CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Mersin Mitingi
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin ’Milletin Sesi’ mitingleri kapsamında Mersin Mitingine katıldı. Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki miting alanında kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, çiftçinin sorunlarını dinlediklerini dile getirerek, "Vicdanı olan herkesin şu soruyu sormasını isterim; bir çiftçi neden zarar eder. Alın teri döken bir insan neden zarar eder? Sabahın köründe gidip, işini gücünü yapan, ürün olduktan sonra satacağım, onurlu bir şekilde sokaklarda gezeceğim diye düşünen bir insan neden zarar eder? Bu zararın sorumlusu kim? Bu soruyu vicdanı olan herkesin kendisine sormasını istiyorum. Bu ülkenin toprakları var, bereketli toprakları var, havamız var, güneşimiz var, yağmurumuz var, çalışkan insanlarımız var. Neden kendi çiftimizi değil de dışarıdan arpayı, buğdayı, nohudu, canlı hayvanı, eti neden getiririz ve gümrük vergisini neden sıfırlarız? Bütün çifti kardeşlerimin düşünmesi lazım. Yarın sandık gelecek ve gideceğiz, vicdanımızın sesini dinleyeceğiz. Eski alışkanlıklarımızı bırakacağız. Türkiye’nin bereketi için, herkesin kazanması için beraber gideceğiz sandığa ve bu yönetimi al aşağı edeceğiz. Bunun sözünü veriyorum sizlere" diye konuştu.
Muz üretiminde Mersin’in önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer Mersinliyi seviyorlarsa, Mersin’de muz yetiştiricilerinin hakkını hukukunu teşvik etmek istiyorlarsa, muz ithalatını ya durduracaklar ya da yüksek vergi koyacaklar. Öncilik bizim insanımız. İki Trakya büyüklüğünde bir alan ekilmiyor Türkiye’de. Çünkü çiftçi ’ekersem zarar ederim’ diyor. Tarım Kanunun 21. maddesi var, çiftçiye en az milli gelirin yüzde 1’i oranında teşvik verilir diyor. Ama bugüne kadar hiç uygulanmadı, yapacağız. 2016 yılında 5 dönüme kadar olanlara dönüm başına 100 lira doğrudan gelir desteği veriyorlardı. Şimdi 2021 yılındayız, dönüm başına yine 100 lira veriyorlar. Siz parayı zaten pul ettiniz. Hani teşvik, bunların hiçbiri yok" ifadelerini kullandı.
"İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş Esnaf Bakanlığını kurmak olacak"
Allah’ın izni vatandaşın desteği ile iktidar olacaklarını öne süren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Şunu asla unutmayın; ilk bir hafta içinde çiftinin bankalara olan, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini ilk bir haftada sileceğiz, sıfırlayacağız. Çiftçinin traktörü, çiftçinin hayvanları asla haczedilmeyecek, bunu da yapacağız. Ziraat Bankası, çiftçi dostu bir banka olacak. Gazi Mustafa Kemal ne diyordu; ’çiftçi milletin efendisidir.’ Söz veriyorum, Mersin’in umut meydanından söz veriyorum; çiftçiyi gerçekten de bu milletin efendisi yapmak benim boynumun borcu olacak. Esnaf kardeşimizle konuştum. Aynı şeyi esnaflarımız için de yapacağız. Bankalardan veya esnaf kooperatiflerinden aldıkları faizleri sıfırlayacağız. Faize karşıysan neden bunları silmiyorsun. Yine esnafın başvuracağı yer yok. Esnafın derdi olunca nereye başvuracağını bilmiyor. Umut meydanından, Mersin’den bütün Türkiye şahit olsun. Allah’ın izni ile iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş Esnaf Bakanlığını kurmak olacak ve esnafın da yüzü gülecek. Halk Bankasını gerçekten de bir esnaf bankası yapacağız. Bunu herkes görecek. Esnafın nereden ne kadar ucuz kredi alacağını göstereceğiz. Ahi Evran kültürünü yaşatan esnaflara selam olsun."
