2023'ten Gelen Uzaylı Benzeri Sinyal Çözüldü, Sırada Anlamını Keşfetmek Var
SETI Enstitüsü, Vatandaş Bilimcilerin Desteğiyle Gizemli Bir Mesajı Ortaya Çıkardı
Dünya’daki astronomik gözlemevleri uzaydan bir sinyal alacak olsaydı, bu mesajı çözmek için büyük bir çaba gerekirdi. California’daki Mountain View'da yer alan, dünya dışı yaşamı araştırmaya adanmış kâr amacı gütmeyen SETI Enstitüsü'nün başlattığı bir sanat projesi, geçen yıl bu senaryoyu simüle etti. Geçtiğimiz günlerde baba-kız bir vatandaş bilimci ekibi bu mesajı çözmeyi başarsa da anlamı hâlâ gizemini koruyor.
Mayıs 2023'te Mars yörüngesinde bulunan Avrupa Uzay Ajansı'na ait ExoMars Trace Gas Orbiter, uzaylı benzeri bir mesaj içeren bir sinyal gönderdi. Dünya üzerindeki üç gözlemevi bu sinyali yakaladı ve ham veriyi internet üzerinden paylaştı. Böylece dünya genelindeki vatandaş bilimciler, bu veriyi çözme fırsatına sahip oldu.
Ken Chaffin ve kızı Keli, neredeyse bir yıl süren yoğun bir çalışma sonunda Haziran ayında bu mesajı çözdü. Avrupa Uzay Ajansı, 22 Ekim’de bu başarıyı duyurdu. Çözüm süreci, binlerce saatlik deney ve bilgisayarda matematiksel simülasyonlar yapmayı gerektirdi.
Mesajın görselleştirildiği hâli, siyah bir arka planda beyaz piksel kümeleri gibi görünüyordu ve beş farklı amino asit konfigürasyonunu temsil ediyordu. Mesaj sabit değildi, yalnızca bir saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede görüntülenebiliyordu. Projenin tasarımcıları, amino asitlerin mesajın ana unsuru olduğunu doğrulasa da, yorumu vatandaş bilimcilere bıraktı.
Kozmik Bulmacanın Anlamı Hâlâ Çözülmeyi Bekliyor
SETI Enstitüsü'nde misafir sanatçı olan Daniela de Paulis, “A Sign in Space” (Uzayda Bir İşaret) adlı projeyi uluslararası bir bilim ve sanat ekibiyle birlikte geliştirdi. Bu proje, bir dünya dışı varlıktan gelen bir sinyalin nasıl görünebileceğini keşfetmek amacıyla tasarlandı.
Sinyal, Mars’tan Dünya’ya 16 dakikalık bir yolculuk yaptı ve Kuzey Kaliforniya’daki Allen Teleskop Dizisi, Robert C. Byrd Green Bank Teleskobu ve İtalya Bologna’daki Medicina Radyo Astronomi İstasyonu tarafından tespit edildi. Vatandaş bilimciler, bir Discord sohbeti aracılığıyla iletişim kurarak sinyalin ham verilerini diğer Mars verilerinden ayırt etti ve görselleştirmek için yaklaşık 10 gün harcadılar. Ancak, mesajın ne olduğunu çözmek daha fazla çaba gerektirdi.
Ken Chaffin, elde edilen orijinal görüntüyü incelediğinde, bunun hücresel otomat algoritması ile üretildiğini düşündüğünü söyledi. Hücresel otomatlar, belirli kuralları takip ederek hareket eden matematiksel kodlamaya sahip birimlerdir. Chaffin, yıllarca amatör olarak bu alanda çalıştığını ve mesajı çözme yeteneğine sahip olduğunu belirtti. Hücresel otomat simülasyonları sayesinde amino asit görüntüsünü elde etmeyi başardılar.
Kızı Keli Chaffin, başlangıçta projeye katılma niyeti olmadığını ancak projenin büyüklüğü karşısında hızla ilgisinin çekildiğini ifade etti. Proje kapsamında elde edilen “yıldız haritası”na benzeyen orijinal görüntünün ona biyolojik bir yaşam formunu anımsattığını söyledi.
Uzaylı Bir Mesajı Anlamak Mümkün mü?
Proje, bir gün gerçekten dünya dışı bir mesaj alırsak, anlamını çözmek için rehberlik olmadan çalışmamız gerektiğini simüle etmeyi amaçladı. De Paulis, “Bir uzaylı medeniyetten mesaj alsaydık, herhangi bir geri dönüş almazdık. Bu nedenle anlamı kendimiz keşfetmek zorunda kalırdık” dedi. Sinyal, Dünya’ya nispeten yakın bir noktadan, Mars’tan gönderildiği için güçlü bir aktarım olarak alındı. De Paulis, gerçek bir dünya dışı sinyalde bu kadar güçlü bir sinyalin muhtemelen olmayacağını belirtti.
Mesaj çözüldüğünde, anlamının ne olduğu sorusu hâlâ yanıtsız kaldı. Chaffin ve kızı, amino asitlerden başlayan ve daha sonra uzayda dağılan bir mesajın, yaşamın evren boyunca yayılması anlamına gelen panspermi teorisine işaret edebileceğini düşündü. Keli Chaffin ise, mesajın basit bir “Merhaba” anlamına gelebileceğini belirterek, “Bu mesajın en heyecan verici kısmı babamla böyle eşsiz bir projede çalışma fırsatı bulmaktı” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.