Öğretmen olmak

Öğretmen olmak
Öğretmen olmak

Öğretmen olmak o işin hakkını vermektir.
Bizim Türkiye’de yaklaşık on sekiz milyon öğrencimiz olduğu düşünülürse; öğretmen olmak ve o genç dimağları eğitmenin önemi bir derece anlaşılır. Türkiye'de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 18 milyon 241 bin 881 öğrenci bulunuyor.
İnsanın birinci öğretmeni annesidir. “Evet, insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun validesidir...”
Daha sonra sırayı öğretmenler alır. Örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 2019-2020 eğitim öğretim yılında 1 milyon 117 bin 686’dır.
Bu eğitim ordusu çocuklarımızı istikamet üzere yetiştirmek için olunca güçleri ile çalışmaktadırlar.
Öğrenciler, doğru, dürüst, gayretli, öğrencilerini seven, öğrencilerini iyi yetiştirmek için ders kitabını bitiren, kendilerini teşvik eden öğretmenleri rol-model almalıdırlar. “Her şeyin iyisine bak. Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.” Kuralı doğrultusunda, bardağın dolu tarafını görmelidir.
Ayrıca öğrenci öğretmenlerinin de yardımı ile kendisine bir hedef belirlemeli ve hedefi için ciddi çalışmalıdır. Nasreddin Hoca’nın “El elin eşeğini türkü söyleyerek arar.” Dediği gibi olmamalıdır. Bu fıkrada hadise şöyle anlatılır:
El Elin Eşeğini..
Subaşının eşeği kaybolmuş. Eşeğin bulunması için herkes seferber olmuş. Bu arada nasıl olmuşsa, Hoca da aralarına katılmış. Subaşının adamları Hoca'ya : "Efendi, hepimiz birer yana dağılıp eşeği arayacağız. Sen de şu bağların arasına bakıver."
Hoca başlamış eşeği aramaya... Türkü söyleyerek bağların içine dalmış. O sırada birkaç adama rastlamış. Adamlar :
" Efendi, burada ne ararsın böyle? " diye sormuşlar.
Hoca : 
" Subaşının eşeğini ararım " demiş. Adamlar hayretle : 
" Bu nasıl arama !" demişler. 
" Türkü söyleyip geziyorsun sen? "
Hoca gülmüş:
" Eee !" demiş. " El elin eşeğini türkü söyleyerek arar... "
Kıssadan hisse: Biz kendi işimize ancak kendimiz canla başla sarılabiliriz. Bir kimsenin sıkıntısına çare bulacak olan kimse, içinden acı duyarak değil, zevk ve eğlencesinden geri kalmayarak bu işi yapar. Acele etmez. Belki de çözüm bulmak için gerekli çabayı göstermezler. Hiç kimse başkasının derdine, dert çeken kadar yanamaz. Aralarında özel dostluk ve yakınlık bulunmayan kişiler, birbirleri için yapacakları fedakârlıklarda gerçek dostlar gibi olamazlar.
Sonuç olarak, eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım. Aramak zorunda kalmayalım. Dolayısı ile aramak için ellere muhtaç olmayalım.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.