"Hiçbir rüşvetçiyi, yolsuzluk yapanı devlet kadroları içinde asla barındırmayacağım"
"Ahdim var bu memlekete barışı getireceğiz, ahdim var bu memlekete huzuru getireceğiz, ahtım var bu memlekete sevgiyi getireceğiz ve söz veriyorum bu memlekete demokrasiyi, bu memlekete adaleti getireceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Siyaseti kirlilikten arındıracağım, söz veriyorum siyaset ahlaklı insanların görevi olacak. Siyaset adamına göre iş bul, adamına göre kredi aç, ihale takip et, rüşvet al, cebini doldur siyasetini tümüyle kirlilikten arındıracağım. Bu meydandan söz veriyorum; bütün Türkiye duysun hiçbir rüşvetçiyi, yolsuzluk yapanı devlet kadroları içinde asla barındırmayacağım. Rüşvet alanları, uyuşturucu baronlarıyla kol kola gezenleri, onların uçaklarına binenleri devletin kadroları içerisinde asla yaşatmayacağım, hepsinin görevine son vereceğiz. Ve yine söz veriyorum, harcadığımız her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Söz veriyorum, çalışan, üreten, alın teri döken, bu memleket için çalışan herkesin hakkını hukukunu koruyacağım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet etmekten kurtaracağız, bundan da emin olmanızı isterim. Yine söz veriyorum; bu topraklarda hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek, yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Bu ülkede yoksulluk olmayacak. Milyonlarca gencimiz işsizken, üniversiteyi bitiren gençlerimiz iş bulamazken, 4-5 yerden maaş alma düzenini bitireceğim" şeklinde konuştu.
"İstanbul Sözleşmesini bir hafta içinde tekrar yürürlüğe koyacağız"
İktidarın 20 yıldır yurt sorununu çözemediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, göreve geldiklerinde bu sorunu ilk 1 yıl içerisinde çözecekleri vaadinde bulundu. Atama bekleyen öğretmenler, engelliler, kadro açığı olan sağlık çalışanları ve EYT’lilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bu kardeşiniz kendisi halka vakfetmesini bilen bir kardeşinizdir. Parayla pulla bizim işimiz yok. Bizim işimiz vatandaşın mutfağı ile bizim işimiz vatandaşın huzuru, bereketi ile. Bunu yapacağız, beraber yapacağız. Peygamberimiz, ’Cennet anaların ayakları altındadır’ diyor. Kadına şiddet 21. yüzyılda olur mu Allah aşkına? Her gün kadın cinayetleriyle karşılaşıyoruz. Efendim cinayet işliyor, güzel bir kravat takıyor, takım elbise giyiyor, hakime saygılı, ’iyi hal indiriminden az ceza vereceğiz’. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum, bu düzeni değiştireceğiz, onu da değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesini bir hafta içinde tekrar yürürlüğe koyacağız" dedi.
"İktidar olduğumuzda Suriye ile Mısır ile İsrail ile Libya ile barışacağız, bütün ülkelerle barışacağız"
Geçmişte hangi partiye oy verirse versin tüm vatandaşları birlik ve beraberliğe davet eden Kılıçdarğlu, şöyle devam etti; "Dönem kavga dönemi değil, dönem çekişme dönemi değil, dönem birleşme dönemidir, dönem beraber olma dönemidir. Sorun memleket sorunudur, vatan sorunudur, bayrak sorunudur, millet sorunudur. Beraber olmak zorundayız, birlikte olmak zorundayız. Biz sosyal demokratız. Yani sosyal demokrat olmak halktan yana, garipten gurabadan yana olmak demektir. Ezilenden, alın terinden olmak demektir. Bizler hiç kimsenin inancını, yaşam tarzını, kimliğini siyasete malzeme etmeyiz. Herkesin kimliği ile övünmesi, herkesin inancına saygı duyulması, yaşam tarzına saygı duyulması bizim görevimizdir. Kutuplaşmaktan yana değiliz, kavgadan yana değiliz, kucaklaşmadan yanayız, birlik ve beraberlikten yanayız. Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, geleceği, Türkiye’nin kalkınması, bölgede güçlü bir devlet olarak yürümesinin yolu beraber olmaktır, birlikte olmaktır. Biz dünyada ’Yurtta sulh cihanda sulh’ diyenlerdeniz. Biz kendi ülkemizde de dünyada da barıştan yanayız. İktidar olduğumuzda Suriye ile barışacağız, Mısır ile barışacağız, İsrail ile barışacağız, Libya ile barışacağız, bütün ülkelerle barışacağız. Göreceksiniz o zaman Mersin’deki tırlar Ortadoğu’ya nasıl çalışıyor. Sanayici, iş insanları nasıl seferler yapıyor. Türk Lira’sını yeniden hak ettiği yere getirmek bizim boynumuzun borcudur."
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda, Türkiye’yi hak ettiği görkemli yere çıkaracaklarını belirterek
, "Bütün gençlere sesleniyorum; umutsuzluğa kapılmayın, göreceksiniz Türkiye nasıl şaha kalkıyor. 6 ay içerisinde çarkların nasıl döndüğünü göreceksiniz, 6 ay içerisinde Türkiye’nin nasıl rahatladığını göreceksiniz. 6 ay içerisinde bu ülkede yaşayan insanların nasıl başı dik gezdiğini göreceksiniz. Biz ülkemizi seviyoruz, insanlarımızı seviyoruz. Değişim rüzgarları esiyor artık Türkiye’de, buna karşı durmak mümkün değildir" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.