SAVAŞ HUKUKU: Sivillerin Korunması

SAVAŞ HUKUKU: Sivillerin Korunması

Günümüz dünyasında, çatışma ve savaşlar maalesef hala gerçekliklerimizin bir parçası. Ancak, bu savaşlar sırasında insanların ve sivil halkın korunması için evrensel bir çerçeve olan Uluslararası Savaş Hukuku (Uluslararası İnsancıl Hukuk), barış ve insan haklarının savunulmasında kritik bir rol oynamaktadır.

Savaş Hukukunun Temel Prensipleri

Savaş hukuku, insancıl hukukun temel ilkelerini yansıtan bir dizi kural içerir. Bu ilkeler, savaş sırasında askeri faaliyetlerin düzenlenmesi ve savaşın etkilerinin sınırlanması için oluşturulmuştur. İşte bu temel prensipler:

1. Ayrım İlkesi: Askeri hedefler ile sivil hedefler arasında ayrım yapılmalıdır. Askeri operasyonlar, sivillere ve sivil altyapıya zarar vermemeye yönelik olmalıdır.

2. Orantılılık İlkesi: Askeri güç kullanımı orantılı olmalıdır. Aşırı veya gereksiz şiddet kullanmak yasaktır. Hedefe ulaşmak için gereken askeri hareketle orantısız zarara yol açmak yasaktır.

3. Savaş Esirleri ve Sivil Mahkumlar: Savaş esirleri ve sivil mahkumlar, insan haklarına saygı gösterilerek tutulmalı ve kötü muamele görmemelidir.

4. Kimyasal ve Biyolojik Silahların Yasaklanması: Uluslararası anlaşmalarla kimyasal ve biyolojik silahların kullanımı yasaklanmıştır.

5. Silahsızlanma ve Barış Görüşmeleri: Savaşın sona erdirilmesi için barış görüşmeleri ve silahsızlanma anlaşmaları yapılmalıdır. Savaşın sonlandırılmasına ve barışın sağlanmasına yönelik hukuki düzenlemeler vardır.

Savaş Hukukunun Amaçları

Savaş hukukunun temel amacı, savaşın sebep olduğu insanlık dışı uygulamaları en aza indirmektir. Bu amaç doğrultusunda savaş hukuku kurallarının uygulanması gerekmektedir. Bu amaçları şu şekilde özetleyebiliriz:

1. Savaşın İnsanlık Dışı Etkilerini En Aza İndirme: Savaş sırasında acı ve ızdırapın en aza indirilmesi hedeflenir, sivil nüfusun ve savaş mağdurlarının korunması esastır.

2. Savaş Hukuku İlkelerinin Uygulanması ve Önemi: Savaş hukuku ilkelerinin uygulanması, uluslararası toplumun istikrarını ve insan haklarını korumayı hedefler.

3. Savaş Hukukunun Uygulanması ve Cezasızlık Sorunu: Savaş hukukunun ihlal edildiği durumlarda, savaştan sonra tazminat ödenmesi ve savaş suçlularının yargılanıp cezalandırılması gibi müeyyideler gündeme gelebilir.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Temel İlkeleri

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, sivil ve çatışma dışı kişilerin korunmasını vurgulayan temel ilkeleri benimser. İşte bu ilkeler:

1. Sivil ve Çatışma Dışı Kişilerin Korunması: Sivil ve çatışma dışı kalan kişilere yardım ve koruma sağlama görevi.

2. Nötralite ve Tarafsızlık: İnsani yardım faaliyetlerinin tarafsızlık ve nötralite ilkeleri doğrultusunda yapılması.

3. İnsani Yardımın Bağımsızlığı ve Etkinliği: İnsani yardımın bağımsız bir şekilde yürütülmesi ve en etkin şekilde hedeflere ulaştırılması.

Savaş hukuku ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin çalışmaları, savaşın etkilerini sınırlayarak ve insanların hayatlarını koruyarak savaşların daha az yıkıcı olmasını sağlamayı amaçlar. Bu ilkelerin evrensel bir şekilde kabul edilmesi, dünyanın dört bir yanında çatışma bölgelerinde insanların yaşamlarını korumak ve onlara yardım etmek için önemlidir.

Savaş Hukuku Perspektifinden İsrail-Filistin Çatışması ve Rusya-Ukrayna Savaşı

İsrail-Filistin Savaşı

Gazze Şeridi'nde devam eden İsrail-Filistin çatışması, uluslararası hukuk açısından avukatları önemli sorunları da gündeme getiriyor. İsrail, kendisini meşru müdafaa hakkını kullanmakla savunurken, Hamas'ın Gazze'den İsrail topraklarına roket saldırıları düzenlemesi de israilin kendini savunma hakkı görmesi ve uluslararası lobi gücü sayesinde de çoğu ülkenin kendini desteklemesini sağlıyor.

Savaş hukuku, askeri operasyonların sivilleri ve sivil altyapıyı koruma yükümlülüğünü öngörürken, bu tür çatışmalarda sivillere zarar gelmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. İsrail ve Hamas arasındaki çatışmada, savaş hukukunun ihlal edilip edilmediği konusu büyük bir tartışma konusu haline gelmiştir. Sosyal medya mecralarında da birçok sivilin hayatını kaybettiği ve yaralandığı, yurtlarından edildiği de kabul edilir bir gerçektir. Bu nedenle savaş hukuku açısından ve insani hukuk açısından da, yardımların hız kesmeden bölgeye ulaştırılması ve sivillerin korunması gerekmektedir.

Rusya-Ukrayna Savaşı

Rusya-Ukrayna savaşı, uluslararası hukukun temel prensiplerine aykırı davranışlarla dolu bir diğer çatışmadır. Rusya'nın Ukrayna topraklarına müdahalesi ve Kırım'ı ilhak etmesi, Birleşmiş Milletler Şartı'na ve BM Genel Kurulu'nun 68/262 sayılı kararına aykırıdır. Bu durum, uluslararası toplumu derin bir şekilde endişelendirmiş ve uluslararası hukukun korunmasının gerekliliğini en iyi vurgulamıştır.

Her iki çatışma da savaş hukuku prensiplerine uyma sorumluluğu taşımaktadır. Sivillerin korunması, insani yardımın erişim hakkı ve savaşın sınırlarının belirlenmesi gibi temel savaş hukuku prensipleri, bu çatışmalarda önemli bir rol oynamaktadır. Uluslararası toplum, savaşın hukuki çerçevesi ve uluslararası normlara uyum konularında tarafları daha fazla sorumluluk almaya çağırmaktadır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.