Hastanede kaldığım süre boyunca bulunduğum odam günde 3-4 defa dezenfekte edildi, hastane yemekleri son derece kaliteli ve hijyenik şekilde hastalara servis ediliyor. Hastane çalışanları ve sağlıkçılar o kadar profesyonelce çalışıyorlar ki bir yandan tıbbın gerektirdiği tüm tedaviyi titizlikle yürütürken bir yandan da hastalara psikolojik destek sağlıyorlar. Öyle ki bu psikolojik destek zaten tedavinin yarısını oluşturuyor diyebilirim.

Dönelim virüsün etkilerine… Hastanede zaman zaman ateşim 39’a yükseliyor ve mide bulantısı bunu izliyordu. Kesilmeyen ve dayanılmaz baş ağrısı insanı canından bezdirecek derecede seyrederken eklem ve kas ağrıları ile vücut resmen bitkin vaziyete düşüyor. Nefes darlığı ve konuşmanın bile insanı yorduğunu düşünün, o derece… Özeti ise; hayatımın en kötü ve en acılı 10 gününü yaşadım.

Bunları detaylı detaylı anlatıyorum ki aman bu virüs belasına yakalanmayın diye. Lütfen ama lütfen yöneticilerin tüm uyarılarına kulak verin, ne olur maskenizi takın, ne olur mesafenizi koruyun, ne olur ellerinizi sık sık yıkayın ve tüm hijyen kurallarına dikkat edin. Ne olur kalabalıklara girmeyin ve bu virüs belası bitene kadar daha dikkatli yaşayın. Çünkü yakalanırsanız virüsün sizdeki etkilerini emin olun bir ömür boyunca unutamazsınız.

Ayrıca belirtmem gerekir ki çok seviliyormuşum ve çevremdeki gerçek dostlarım bana çok ciddi şekilde değer veriyormuş, bu hastalıkta bunu net şekilde gördüm. Telefonum hiç susmadı ve gerçek dostlarım ile kent yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve sağlık camiasından sayısız doktor ile hemşire ve idareci arkadaşım beni arayarak sürekli psikolojik destek sağladılar. Samimiyetle belirtmeliyim ki bu bahsettiğim insanların ve tedavi gördüğüm GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi’nin sağlıkçıları ile çalışanlarının bu psikolojik desteği olmasa belki de virüsü yenemezdim.

Nihayetinde müthiş bir tedavi ve psikolojik destek ile sevenlerimin ve sağlıkçıların sayesinde 10 günlük tedavimin sonunda virüsü yendim ve bugün yapılan testim negatif sonuçlandı. Bunun üzerine taburcu edildim ve şimdi evimde istirahat ediyorum. Kendimi bir süre daha izole etmek kararındayım. Virüse yakalanmayanları bir defa daha aman ha aman diyerek uyarırken, diğer yandan da virüse yakalanan tanıdığım ya da tanımadığım herkese önerim şu yöndedir: Virüsün sizin psikolojinizi alt etmesine asla izin vermeyin, virüs psikolojinizi yenerse bünyenizi çok daha çabuk yeniyor. Pozitif olun ve kendi zihninizde oluşturduğunuz enerji ile bu virüsü kesinlikle yeneceğinizi asla unutmayın.

Ve tabi ki en önemli kısım şu ki;
Tedavim süreciyle çok ama çok yakından ilgilenen GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ve GAÜN Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Suat Zengin başta olmak üzere GAÜN Tıp Fakültesi Hastanesi Başmüdürü Mustafa Kalkan, Hastane Müdürü Cuma Kerkez, Hastane Müdürü Yılmaz Çaycı, Hastane İşletme Müdürü Metin Türkbeyler’e; tedavimi bizzat yürüten Prof. Dr. İlkay Karaoğlan, Dr. Öğretim Üyesi Özlem Mete, birçok akademisyen ve öğretim görevlisi ile öğretim üyesi, Enfeksiyon Bölüm Asistanları ve bölümde çalışan rotasyoner asistanlar, hemşireler, temizlik görevlileri ve tüm sağlıkçılar ile hastane odasında yalnız olduğumu bir an olsun hissettirmeyen kent yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sağlık camiasının önde gelen idarecileri, doktor arkadaşlarım, hemşire ve diğer sağlıkçı arkadaşlarım, birçok gazeteci meslektaşım ve yıllardan beri biriktirmekle onur duyduğum gerçek dostlarıma bu süreçte bana verdikleri her anlamdaki destek için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu saydığım sağlık kahramanları ve dostlarımı saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

Mehmet TAŞÇI
Memohaber Genel Yayın Yönetmeni

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.